AB ve Türkiye'den ABD'yi kızdıracak hamle

AB ve Türkiye'den ABD'yi kızdıracak hamle
Güncelleme:

Türkiye ve Avrupa Birliği, yaptırımların kaldırılması sonucu İran'ın yararlandığı ekonomik faydalar konusunda anlaştıklarını açıkladı.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB), yaptırımların  kaldırılması sonucu İran’ın yararlanmakta olduğu ekonomik faydaların  sürdürülmesinin önemi hususunda mutabık kaldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi  Federica Mogherini ve Komşuluk Politikaları ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu  Komisyon Üyesi Johannes Hahn, Ankara'da yaptıkları Türkiye-AB Yüksek Düzeyli  Siyasi Diyalog toplantısının ardından ortak bir açıklama yaptı.

Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog'da Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik  öneminin altının çizildiği vurgulanan açıklamada, "Aramızdaki dürüst ve açık  diyaloğu sürdürmek, ortak sınamalarımıza cevap bulmak ve ortak çıkarlarımızın  bulunduğu önemli alanlarda iş birliği yapmak için her iki tarafın gündemlerinde  en üst sıralarda bulunan konuları ele alma kararlılığımızı yineledik."  değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, Türkiye'nin katılım sürecinin Türkiye-AB ilişkilerinin  sahip olduğu potansiyeli tam olarak ortaya çıkarmak ve Türkiye'deki ekonomik,  siyasi ve sosyal reformlar açılarından önemli bir çerçeve teşkil edebileceği  belirtilirken, bu çerçevede, siyasi kriterler ve Müzakere Çerçevesi dahil son  gelişmeleri, tematik konulardaki iş birliğini, ekonomi, ticaret ve gümrük  birliği, güvenlik, mali iş birliği (IPA), enerji, göç, vize serbestisi ve terörle  mücadele konularının ele alındığı ifade edildi.

Reform Eylem Grubu toplantıları

Reform Eylem Grubu (REG) toplantılarının yeniden başlamasının  memnuniyetle karşılandığı vurgulanan ortak açıklama, şöyle devam etti:

"Türk tarafı, AB’ye katılım yönündeki bağlılığını ve 29 Ağustos 2018  tarihli REG toplantısının ardından yapılan basın açıklamasında yer aldığı üzere,  hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında hızlı bir şekilde reform  gerçekleştirme konusundaki kararlılığını yineledi. Avrupa Konseyi’nin  standartları ve AB normları, bahse konu reformlar için bir çıpa işlevi  görecektir.  Yargı Reform Stratejisinin güncellenmesine dair devam eden  çalışmalar ve AB'nin olası katkıları görüşüldü. Her iki taraf, Türkiye'nin kurucu  üyesi olduğu Avrupa Konseyi ile devam eden diyalog ve iş birliğinin önemi  hususunda mutabık kaldı. Adalet Bakanlığı ile Avrupa Konseyi arasındaki gayri  resmi çalışma grubunun devamından duyulan memnuniyeti not etti."

Açıklamada, tüm organları dahil Avrupa Konseyi ile iş birliğinin önem  arz etmeye devam ettiği kaydedilirken, "AB tarafı, Genel İşler Konseyi  kararlarına ve özellikle Türkiye'nin, daha ziyade, AB tarafından kınanan, 15  Temmuz 2016 darbe girişiminden kaynaklanan hukukun üstünlüğü ve temel haklar  alanındaki mevcut gelişmeleri tersine çevirecek kararlı adımlar atma ihtiyacına  atıfta bulundu. İşleyen demokrasinin önemli unsurlarından biri olan kapsayıcı ve  açık bir sivil topluma sağlanan alanı genişletmek ve korumak için iş birliği  yapacağız." ifadesi yer aldı.

Terörle mücadelede iş birliği

Terörle mücadelede iş birliğini artırma yönündeki güçlü iradeye vurgu  yapılan ortak açıklamada, Türkiye ve AB'nin terör tehdidine etkin bir şekilde  karşı koyabilmek için iş birliğini artırmaya yönelik somut adımlar attığı  aktarıldı.

Açıklamada, bu adımların, diğer konuların yanı sıra iyi uygulamaların  paylaşılması, terörün finansmanıyla mücadele, aşırıcılıkla mücadele etmeye  yönelik girişimler, DEAŞ'a katılanların yanı sıra geri dönen yabancı terörist  savaşçıların engellenmesi ve bunlarla mücadele edilmesi, havacılık emniyeti ve  Türk makamlarıyla AB Kurumları arasında daha yakın iş birliğini içerdiğinin altı  çizildi.

