MİT yerine 'Kübra', polis yerine 'Pelin'

MİT yerine 'Kübra', polis yerine 'Pelin'

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan FETÖ çatı iddianamesinde, örgütün devlet kurumlarına kod, hassas konumdaki güvenlik yapılarına ise müstear adlar verdiği belirtildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 sanık hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde, örgütün devlet kurumlarına kod, hassas konumdaki güvenlik yapılarına ise müstear adlar verdiği belirtildi.

Terör örgütünün, "Polis" yerine "Pelin", "MİT" ve "Jandarma" yerine "Kübra" ve "Belediye" gibi kod isimleri kullandığı bildirildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame kabul edildi.

İddianamede, örgütün devlet içindeki yapılanması detaylı şekilde anlatıldı. Devleti ele geçirmek için başta askeriye olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarındaki yapılanmaya büyük önem verdiği belirtilen örgütün, mesleğe yeni başlayacak personeli de kendi okullarından ya da dershanelerinden yetişmiş öğrenciler arasından seçtiği anımsatıldı.

Örgütün bu kapsamda personel alımına dair sınavların sorularını, yine daha önceden söz konusu kurumlara yerleştirdiği mensupları vasıtasıyla temin ederek çözümleriyle beraber dağıttığı bildirildi.

İddianamede, askeri okullara ve polis akademisine alınacak kişilere, özel olarak seçilen ve kod isim kullanan "abi" ve "ablaların", "ışık evleri"ne gelen öğrencilere, sınav sorularının cevaplarını sınavdan birkaç gün önce "fetih okutma" diyerek ezberlettiği vurgulandı. 

"Bilmesi gereken" prensibiyle hücre yapılanması oluşturuldu

İddianamede, sınavları kazanan asker ve polis öğrencilerin, hafta sonları izinli olduklarında ya da evci çıktıklarında, belirlenen ışık evlerine giderek burada kendilerinden sorumlu abiler ve ablalarla, "bilmesi gerekenler" konusundaki eğitimlerini sürdürdüğü anlatıldı.

"Bilmesi gereken" prensibiyle hücre yapılanması oluşturularak, bir şahsın kendisine verilenler dışındakilerini sormasının ve öğrenmesinin önüne geçildiği ifade edilen iddianamede, kamudaki personel alımında her bir yeni dönem için söz konusu dönemin bir imamının belirlendiği de bildirildi.

FETÖ mensubu erkek-kız öğrencilerin, üniversite eğitimlerini tamamlamalarının akabinde, bulundukları illerde faaliyet yürüten ve "mezuncu abi-abla" olarak nitelendirilen görevlilere yönlendirildiği vurgulandı.

"Aile yaşamlarına müdahale ederek kiminle evleneceğine karar verildi"

Söz konusu şahısların, FETÖ mensuplarının mezun oldukları okul, KPSS ve ALES puanları gibi bilgilerini alarak, kategorize ettiği ve iki alternatif belirleyerek, uygun gördükleri devlet kurumlarına yerleştirmeye çalıştığı da iddianamede yer aldı.

Gizliliğe azami önem veren "mezuncu abi ve ablalar"ın, güvenlik birimleri başta olmak üzere devlet kurumlarını kod numarasına göre sınıflandırdığı vurgulandı.

Yazışmalarda devlet kurumlarına kod verilmesinin yanı sıra, hassas konumdaki güvenlik yapılarına müstear adlar verildiğine dikkat çekilen iddianamede, örgütün bu kapsamda "Polis" yerine "Pelin", MİT ve "Jandarma" yerine "Kübra" ve "Belediye" gibi kod isimleri kullandığı bildirildi.

İddianamede ayrıca FETÖ'nün, kamu kurum kuruluşlarına yerleştirdiği personelin aile yaşamlarına dahi müdahale ederek şahısların kiminle evleneceğine karar verdiği kaydedildi.

FETÖ mensubu olmayan kızlarla evlilik "yasak"

Örgüt mensuplarının, abi veya ablanın önereceği ya da onayladığı kişiler arasından evlilik yapması gerekirken, özellikle erkeklerin FETÖ mensubu olmayan kızlarla evlilik yapması da engellenmiş.

Örgütün, dershanelerde ya da okullarda eğitim gören kızlar arasından, hassas görevlerde çalışanlarla evlendirilmek üzere kadınlar seçildiği ve bunlar için "özel kodlar" verildiği bilgisi de iddianamede yer aldı.