AK Parti ve Erdoğan için dikkat çeken analiz: ''Erdoğan kaybedebilir''

Muhabirlere poz veren Hazal Kaya, her şeyin yolunda gittiğini, iyi bir hamilelik geçirdiğini söyledi.

El Cezire’nin analizinde, Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın öncülük ettiği partide AK Parti’den güçlü isimlerin yer aldığı ifade edilirken, “ikinci akım” denilen Ahmet Davutoğlu’nun hareketinde de AK Parti’li eski il başkanları olduğunu belirtildi ve şöyle denildi:

“Bugün, partide önceden lider olan iki akımın yeni partiler kurmaya hazırlandıklarına dair konuşmalar ortalıkta dolaşıyor. Birinci akımı Adalet ve Kalkınma partisinin kurucu üyelerinden, dışişleri ve ekonomi bakanlığına ek olarak başbakan yardımcılığı görevlerini de yürütmüş olan Babacan liderliğinde çok sayıda önde gelen isim oluşturuyor. En önemlileri: Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergün, Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve onları uzaktan destekleyen Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

İkinci akımı ise Ak Parti Eski Başkanı Ahmet Davutoğlu liderliğinde partide bazı illerde ileri gelen isimler ve eski il başkanları oluşturuyor.”

El Cezire AK Parti içinden çıkacak iki sonrasında, “Bu ayrılıkların Adalet ve Kalkınma Partisinin popülaritesi ve geleceği üzerine ne denli bir etkisi olur?” diye sorarak analizine şöyle devam ediyor:

“Partisinden istifasından sonra Babacan, bu yılsonuna kadar iktidar partisine muhalif yeni bir siyasi parti kuracaklarını ifade etti. Ayrıca bazı raporlar ve sızıntı bilgiler, Davutoğlu'nun sessizce yandaş topladığı, parti plan ve projesini hazırladığına işaret etti. Ancak en önemli soru şu: Bu ayrılıkların Adalet ve Kalkınma Partisinin popülaritesi ve geleceği üzerine ne denli bir etkisi olur?

Ali Babacan Türk Basınına yaptığı açıklamalarda ‘Abdullah Gül bizim bütün hareketlerimizi destekliyor ve kendisiyle periyodik olarak görüşüyoruz ancak kendisi tarafsız Cumhurbaşkanı izlenimi sergilediği için partilerin dışında kalmayı tercih ediyor. Davutoğlu hatırı sayılır bir akademik kişilik ve dosttur ancak biz kendisiyle yol ve yöntemlerde ayrışıyoruz’ dedi. Özetle Türkiye'nin başlıca problemleri özgürlükler, adalet ve ekonomi üzerine açıklamalarda bulundu.

Öte yandan Davutoğlu, muhalif basında yaptığı son açıklamalarda Erdoğan ile birçok kez görüştüğünü kendisine partinin gidişi, memleket meseleleri ve bazı konulardaki değerlendirmelerini aktardığını ve partinin bazı kararlarını eleştirdiğini ayrıca partinin vizyonlarının içerde benimsenmediğini söyledi.”

AK PARTİLİ ESKİ VEKİL, ERDOĞAN’IN DAMAT ALBAYRAK’I GÖREVDEN ALABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ

El Cezire analizin devamında, AK Parti’li eski vekil Resul Tosun’un da görüşlerine yer verdi. Tosun El Cezire’ye yaptığı açıklamada, şu an için Babacan’ın oyunun yüzde 7, Davutoğlu’nun ise yüzde 1 olduğunu söyledi. Erdoğan’a yönelik “parti yönetimini aile tekeline çevirdi” şeklindeki eleştirilere de vurgu yapan AK Parti’li Tosun, Erdoğan’ın Maliye ve Hazine Bakanı olan damadı Berat Albayrak’ı görevden alma eğiliminde olduğunu ifade etti.

El Cezire’deki o bölüm şöyle:

“Eski Ak Parti milletvekili Resul Tosun, bu ayrılıkların halk nezdinde partinin desteklenmesine olumsuz etkilerinin olduğunu inkar etmedi. Ancak doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsi popülaritesine etki etmeyeceği gibi Ak Parti saflarında ciddi bir bölünmeye de yol açmayacağına dikkat çekti. Zira Resul Tosun'a göre Ali Babacan partiden bir süre önce ayrıldı ama zaten fiili olarak çok önceden ayrılmıştı.

