2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'ın erken seçim konusundaki açıklamaları Genel Kurulda tartışıldı - CHP Grup Başkanvekili Gök: - "Kalın'ın ifadeleri TBMM üzerine ipotek koymaktır"- MHP Grup Başkanvekili Vural: - "Kalın'ın sözleri demokrasi ve milli iradey

TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda muhalefetin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, "yeni bir anayasa için erken seçim yapılmayacağı" yönündeki açıklamalarının parlamento ve milli iradeye ipotek koymak olduğunu belirtmesi, tartışma konusu oldu.

2016 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerde HDP Grubu adına Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ve Grup Başkanvekili İdris Baluken konuştu.

HDP Muş Milletvekili Yıldırım, salonda az sayıda milletvekilinin bulunmasına tepki göstererek, "Herhalde seyircisiz oynama cezası alınmış bir maç gibi şu anda Genel Kurul" değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, bütçelerin hükümetlerin faaliyetlerine meşruiyet kazandırmak için siyasal, ekonomik ve önemli yönetsel belgeler olduğunu anlatarak, bütçelerin egemenler ile yöneten sınıflar arasındaki en önemli ekonomi ve maliye politikası araçları olduğunu kaydetti.

"Bütçe fakiri değil zengini, emeği değil sermayeyi, kadını değil eril zihniyeti, çevre ve eko sistemi değil doğanın talanını, yerelliği değil merkezi vesayeti güçlendiren bir özelliğe sahiptir" diyen Yıldırım, milli gelirin artmasının, kişi başına düşen milli gelirin artacağı sonucunu doğurmayacağını söyledi. Yıldırım, kişi başına düşen milli gelirin teorik bir yöntemle hesaplandığını, zenginlerin payının arttığı, çalışan emekçilerin veya işsizlerin payının azaldığı bir durumda milli gelirin bütün yurttaşlara yansımadığının ortada olduğunu anlattı.

- "Bölgeler arası eşitsizlik artıyor"

Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kamuya değil, kişiye özel yapıldığını ileri sürerek, "Tapusunu şüphesiz üzerine almıyor. Banka hesaplarına geçirdiği şüphesiz farklı meblağlar vardır" iddiasında bulundu.

Ahmet Yıldırım şöyle devam etti:

"Dünyadaki bütün ülkeler içinde servetin en adaletsiz bölüşüldüğü altıncı ülke Türkiye'dir. Fakirin daha fazla fakirleştiği, milli gelir artsa bile zenginlerle fakirler arasındaki makasın AKP iktidarı döneminde daha fazla arttığı 14 yılı yaşamış bulunmaktayız. Bölgeler arası eşitsizlik artıyor. 2015 yılındaki gelirin yüzde 84'ü vergilerden temin edilmektedir. Neden zenginden kazandığı ölçüde daha fazla verginin alınabileceği bir vergi sistemi yasalaşmıyor? Bunu dile getirmemize rağmen tatmin edici somut bir cevap alabilmiş değiliz."

- Banka hesabı tartışması

Sataşma gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Ben Sayın Yıldırım'dan, Sayın Cumhurbaşkanı hangi banka hesabına, ne zaman, kaç lira geçirmiş, nedir bu meblağlar açıklamasını beklerim. Eğer açıklamazsa Yıldırım'ın bu açıklamama hali karşısındaki isminin önüne eklenecek sıfatı kendisi biliyordur" dedi.

Yıldırım'ın yeniden söz alması üzerine AK Parti milletvekilleri, "yalancısın", "ispatlamazsan şerefsizsin" diye tepki gösterdi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise bütün partilerin bütçe üzerinde söz alması ve yürütmeyi eleştirmesinin en doğal hakları olduğunu söyledi. Gök, "Cumhurbaşkanının sizin savunmanıza ihtiyacı yok. Zaten kendisi her gün muhalefet partilerine en ağır eleştiriler yapıyor. Siz hükümet adına AKP grubu olarak konuşuyorsunuz. Bırakın, hükümet kendisi konuşsun" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise yeniden söz alarak, "Sayın Cumhurbaşkanı, herkesin Cumhurbaşkanı olarak o makamdadır. Halk tarafından seçilmiş, bu milleti temsil eden herkesin cumhurbaşkanıdır. Yıldırım, bir iddiada bulundu ve asıl cevabını vermedi. İşin hukuki tarafından bakılırsa o iddiasını ispat etmesi gerekirdi" ifadelerini kullandı.

Tartışmalar üzerine TBMM Başkanı İsmail Kahraman da Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı'nın cumhurun başkanı olduğunu belirterek, "Kendisine saygı göstermek mecburiyetimizdir ve saygımız sonsuzdur" dedi.

- "AKP iktidarı güç zehirlenmesi yaşıyor"

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise bütçenin katılımcılıktan ve demokratiklikten uzak normlarla Genel Kurula sevk edildiğini ileri sürdü.

Baluken şöyle devam etti:

"Bütçe bir çatışma ortamında, savaş mantığıyla hazırlanmıştır. Türkiye halklarının ihtiyacı olan bir barış bütçesi yerine savaş bütçesinin yapılmasını çok büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyoruz. AKP iktidarı bir güç zehirlenmesi yaşıyor. İktidarın güç hastalığına tıpkı diğer hükümetler gibi pervasız bir şekilde savrulmuştur. AKP içerisindeki bu çatlamadan dolayı yeni bir siyasi kanadın arayış içerisinde olduğunu bütün dünya kamuoyu konuşmaktadır."

