2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulu'nda

2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulu'nda
Güncelleme:

Maliye Bakanı Ağbal:- "4,7 milyon mükellefimiz, Yeniden Yapılandırma Kanunu'ndan yararlanmış durumda. Bu kanun kapsamında bugün itibarıyla tahsil edilen toplam tutar, 9 milyar lira"- "Türkiye, kamu borç sürdürülebilirliği bakımından hem gelişmekte olan ül

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, Yeniden Yapılandırma Kanunu'ndan 4,7 milyon vergi mükellefinin yararlandığını belirterek, bu kanun kapsamında bugün itibarıyla toplam 9 milyar liranın tahsil edildiğini bildirdi.

TBMM Genel Kurulu'nda 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı'nın maddeleri görüşülüyor.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, tüketici kredisi borçlarının 2,3 milyar liradan 305 milyar liraya çıktığını belirterek, kredi kartı borçlarının ise 4,3 milyar liradan 77 milyar liraya yükseldiğini söyledi. Günal, fiziken yatırım yapılmadığı takdirde ülkenin borçlarının ödenemeyeceğini belirtti.

HDP Van Milletvekili Adem Geveri, Kürtçe başladığı konuşmasında, bütçenin adaletten, haktan ve hukuktan yoksun olduğunu ileri sürdü.

Zarf içinde getirdiği Kürtçe Kur'an-ı Kerim'i gösteren Geveri, "Diyanet'in 90 yıl boyunca yaptığı tek çalışmadır ve bu çalışmayı maalesef bir seçimin propaganda malzemesi yaptığı halde bugün bu Kur'an-ı Kerim meali, tek bir okulda, tek bir medresede ve tek bir üniversitede maalesef okutulamamaktadır" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclisteki stenograflar ve kavaslar ile Meclis TV çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi talebinde bulundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Geveri'nin, son derece eklektik bir konuşma yaptığını ifade ederek, Türkiye'nin yaşadığı demokratik gelişmeleri de yok sayan, retçi ve inkarcı bir yaklaşım sergilediğini söyledi.

-"Genel Kurul'da Türkçe'nin kullanılması anayasal bir mecburiyettir"

Başkanvekili Ahmet Aydın, Türkçe'nin, Anayasa'ya göre resmi dil olduğunu belirterek, "Hepimizin ortaklaşa kullandığı, birbirimizi anlamamızı sağlayan ortak dilimizdir. Her birimizin ana dili farklı olabilir. Benim de anadilim Kürtçe'dir. Ben de Türkçe'yi sonradan öğrendim ama önümüzde bir Anayasa ve İçtüzük var. O mevzuata göre burada faaliyet sürdürmek durumundayız" ifadelerini kullandı.

Aydın, şöyle devam etti:

"Tüm anadillere saygı duyuyoruz. Anadilin öğrenilmesine, anadilin önündeki tüm engellerin kaldırılmasına en çok uğraş verenlerden biriyim ve bu noktada gelinen mesafeyi hepiniz çok iyi takdir ediyorsunuz, görüyorsunuz. Dolayısıyla tüm anadillere saygı duymanın ötesinde, anadili farklı olan başka milletvekilleri de var. Anadili Türkçe dışında başka dillerde bulunan üyeler de var. Bu çeşitlilik aslında bizim bir zenginliğimizdir. Ancak burada, Genel Kurul'da konuşmacıların sözlerinin tam olarak anlaşılması, herkes tarafından, tüm üyelerin konuşulanları anlaması ve tutanaklara geçebilmesi için ortak dilimiz ve resmi dilimiz olan Türkçe'nin kullanılması anayasal bir mecburiyettir. Bu çerçevede herkesi konuşmalarını yaparken Anayasa ve İçtüzük'e uymaya bir kez daha davet ediyorum."

Geveri ise "Emin olun, burada, bu ortamda bir Kürt olarak konuşmak çok zordur" görüşünü ileri sürerek, anadilinde konuşmasının, meşru, demokratik ve İslami bir hakkı olduğunu savundu.

Başkanvekili Aydın da Geveri'ye katılmadığını belirterek, "Burada her bir milletvekili etnik yapısı ne olursa olsun milletin iradesiyle burada ve şu özgür kürsüde kendini çok özgür bir şekilde ifade ediyor. Bundan sonra da ifade etmeye devam edecektir. Dolayısıyla lütfen çarpıtmayalım, bir algı operasyonu da yürütmeyelim bu konuda" değerlendirmesinde bulundu.

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, bütçede israf kalemlerinin birçok olduğunu savunarak, örtülü ödenek bütçesinin 14 yılda 17 kat arttığını dile getirdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşcu, dini kavramların kutsal olduğunu belirterek, bu kavramların iğdiş edilmesine dönük bir suçlama olduğu takdirde buna dair savunmalarını her zaman yapacaklarını belirtti.

