Müsilaj kabusu Ege Denizi'ne de sıçrar mı?

İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu'nun (BASİFED) çevrim içi toplantısına katılan Soyer, üyelerin sorularını yanıtladı.

Soyer, müsilaj konusunun gündeme gelmesiyle farklı üniversitelerdeki bilim insanlarından rapor istediğini, gelen ilk verilerin İzmir için yüreklere su serptiğini kaydetti.

Denizlere verilen arıtma sularının, ileri biyolojik arıtma tesislerinden çıkması halinde denizin ekolojik dengesinin etkilenmediğini, olumsuz bir tablo olma ihtimalinin bulunmadığının aktarıldığını ifade eden Soyer, Narlıdere ve Çiğli'de ileri biyolojik arıtma tesislerinin olduğunu, körfezin temizlenmesiyle ilgili de yağmur suyu-pis su ayrıştırma kanalları yapım işinin devam ettiğini anlattı.

Kirletilmedikçe körfezdeki sirkülasyonun denizi temizleyebildiğini aktaran Soyer, "Biz temizlemeye devam ettikçe, kirlenmesinin önünü kestikçe bu bela, felaket bizden uzak duracak. İçiniz ferah olsun, ilk aktarılan bilimsel veriler bu felaketin bizden uzak olduğunu gösteriyor. Tabii ki gevşemeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"EN BÜYÜK SIKINTI TRAFİK"

Soyer, İzmir'in en büyük sıkıntısının trafik olduğunu bildiklerini belirterek, "İzmir'de 17 günlük kapanmanın ardından ana arterlerdeki araç sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 111 arttı." bilgisini paylaştı.

Bisiklet ve yaya ulaşımını artırmaya çalıştıklarını dile getiren Soyer, lastik tekerleklilerden mümkün olduğu kadar sıyrılıp, çok daha yoğun bir biçimde metro, hafif raylı sistem, deniz ve bisiklet ulaşımını özendirmek, trafiğin yükünü buralara kaydırmak zorunda olduklarını vurguladı.  

AA