''Eğitim önyargıları ayrımcılığı kırabilmektir''

''Eğitim önyargıları ayrımcılığı kırabilmektir''

Romanları Anlamak temalı sempozyumda, konunun tarafları ve uluslar arası isimler konuştu.

Roman Hakları Dernekleri Başkanı Yücel Tutal’ın “Eğitim sadece okulda verilmez. Eğitim, önyargıları, ayrımcılığı kırabilmektir. Eğitim sadece Romanlara değil, hepimize lazım” sözleri “Romanları Anlamak” temalı sempozyuma damgasını vurdu.
 
Sarıyer Belediyesi, 29 Mayıs’ta Maslak Steigenberger Hotel’de, “Romanları Anlamak” başlıklı bir sempozyum düzenledi.

Sempozyuma, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Serdar Gür, Beyoğlu İlçe Başkanı Bekir Özcan, Eski DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Başkan Yardımcısı İsmail Erdem, gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda Roman vatandaş katıldı.
 
Karacaöztürk: Tüm gücümüzle gençleri eğitiyoruz
 
Açılış konuşmasında, Marmara Roman Dernekleri Federasyon Başkanı Sinan Karacaöztürk, Romanlarla ilgili yanlış inançları değiştirmek için Sarıyer Belediyesi ile ortak bir çalışma içinde olduklarını anlattı. Karacaöztürk tüm güçleriyle, Roman gençlerinin eğitilip topluma kazandırılmasına çalıştıklarını anlattı.
 
Şükrü Genç: Sahaya inmeliyiz

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, işi sahaya indirip, sahada çalışmak gerektiğini belirttiği konuşmasında, planlamaya dikkat çekti. Roman vatandaşlarla ortak bir proje üzerinde çalıştıklarını açıklayan Genç, Romanların, toplumda üst düzey yerlere gelmesi için ortak bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.

Romanların Bolca Nine'ye gitmeleri için her yıl, 10-15 otobüs verip organizasyon yapmanın yeterli olmadığını kaydeden Genç, Romanların yaşamın içinde var edilmesi gerektiğini, yurttaşlık kavramı ve sorumluluklarının topluma anlatılması gerektiğini söyledi.

Genç, ayrışmadan, birleştirerek topluma hizmet vermenin yerel yönetimlerin sorumluluğunda olduğunu belirtti.

Seçim öncesi iletişim kurup, bir kaç kişiyi işe almakla bu işin çözülmeyeceğini belirten Genç şöyle konuştu: “Bu işin temsilcilerinin, toplumun nabzını tutarak günceli belirlemesi çok önemli. Bu çalıştayın bir sonucunun olması lazım. Bu konuda elimizden geleni yapacağız.”

Çelebi: Kimsenin arka bahçesi olmayın!

Eski DİSK Genel Başkanı ve Milletvekili Süleyman Çelebi, daha fazla verenle ittifak yapar gibi Romanlarla ilgili çok kötü bir algı olduğunu belirtti. Kimsenin arka bahçesi olmayın diyen Çelebi, “Siz bu değilsiniz, siz asilsiniz. Kendi benlik ve kimliğinizi koruyarak çok daha etkili ve siyasilerin ilgi odağı olabilirsiniz” dedi.
 
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Sanatçı Akın Ok, Avrupa Roman Hakları Hareketi Kurucusu Roman Dili Uzmanı ve Akademisyen Orhan Galjus’un konuştuğu günün ilk oturumunu,  Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye Gözlemcisi Hacer Fogga yönetti.

Purçu: Örgütlenelim yoksa ölüyoruz
 
Çingenelerin Vekili olarak takdim edilen CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, 2015’te ilk kez Roman kökenli bir vatandaşın Meclis’e gönderilmesini devrim olarak nitelendirdi. Purçu, “Nergis Abla, artık çiçek satamıyor. Kocası hapis, çocukları ise uyuşturucu bağımlısı olmuş” sözleri ile Romanların sorunlarını özetledi. Purçu, Romanların kendi içindeki kavgayı bitirip, enerjilerini gerçek sorunlara odaklamasını önerdi. Seçim gecesi verilen kömürün, erzakın parasının oy isteyenlerin değil, devletin ve vatandaşın parası olduğunu kaydeden Purçu, Romanların kandırılmamasını istedi. 5 milyonluk Roman nüfusunun en az beşte birinin sesini duymak istediğini belirterek, “Yoksa ölüyoruz” dedi.
 
Akın Ok: Romanlar yok sayılıyor

Müzisyen Akın Ok, Türkiye’yi 200 ailenin yönetip, diğerlerinin yok sayılması gibi, müziğin her alanında bulunan Romanların da yok sayıldığı tespitini yaptı. Ok, “Geçmişte, Gazeteci İlker Sarıyer’in ‘Hüzzam Şarkı’sında kaleme aldığı gibi, Roman müziğinde 10 bin yıllık kültürü ve acıyı duyabilirsiniz” dedi.
 
