ABD Büyükelçisine ''CHP'lilerden özür dileyin'' mektubu

Kemal Anadol, ABD Ankara Büyükelçisi Davit M. Satterfield’e mektup yazdı.

Eski CHP Milletvekili ve Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ABD Büyükelçiliğinin resmi Twitter hesabından, FETÖ firarisi Ergun Babahan’ın “Türkiye halkları Bahçelisiz bir siyaset dönemine hazır olmalı” tweet’ini beğenmesi üzerine ABD Ankara Büyükelçisi Davit M. Satterfield’e mektup yazdı.

“Durum Ergun Babahan’ın attığı mesajdan doğan krizin çok üstündedir, hatta vahimdir” diyen Kemal Anadol, ABD’nin geçmişte de “Türkiye’nin içişlerine karışmak” konusunda vukuatları olduğunu belirtti.  

“YALANLAMADINIZ”

Kemal Anadol, ABD’nin Türkiye ve CHP içişlerine nasıl karışıldığının, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı “Sızıntı / Wikileaks’te Ünlü Türkler” ve “Mahrem / Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları”nda gün yüzüne çıkarıldığını ifade etti.

Kemal Anadol, WikiLeaks tarafından yayımlanan ABD belgelerinin, ABD Büyükelçiliği tarafından yalanlanmadığını ve Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı kitaplar hakkında herhangi bir dava açılmadığını belirtti.  

Anadol, WikiLeaks tarafından yayımlanan belgelerde yer alan CHP’ye yönelik ifadeler için dönemin ABD’li yetkili ve sorumluların kınanmasını ve CHP’ye oy veren milyonlarca seçmenden özür dilenmesini talep etti.

Kemal Anadol’un ABD Ankara Büyükelçisi Davit M. Satterfield’e yazdığı mektup şöyle:

“Yakından izlediğinizi sandığım bir olayı özetlemeye çalışacağım. Fethullah Gülen terör örgütü (FETÖ) firarisi olarak yurt dışında bulunan Ergun Babahan, Twitter mesajında, hastalığı nedeniyle tedavi gören MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli hakkında ‘Türkiye halkları Bahçeli’siz bir siyaset dönemine hazır olmalı’ demişti. ABD Büyükelçiliği’nin sosyal medya hesabında bu mesajın beğenildiği belirtildi. Gelen tepkiler üzerine bu mesaj özür dilenerek silindi. 

Olayın ardından harekete geçen T.C. Dışişleri Bakanlığı Maslahatgüzar Jeffrey M. Hovenler’i çağırdı. Daha sonra Büyükelçiğinizin sosyal medya hesabında yapılan açıklamada ‘Twitter hesabımızda gerçekleşen hatadan dolayı özür dileriz. Ergun Babahan ile bir ilişkimiz olmadığı gibi, attığı tweet’in içeriğini onaylamıyoruz. Söz konusu hatadan üzüntü duyduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz’ denildi.
Büyükelçiğinizin iki kez özür dilemesinden sonra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti temsilcileri olayı, Türkiye’nin içişlerine karışmak olarak yorumladılar ve kuru bir özürle geçiştirilemeyeceğini belirttiler. Ülkemiz kamuoyu gelişmeleri izlemekte ve bu açıklamalara ne yanıt vereceğiniz merak konusu olmaktadır.”

“TÜRKİYE, HATTA ANA MUHALEFET PARTİSİ CHP’NİN İÇ İŞLERİNE KARIŞMAK DAHA DA VAHİM”

“Sayın Büyükelçi,
Siyasal Partilerimiz ve toplumdan gelen tepkiler üzerine özür dilemenizi olumlu bulduğumu belirtmek istiyorum. ‘Türkiye’nin içişlerine karışmak’ olarak ortaya konulan duyarlılığı dikkate almanızı da önemli buluyorum. Ancak daha önceki yıllarda ABD’nin, Türkiye, hatta ana muhalefet partisi CHP’nin iç işlerine karışmak daha da vahim, yönetimine müdahale etmek gibi uygulamalarını da size anımsatmak istiyorum. Yukarıdaki olayda Tweet atan Büyükelçilik personelinin kimliği bizce bilinmemektedir. Sanırım yüksek düzeyde temsil yetkisi olan bir kişi değildir. Ama geçtiğimiz yıllarda, ABD Dışişleri Bakanı, ABD Ankara Büyükelçisi, ABD Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Araştırma ve Operasyonlar Başkanı sıfatları taşıyan kişilerin eylem ve tasarruflarını birkaç örnekle sıralamakta yarar görüyorum.”

