AK Parti'den ''128 milyar dolar'' açıklaması

AK Parti'den ''128 milyar dolar'' açıklaması
Güncelleme:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK sonrasında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:

Diyarbakır annelerinden 24 aile evladına kavuştu. 595. gününe girildi. Bu dünya tarihinde annelerin evlatlarına kavuşması için yaptıkları en uzun nöbettir. Bütün annelerin evlatlarına bir an evvel kavuşmasını ümit ediyoruz. Bize gönderdikleri tüm selamları mesajları alıyoruz, yakından takip ediyoruz.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

Emekli amiraller tarafından yayınlanan siyasete geçmişteki kötü girişimleri hatırlatan bir bildiri olduğunu geçen hafta size anlatmıştım. Yargının devreye girmesinden dolayı konuya girmemiştim. Bu süreç içerisinde AK Parti'yi ima eden Kılıçdaroğlu'ndan ve bazı CHP'li arkadaşlardan kabul edemeyeceğimiz iddialar oldu. Bu metnin değiştirilmesinde ya da gece yayınlanmasında iktidarın sorumlu olduğu yönünde açıklama yaptılar. Bunlar baştan aşağı yanlıştır. Eğer bu bildiri değiştirildiyse ya da gece yayınlanması konusunda müdahale olduysa, niçin gece yayınlanır, yayınlanmaz bazı emekli amiraller açıklama yapmaya çalıştı? Eğer gece yayınlanması konusunda bir provakasyon varsa bunu o gece yayınlanır yayınlanmaz, "Ben bu bildirinin arkasındayım" tweeti atan amirallere soracaklar. Bizim eleştirimize karşı "gece uykulu olarak okumuşlar, sabah anlarlar" diye saygısızlık yaparak sahip çıktılar. Kılıçdaroğlu'nda bilgi varsa içeriğine kim müdahale etmiş? Bu son derece yanlış bir iştir, bizim iktidarımızın suçlanması bu eylemi örtmek için bu suçlamalara girişmektedir. Ayrıca bu değiştirildiği bilgisi kim tarafından Kılıçdaroğlu'na gelmiştir. Hemen sahiplenenlerin niye buna sahiplendiği onlara sorulması gereken bir iştir.

YUNAN BAKAN'IN AÇIKLAMALARI

Yunan Dışişleri'nin ülkemize bir ziyareti oldu. Geleneksel misafirperverliğimiz çerçevesinde sorunlarımızı konuşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Fakat biz burada gördük ki, Yunan Dışişleri Bakanı Ankara ile konuşmak için gelmemiş, Atina'ya konuşmak için gelmiş. Son derece bağnaz bir şekilde ülkemizi itham etti. Dışişleri Bakanımız, cevap verdikten sonra son sözü yine misafir bakana verdi. Ama yine aynı şekilde devam etti. Müzakereye gelmiş ama müzakereyi sabote etmiş olarak kayıtlara geçmiş oldu. Bütün dünya da bu tavrı görmüş oldu. Dünya ayrıca müzakere isteyen pozitif taraf kim bunu da görmüş oldu. Beni en çok şaşırtan şey, "İster küçük devlet olsun ister büyük devlet olsun. Bütün devletler kendi ülkelerinin egemenliklerini korumaya muktedirdir söylerler. Bunun dışındaki bir ifade devlet olma kapasitesinden geriye gitmek olarak ifade edilir. İlk defa bir bakanın kendi ülkesinden değil, Avrupa Birliği'nden bahsetti. Kendi ülkesinin egemenliğinden değil, Avrupa'nın egemenliğinden bahsetmesiyle ilk kez karşılaştık. Müzakere sürecini akıllı bir dille, akıllı bir devlet anlayışıyla biz sürdürmeye hazır olduğumuzu sürdürüyoruz. Yunanın dışişlerinin yaptığı konuşma, Türkiye ile Yunanistan arasındaki krizi göstermekten çok bakanın kendi ülkesindeki krizi göstermektedir. Cumhurbaşkanımız şunu ifade ediyor; Hemen talimat veriyorum belgeleri size gönderiyorum" diyor. Belgeleri gönderiyoruz, fakat bir cevap alamıyoruz.