Galjus: Amsterdam’da Sarıyer gibi konuşmalı!
 
Avrupa Roman Hareketi Kurucusu Roman Dili Uzmanı ve Akademisyen Orhan Galjus, Avrupa’da, Türkiye’nin Roman hakları konusunda çok zayıf kaldığı gibi düşüncenin geçtiğimiz yıl değiştiğini anlattı. CHP Milletvekili Özcan Purçu, Ali Daylam, Dehran Bislim gibi isimlerden oluşan heyetin Avrupa’daki toplantıya katılımının, bu önyargıyı kırdığını söyledi. Bu görüşmelerden sonra Türkiye’deki Romanların Avrupa ile iletişime geçmeye başladığını anlatan Galjus, “Avrupa’daki sözde bağış sistemi, yapıya zarar verir hale geldi. Amsterdam’da başkanımızın, Sarıyer Belediye Başkanı Genç gibi konuşmasını, eğlence yerine Romanların gerçek sorunlarını masaya yatırmasını bekliyoruz. Sarıyer gibi Romanları kucaklayan belediye başkanları ile hedeflerimize ulaşabiliriz” dedi.
 
İletişimci Gazeteci Dehran Bislim, Roman Hakları Dernekleri Başkanı Yücel Tutal, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonru Başkanı Ali Daylam’ın konuştuğu “Romanları Anlamak” ana temalı sempozyumun ikinci oturumunu da Hacer Fogga yönetti.
 
Dehran Bislim: Devrim niteliğinde çalışmalarımız var

Gazeteci Dehran Bislim, Özcan Purçu ve Ali Daylam ile birlikte Avrupa’da devrim niteliğinde çalışmaları, kalem yoluyla yaptıklarını anlattı. Bislim, Mersin’de Romanlara yönelik bir çalışma başlattıklarını belirterek” Türk Milletine bir mesajım var. Özcan Purçu gibi çok sayıda Roman vatandaşı üst düzey yerlerde göreceksiniz” dedi.
 
Yücel Tutal: Eğitim ayrımcılığı kırabilmekte
 
Roman Hakları Dernekleri Başkanı Yücel Tutal, tüm sorunun Romanların eğitimsiz ve bir arada olmamasından kaynaklandığı gibi bir algı oluşmasını eleştirdi.  Tutal, asıl sorunun Roman olmayanların bakış açısı ve uygulamalarında olduğunu kaydetti. Türkiye’de çeşitli tarihlerde Romanlara toplu linç girişimleri olduğunu ifade etti.
 
Tutal, 1975’te Çanakkale Bayramiç’te olduğu gibi, 2005’te Afyonkarahisar Şuhut’ta, laf atma iddiası ile başlayan kavganın Romanlara karşı toplu linç girişimine dönüştürüldüğünü belirterek, “En son Manisa’da evli bir adamın Roman genç kızı kendine ikinci eş yapma girişiminde dayak yemesi sonucu tüm köy göç etmek zorunda bırakılmıştır” dedi. Tutal, İznik’te, Şuhut’ta, Serendi gibi örneklerde olduğu gibi Romanların yaşam alanlarını toplu olarak terk etmek zorunda bırakıldıklarına dikkat çekti. Tutal, TOKİ aracılığı ile kirasını ödeyemedikleri küçücük, balkonsuz dairelere alınan Romanların, önce gettolaştırıldığını, sonra işe alınmayarak yok sayıldıklarını anlattı. 600 üniversite mezunu Roman’dan beş tanesinin bile kalifiye işinin olmadığı tespitini yapan Tutal, “Eğitim sadece okulda olmaz. Eğitim önyargıları ve ayrımcılığı yıkabilmekte; eğitim sadece Romanlara değil hepimize lazım” dedi.
 
Ali Daylam: Roman okulları sürgün yeri sayılıyor

Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonru Başkanı Ali Daylam, AB katılım sürecinde Romanlarla ilgili bir eylem planı olduğunu anımsatarak, “Bütçesi olmayan bir eylem planı var. Mersin’de iyi bir şeyler yapalım, dedik. Ne söylerseniz söyleyin bunlar insanların kulağına 40’la girip, 240’la çıkıyor” dedi.

Romanların entegrasyonu için başlatılan eğitimde 60’la başlayan öğrenci sayısının 200’e çıktığını belirten Daylam, öğretmenlerin bu okulları sürgün yeri kabul edip, yarıyılda kaçtıklarını anlattı. Daylam, Roman vatandaşların yüzde 4’ünün lise ve binde 4’nün de üniversite mezunu olduğunu açıkladı.
 
Her iki oturuma da moderatörlük/ kolaylaştırıcılık yapan Hacer Fogga kapanış konuşmasında, Çek Cumhuriyeti’nde Roman kadınların kısırlaştırıldığını, tüm Avrupa’da “Romanlara ölüm” sloganları atıldığını, mülteciler içinde bile Romanların negatif ayrımcılıkla ötekileştirildiklerini kaydetti.