-"Türkiye, kamu borç sürdürülebilirliği bakımından gayet iyi durumda"

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamu borçlarıyla ilgili bir soru üzerine, "Şimdi brüt kamu borç stoku var, net borç stoku borcu var, bir de uluslararası karşılaştırmalarda kullanılan AB Tanımlı Borç Stoku var. Bu göstergelerin hepsi itibarıyla bakıldığında Türkiye, kamu borç sürdürülebilirliği bakımından hem gelişmekte olan ülkeler arasında, hem de diğer ülkelerle genel olarak karşılaştırdığımızda gayet iyi durumda" dedi.

Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye'nin uluslararası kırılganlıkla ilgili bir değerlendirme yapıldığında, en güçlü olduğu yönlerden bir tanesi, borcun seviyesi, kamu borcunun seviyesi. Hem AB ülkeleri ortalamalarına göre, hem gelişmiş ülke ortalamalarına göre, hem gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre borç yükü bakımından son derece olumlu sürdürülebilir bir seviyede. Zaman zaman burada gündeme getiriliyor. Borcun belli bir tutardan, belli bir tutara artırıldığından bahsediliyor, borcun arttığından bahsediliyor. Ben size basit bir örnek vereceğim. Aylık geliri 750 lira olan bir vatandaşı düşünün. Bununla ayda 100 lira taksit ödediğini düşünün. Ama diğer taraftan geliri 5 bin lira olan bir kişi var, bu kişinin de ayda 200 lira taksidi var diyelim. Şimdi bakıldığında borç taksidi olduğunu varsayalım. Aylık ödemesi gereken borç tutarı olarak baktığımız zaman birisi ayda 75 lira ödüyor, birisiyse ayda 200 lira ödüyor. Fakat gelirlerine baktığım zaman birisinin geliri 750 lira, birisinin geliri 5 bin lira. Türkiye'de olan budur."

-"Türkiye'de milli gelir büyümüştür"

Bakan Ağbal, "Türkiye'de milli gelir büyümüştür. Borç büyümüştür ama milli gelir daha fazla büyümüştür. Milli gelir daha fazla büyüdüğü için borçların sürdürülebilirliği bakımından uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye bu bakımdan hep olumlu performansıyla tespit edilen bir ülke durumundadır" ifadesini kullandı.

Naci Ağbal, "Daha çarpıcı bir örnek vereyim. 2002 yılında ifade ettiğiniz borç seviyesi üzerinden ödenen, Merkezi Yönetim Bütçesi için söyleyeceğim, bu borç seviyesi üzerinden yılda ödenen faiz tutarı 51 milyar liraydı. Peki şimdi bugün ifade ettiğiniz borç tutarı üzerinden ödediğiniz yıllık faiz tutarı ne kadar? 56 milyar lira. Kaç yıl aradan geçmiş? 14 yıl aradan geçmiş. Arada gerçekleşen bütün enflasyonu bir düşünün. Peki nasıl oluyor da borç tutarı bu kadar arttığı halde, yıllık ödenen faiz bu kadar aşağıda kalıyor? Neden? Enflasyon düştü" diye konuştu.

Reel olarak ödenen faizin düştüğünü belirten Ağbal, şu bilgileri verdi:

"2002 yılında kamu borcuna ödenen yıllık reel faiz yüzde 25'ti. Şu anda yüzde 3'ler seviyesinde. Bugün gelişmiş olan ülkelerle ilgili olarak en fazla konuşulan konulardan bir tanesi yüksek borçluluk olsa bile mesela diyelim ki Japonya yüksek borç seviyesi var ama bakıyorsunuz, bunun faizi son derece düşük. Dolayısıyla sadece borç tutarlarını karşılaştırıp da buradan bir olumsuzluk çıkarmayın. Gelire bakın. Ödeme kabiliyetine bakın. Türkiye bugün kamu borç sürdürülebilirliği bakımından hem kendi ligindeki ülkeler arasında hem de gelişmiş ülkeler arasında gerçekten herkesin gıptayla baktığı bir ülke durumundadır."

-Yeniden yapılandırmada 9 milyar lira tahsil edildi

Yeniden yapılandırmaya ilişkin bir soru üzerine ise Ağbal, "6552 sayılı Kanun kapsamında 4,7 milyon mükellefimiz, Yeniden Yapılandırma Kanunu'ndan yararlanmış durumda. Bu kanun kapsamında bugün itibarıyla tahsil edilen toplam tutar, 9 milyar lira. Yeniden Yapılandırma Kanunu kapsamında 9 milyar lira bugüne kadar tahsilat yapılmış" açıklamasında bulundu.

4/C'lilerin ise özelleştirme sonrası kamuda istihdamı sağlanan personel olduğunu anımsatan Ağbal, bu kişilerle ilgili önemli iyileştirmeler yapıldığını vurguladı.

Konuşmaların ardından oylanan 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 12. maddesi kabul edildi.