YUNANİSTAN'IN MÜLTECİ ZALİMLİĞİ

Mülteci botuna yaklaştıktan sonra Yunanistan sahil güvenlik unsuru, mültecilerin üstüne yakmak için benzin döküyor. AB ülkesi bir üyenin yaptığı zalim davranışı durduran milletimizin asil evlatları sahil güvenlik güçlerimizdir. Kalabalık olan mülteci botunu şişlendiğiniz zaman hayatta kalma imkanı vardır. Yunan güvenlik güçleri benzin dökerek bir katliam yapmaya imza atıyor. Türk sahil güvenlik ekiplerimiz orada olmasa denizleri mezar yapacaklar. Hepsi Akdeniz'de ölecekti. Bizim karşımıza sürekli Yunan Türkiye ilişkilerini Ankara AB ilişkisine sokmaya çalışıyorsunuz. Sürekli bize belge yok diyorsunuz. Bakın buna. 41 göçmen, Türkiye'nin sahil güvenlik ekibi sayesinde kurtarılmıştır. AB sürekli olarak üyemizin arkasındayız diyor. Bu olay AB karasularında gerçekleşiyor. Bu görüntülere ne diyorlar? Bunu herkesin görmesi gerekiyor.

AFGANİSTAN'A DESTEK

Milli güvenliğimiz açısından Afganistan barışına verdiğimiz destek stratejiktir. Öte yandan kardeş bir ülke olarak Türkiye'nin ev sahipliği önemli olacaktır. Türkiye bir kere daha dünya barışına destek olan bu katılımı düzenleyecektir.

CHP'YE 23 NİSAN YANITI

CHP Sözcüsü arkadaşımız basın toplantısı yapmış. 23 Nisan'ı anarken bile maalesef yanlış argümanlar kullanmış. Atatürk'ün Meclis'in yetkilerini kaldırmak istemediğini ama Cumhurbaşkanlığı sisteminde Meclis'in yetkilerinin kalktığını iddia etmiş. Dünyadaki bütün meclisler bir savaşın sonunda kurulmuştur. Bizim meclisimiz ise kurtuluş savaşına komuta etmiştir. Dünyada böyle bir meclis yoktur. Atatürk üzerinden cümle kuran, kendilerine bu saygıyı bahşetmeye çalışan CHP'li arkadaşımızın söylediği doğru değil. Onlar meclisin her kapatıldığı darbeye destek verdiler. Meclis iradesinin postallarla ezildiği her girişime destek verdiler. Farklı bir tutum ortaya koysalardı biz siyasi partiler rekabeti açısından elverişlilik, elverişsizlik olarak görmezdik, belki güçlü bir şekilde CHP demokrasiye güçlü bir katı sunmuş olurdu şu emekli amirallerin bildirisine karşı çıksaydı.

Siz 60 darbesinde 70'de onun ötesinde her girişime destek verdiniz. Biz de TBMM'yi kurtuluş savaşına komuta etmiş, gazi olmuş, 15 Temmuz gecesi bir kez daha gazi olmuş yüce meclisi her zaman saygı ve titizlikle koruyacağımızı bir kez daha belirtmek isterim. Şimdi genel başkanlarının ima ettiği kumpası İçişleri Bakanımızın yaptığına sözü getirmiş. Aynen iade ediyoruz. Bizim tarihimizde kumpas yok. Diyorlar ki, 'bu bildirinin gece yarısı yayınlanmasının arkasında iktidar var ya da bildirinin içeriği değiştirmiş bunun arkasında iktidar var'...

SARIKLI AMİRAL FOTOĞRAFI

Biz o görüntüye karşıyız. Bildiriye de karşıyız. Siz bildiriye karşı mısınız? Biz açıkça söylüyoruz. Siz neden açıkça söyleyemiyorsunuz?

128 MİLYAR DOLAR

Kendi milletvekilleri açıkladı. Gören gözler söylüyor işte. 128 milyar dolar açıklamasını kendi milletvekillerinden dinlesinler.