Resul Tosun Al-Cezire Al-Arabiye'ye yaptığı açıklamada ‘Ahmet Davutoğlu'nu destekleyen oyların yaklaşık %1, Ali Babacan'ın ise %7 civarında olduğunu gösteren istatistikler var. Ancak bu oyların Adalet ve Kalkınma Partisini destekleyen seçmenlerden mi yoksa diğer partileri destekleyen seçmenlerden mi olduğu muammadır’ dedi.

Parti yönetimini, aile tekeline çevirdiğine dair Erdoğan'a yöneltilen eleştiriler ile ilgili olarak, TBMM eski milletvekili Resul Tosun Adalet ve Kalkınma Partisi hiçbir ailenin malı mülkü değildir. Şüphesiz Cumhurbaşkanı Erdoğan bu eleştirilerin ister parti içi ister parti dışı olsun farkında olduğunu ve bu eleştirilere binayen Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak'ı görevden alma eğiliminde olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanlığında Ali Babacan ile çalışan Resul Tosun şunları dile getirdi ‘Babacan'ın partisi Davutoğlu'nun muhtemel partisinden daha güçlüdür. Çünkü Davutoğlu kendi partisini gücendirmiştir. Ancak Babacan bunun gibi bir şey yapmadı ve güçlü bir kurmay takımı oluşturdu. Ne var ki bütün bunlara rağmen Adalet ve Kalkınma partisi ve Erdoğan hepsinden güçlü olmaya devam etmektedir.’

Babacan'ın partisinin İslami kesimin oylarını devşireceğiyle ilgili tartışmalar kapsamında Resul Tosun, İslamcılar daha çok islami kimliği olup bu alanda kitapları ve eserleri olan Ahmet Davutoğlu'na yöneleceklerini söyledi. Adalet ve Kalkınma Partisinin başında siyasi bakımdan deneyimli ve karizma sahibi Erdoğan olduğu sürece Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun her iki partisinin de endişe verici rakipler olamayacaklarını önemle belirtti.

Resul Tosun sözlerinin bitiminde, Adalet ve Kalkınma Partisi içinde rol oynayan eski liderlerin katılımını, gerçekçi düzeltmelerin icrasını ve gerekli değişikliklerin yapılması gerektiğini vurguladı.”

"ERDOĞAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE YENİLEBİLİR"

Araştırmacı Ali Hüseyin Bekir’in yorumlarına da yer verilen analizde, AK Parti’nin artık 2001’de kurulan parti olmadığına ve Erdoğan’ın yeni bir parti kurduğu ifade ediliyor. AK Parti’nin artık mutlak çoğunluğu elde edemeyeceğine de söyleyen Bekir, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Erdoğan’ın kaybedebileceğini ifade etti. El Cezire’deki analizin son bölümü şöyle:

“Ankara Orsam merkezinde araştırmacı Ali Hüseyin Bekir'e göre Adalet ve Kalkınma Partisi tamamen değişiyor ve artık 2001 yılında kurulan partiyi temsil etmeyecek. Ayrıca birçok kurucu üye artık partide değil. Dolayısıyla biz şu an Reis'i Cumhurun kurduğu yeni bir partiyle karşı karşıyız.

Bekir sözlerine şöyle devam etti: ‘Davutoğlu Babacan'ın parti kurma girişimlerine ister katılsın ister katılmasın beklenen parti kurulması durumunda şayet ekonomik durum o zaman da iyileşmezse Ak Parti tabanından cüzi bir miktar oy çekebilir. Zira iktidar partisi bugünden sonra mutlak çoğunluğu tek başına elde edemez. İktidarı ancak Milliyetçi Hareket Partisiyle ittifak yaparak elde edebilir ki bunda da en iyi ihtimalle bazı kuşkular olacaktır.

Başkanlık seçimleri düzeyinde rakiplerin bloklaşmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın popülaritesinin üstüne galip gelebilir. Muhalefet bu zemini İstanbul yerel seçimlerinde test etti ve tek çözümün değişimle olacağını anladı. Bu sebeple Cumhurbaşkanını devirme isteklerinin kendi aralarındaki rekabetten çok daha güçlü olduğunu söyleyenler var. Zira bu da Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına bozamayacağı yeni ittifakların platformlarının oluşmasını sağlayabilir.’”