“KİTAPLAR HAKKINDA HERHANGİ BİR DAVA DA AÇILMADI”

“Bildiğiniz gibi Julian Assange’nin kurucuları arasında bulunduğu WikiLeaks adlı internet sitesinde ABD gizli belgeleri açıklandı ve tüm dünyada büyük yankı yarattı. Açıklanan belgeler toplan 248.000 sayfa civarındaydı. Kırk bine yakın bölümü Türkiye, altı bine yakını da CHP ile ilgiliydi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük merak uyandıran belgelerin bazı bölümleri yakın tarihte yayınlandı. Örneğin, 2012 yılında ‘Sızıntı/Wikileaks’ta Ünlü Türkler’, 2015 yılında ‘Mahrem/Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları’ kitap olarak yayımlandı. Bu belgeler ABD Büyükelçiliği tarafından yalanlanmadı, kitaplar hakkında herhangi bir dava da açılmadı.

Şimdi sizlere dönemin TBMM CHP Grup Başkanvekili olarak beni de yakından ilgilendiren birkaç örnek vermek istiyorum:

Ankara’dan Büyükelçi Wilson tarafından merkeze gönderilen 12958 numaralı ve 18.04.2008 tarihli telgrafta, o yılın 26 Nisan’ında yapılacak CHP olağan Kurultayı öncesi Genel Başkan Baykal’ın değiştirilmesi olasılıkları irdeleniyor ve deniliyor ki: ‘Baykal’ın yıpranmış liderliği ülkede ipleri derin devletin elinde tuttuğu argümanı zayıflatmaktadır. Baykal’ı defetmek ve yerine daha prezantabl bir muhalefet lideri yerleştirmek, Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı askerler ve yargıdan daha etkili bir silah olacaktır.’

CHP’den bahsederken de sürekli ‘Kemalist’, ‘Milliyetçi’ diye sıfatlar konuluyor. Dönemin Ankara Büyükelçisi ‘Bütün kötülüklerin sebebi Deniz Baykal’dır. Onun için Baykal gönderilmelidir’ diyor. Wikileaks belgelerine göre ABD Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Araştırma ve Operasyonlar Başkanı Suzanne McCornik tarafından 1 Haziran 2009’da Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğuna gönderilen telgraflarda CHP’de alternatif Genel Başkan arayışı için araştırma talimatı verilmiş. O telgrafın yanıt aradığı sorular şöyle:

‘*CHP’nin erken parti Kurultay’ı toplama düşüncesi var mı?*CHP’nin 2011 seçimlerine giderken tabanını genişletmek için ne gibi müstakbel planları var ve bu planları nasıl hayata geçirecek?
*CHP lideri Deniz Baykal’ın parti içindeki denetim gücü nedir? Baykal’ın liderliğine karşı içten muhtemel tehditler var mı? Eğer varsa bu şahıslar dışardan destek alıyorlar mı?
*Baykal’ın Kılıçdaroğlu ile ilişkisi nedir? CHP, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında aldığı oyu nasıl değerlendiriyor? Baykal kendisini Kılıçdaroğlu’nun populeritesine karşı korumak için ne gibi tedbirler düşünüyor?
*Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki istikbali, öz geçmişi ve muhtemel siyasi planları konusunda daha fazla bilgiye müteşekkir olacağız. Onun siyasi müttefikleri kimler? Parti liderliği için Baykal’ın ciddiye alınabilecek diğer potansiyel rakipleri ve/veya halefleri kimler?’”

“MİLYONLARCA SEÇMENDEN ÖZÜR DİLEYİN”

“Sayın Büyükelçi,
Durum Ergun Babahan’ın attığı mesajdan doğan krizin çok üstündedir hatta vahimdir. Gizli belgelerinin ortaya çıkardığı gibi ABD, hem Türkiye’nin iç işlerine karışmış hem de ana muhalefet partisinin mahremine el atmış, adeta parti içi hizip gibi davranmıştır.
Uluslararası ilişkilerde çifte standart söz konusu olamaz. Ergun Babahan olayında iki kez özür dileyen Büyükelçiliğinizden o günün CHP Grup Başkanvekili olarak beklentimiz ve istemimiz olacaktır:
Yukarıda verdiğim örnekler de bugüne kadar yalanlanmadığına göre sizden beklenen, geçmişteki ABD’li yetkili ve sorumlularının yaptığı uygulamaları kınamak ve CHP’ye oy veren milyonlarca seçmenden özür dilemektir.”