Baluken, Türkiye'de yaşayan bütün halklar için bir anayasal sözleşme ve yapılacak demokratik düzenlemeler ile sorunların çözüleceğine inandıklarını dile getirdi. Çözüm Süreci boyunca çatışmalardan kaynaklı ölümleri durdurduklarını söyleyen Baluken, "Biz süreci 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı'na kadar getirmeyi başardık. O açıklandığında bütün Ortadoğu ve dünyanın gözü Türkiye'nin üzerindeydi. Savaş konsepti devreye girdikten sonra maalesef bu bahsetmiş olduğumuz Türkiye'nin ilgi odağı olma durumu tamamen kalkmış, ölümlerle anılan bir ülke durumuna düşmüşüz" dedi.

- İbrahim Kalın tartışması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın bazı basın kurumlarında "anayasa için erken seçim olmayacağı" şeklinde ve referandumla ilgili açıklamalarının yer aldığını anlatan Baluken, bu sözlerin yetki gaspı olduğunu savundu. Baluken, "Şimdi biz erken seçim yapma yetkisinin hangi koşullarda Cumhurbaşkanında olduğunu biliyoruz. Şu anda o koşulların hiçbirisi yok" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, "Sayın Kalın'ın söylediği, 'Yeni anayasa için bir erken seçim öngörmüyorum'... Yani kendisinin mevcut şartlar çerçevesinde yorum olarak söylediği sözü, sanki Sayın Kalın'ın külliyenin de ruhaniyetinden bir nevi hareketle, bu şekilde davranacağını yorumlamasını yanlış bilgiye dayandırıyorum" dedi. Bostancı, Baluken'in AK Parti içindeki kanatlardan bahsettiğini, bunların 14 yıldır söylendiğini ve Baluken'e AK Parti gerçekliğiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Gök ise Türkiye’de kurumların görevlerinin belli olduğunu, anayasayı TBMM’nin yapacağını anımsatarak, TBMM'nin kimseden talimat almayacağını ve üstünde hiçbir vesayet organı tanımayacağını söyledi. Gök, Kalın'ın ifadelerinin "TBMM üzerine ipotek koymak" olduğunu savunarak, Meclis Başkanı Kahraman'ın açıklama yapmasını talep etti.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da "Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kalın, gerçekten kendisine çok kalın gelecek sözler söylemiştir" dedi.

Kalın'ın sözlerinin demokrasi ve milli iradeye hakaret olduğunu ileri süren Vural, "Bu adam kendini ne zannediyor? Bu Meclis, sarayın mı, milletin mi Meclisi? Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygısızlık yapan bu hadsize, haddini bildirmenizi istirham ediyorum" diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Baluken ise, "Cumhurbaşkanının sözcüsü olarak nasıl erken seçimle ilgili parlamentonun iradesini hiçe sayan böyle pervasız bir irade ortaya koyar" değerlendirmesinde bulundu.

- "Meclisin üzerine kimse ipotek koyamaz"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, anayasayı yapacak veya değiştirecek olanın Meclis olduğuna işaret ederek, "Bu Meclisin üzerine kimse ipotek koyamaz. Tarihe karışmış bazı hadiseler, koyanlar var ama artık yok, bitti. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir artık" vurgusu yaptı.

Kahraman, Vural'ın "Kendisine çok kalın gelecek" yönündeki beyanını geri almasını isteyerek, "Size bir gün denilse kabul eder misiniz? Ne demek 'Kendisine çok kalın gelecek?' Ben bu Meclisin başkanıyım. Haksızlık karşısında susmam" ifadesini kullandı.

Vural'ın itirazlarını sürdürmesi üzerine Kahraman, "Olabilir size de kalın gelebilir" ifadesini kullandı.

Kahraman, İbrahim Kalın'ı yakından tanıdığını, Kalın'ın kendisini yetiştirmiş değerli bir bürokrat olduğunu belirterek, insanların kum torbasına çevrilmemesi gerektiğini söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, "Lütfen Meclisi temsil edin. Benim sözüm adresine varmıştır" dedi.

Tartışmalar üzerine Kahraman, 2011 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonunun kurulduğunu hatırlatarak, anayasal konuda görüş bildirmenin suç olmadığını, herkesin kendi şahsi görüşünü paylaştığını kaydetti.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da söz alarak Kalın'ın sözlerine ilişkin tutanak ortada yokken yalan yanlış bilgilerle hareket etmenin mantığı olmadığını söyledi.

- "Dört parti liderine mektup gönderdim"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman daha sonra, "Bu 26. Dönem inşallah bir taçla taçlanacak. Güzel, herkesin kabul edeceği bir anayasaya kavuşacağız. Bendeniz dört partinin liderine bugün birer mektup gönderdim. Tekrar ilgilerini rica ettim ve 'Çalışmaya devam edelim' dedim. Gönlüm ister ki günün şartlarına ve hukuk devletinin şartlarına uygun bir anayasayı yapalım. Bu arada, yine herkes, kurum, kuruluş, şahıs görüşünü bildirebilir, bildirmelidir ve katkı sağlamalıdır. Böyle bir dönemi de inşallah yaşayacağız" diye konuştu.