Açıklamada, tekrarlayan terör eylemleri bağlamında, PKK ve DHKP-C'nin,  AB'nin terör eylemlerine dahil olan kişiler, gruplar ve oluşumlar listesinde yer  almaya devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

Tarafların, kalan tüm kriterlerin yerine getirilmesi amacıyla vize  serbestisi sürecine devam edilmesi yönündeki niyetlerini teyit ettiğine işaret  edilen açıklamada, "Vize Serbestisi Yol Haritası kriterleri çerçevesinde,  Türkiye, ikinci nesil pasaportları 2 Nisan'dan bu yana düzenlemeye başlamıştır.  Türkiye ile AB arasında Europol ve ağır suç ve terörle mücadeleden sorumlu Türk  makamları arasında kişisel veri aktarımına ilişkin operasyonel bir anlaşma  imzalanması için müzakereler 30 Kasım'da başlayacaktır." değerlendirmesi yer  aldı.

Türkiye'nin, dünyada en büyük sığınmacı nüfusuna ev sahibi ülke haline  geldiğine ve eğitim ile sağlık gibi hizmetlere erişimi temin etmek için büyük  çaba sarf ettiğine işaret edilen açıklamada, "18 Mart 2016 Mutabakatı'nın,  düzensiz göçün yönetimine önemli katkı sağladığı ve Türkiye ile AB arasında  benzeri olmayan bir iş birliğinin önünü açtığı belirtildi.

AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA)

Açıklamada, AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) dahil olmak üzere,  Türkiye'nin çeşitli alanlarda AB üyelik norm ve standartlarına uyum sağlamasında  mali iş birliğinin öneminin altını çizilirken, "Bir aday ülke olarak Türkiye,  kamuoyunda ve sivil toplumda mali iş birliğiyle bağlantılı olumlu AB algısını  vurgulamış, IPA kapsamında hali hazırda devam etmekte olan programların  uygulamasını iyileştirmeyi taahhüt etmiştir." ifadesi kullanıldı.

Ekonomi, enerji, ulaştırma alanlarında gerçekleştirilecek yüksek  düzeyli diyaloglarla iş birliklerini güçlendirmeye karar verdikleri kaydedilen  ortak açıklamada, "Gümrük Birliği'nin işleyişinin iyileştirilmesi ve  güncellenmesi için koşullar elverdiği anda çalışmaya karar verdik. Ortaklık  Konseyi, Terörle Mücadele Diyaloğu, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası  istişareleri ve tematik dış politika diyaloglarının yeni toplantıları için  hazırlıklarımıza devam edeceğiz." değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, "Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının liderleri ile  Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne  yönelik çabalarına tam ve kararlı destek vermeyi sürdüreceğiz." ifadesi yer  alırken, Balkanlar, Suriye, Irak ve Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmelere  ilişkin görüş alışverişinde bulundukları aktarıldı.

Batı Balkanlar'da istikrar ve refah

Türkiye ve AB'nin Batı Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanarak, bu  ülkelerin Avrupa yolunda ilerlemelerini desteklemelerinde ortak çıkarları   bulunduğu vurgulanan açıklamada, "İç savaş nedeniyle ülkelerini terk eden  Suriyelilere ev sahipliği yapan ve onları destekleyen Türkiye,  bu konuda  benzersiz bir cömertlik sergilemiştir. Türkiye ve AB, göç yönetimi ve insani  yardım alanlarında yakın ortaklar olup bu alanlarda iyi bir iş birliği ortaya  koymaktadır. AB'nin 'Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı'  Suriyelilerin ve ev sahibi toplumların ihtiyaçlarının kapsayıcı bir şekilde ve eş  güdüm içerisinde karşılanmasını temin eden ortak bir iş birliği mekanizması  sağlamaktadır." denildi.

Suriye krizine kapsayıcı, muteber ve sürdürülebilir bir çözüm  bulunması bağlamında, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca,  müzakere edilmiş bir siyasi geçiş sürecine olan ihtiyacın vurgulandığı  açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrara  Kavuşturulmasına İlişkin Muhtıra'nın tam olarak uygulanması ve ilgili tüm  tarafların muhtıra hükümlerine riayet etmesi suretiyle sağlanacak kalıcı bir  ateşkesin öneminin altını çizdik. Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın ve bu anlaşma  uyarınca yaptırımların kaldırılması sonucunda İran'ın yararlanmakta olduğu  ekonomik faydaların sürdürülmesinin önemi hususunda mutabık kaldık."

AA