LGS ertelenecke mi ? Kritik açıklama

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, koronavirüs tedbirleri kapsamında 16 Mart’ta ara verilen yüz yüze eğitimin 31 Mayıs’a kadar başlamayacağını açıkladı. İlk dönemden zayıf notu olan öğrencilerin sorumlu olarak üst sınıfa geçeceğini ifade eden Selçuk, yılsonu başarı puanını ilk dönemde alınan notların belirleyeceğini duyurdu.

Selçuk, salgının ardından yüz yüze yapılması planlanan telafi eğitimine ilişkin, “Her bölge için ayrı özellikler dikkate alınarak oluşturulacak” diye konuştu.

Takvime göre, 7 Haziran’da yapılması planlanan 2020 LGS’nin ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin de Selçuk, sınav tarihinin hafta başında kabinede görüşüleceğini söyledi.

LGS’NİN ERTLENMESİ MASADA

MEB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, bir milyonu aşkın öğrencinin gireceği LGS’nin ertelenmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre; MEB yetkilileri, öğrencilerin yüz yüze eğitime verilen uzun aranın ardından motivasyonlarını kaybettiği gerekçesiyle sınavın ertelenmesini istiyor. Masadaki bir diğer seçeneğin ise “Sosyal mesafe dikkate alınarak sınav yapılması” olduğu biliniyor.

Ancak yetkililer, bir buçuk bilyona yakın öğrencinin gireceği kapsamlı bir merkezi sınavda, “Sosyal mesafe kuralının” tam anlamıyla uygulanamayacağı kaygısıyla bu seçeneğe sıcak bakmıyor.

TELAFİ DE UZAKTAN OLABİLİR

Telafi eğitiminin ise bölgelere göre farklı şekilde planlanması düşünülüyor. İklim nedeniyle özellikle yaz aylarında eğitime devam edilmesi mümkün olmayan bölgelerdeki telafi eğitiminin sonbahar aylarında yapılabileceği konuşuluyor. Telafi eğitiminin de uzaktan eğitim yoluyla yapılması da ihtimaller arasında bulunuyor. "Ara tatillerden bu yıl için feragat edilerek telafi eğitimi tamamlanabilir" önerileri de dile getiriliyor.

FARKLI BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ VAR

Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan, LGS’nin sadece bir güvenlik sorunu üzerinden tartışılmasının doğru olmadığını söyledi. MEB’in okulların kapalı kaldığı sürenin uzaması nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetlerle ilgili yeterli bir hazırlığı olmadığının da güz yüzüne çıktığını söyleyen Bozdoğan, “Sürecin en başında, bu işi birlikte koordine etme çağrısı yapmıştık. Bakanın açıklamaları da MEB’in farklı bir yaklaşıma ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

Öğrencilerin yıl sonu notlarının, birinci dönem notları esas alınarak belirlenmesinin “Haksızlık” olduğunu savunan Bozdoğan, şunları söyledi:

“Birinci dönem notları düşük olan öğrencilerin notlarını yükseltme şanslarının olmaması, çocukların öğrenim yaşamlarını uzun vadede etkileyecek bir sorun ortaya çıkarıyor. MEB’in, öğrencilerin zayıf olan ders notlarını yükseltmesine yönelik bir yol haritasının olması gerekiyordu. Toptancı bir yaklaşımla var olan sorun çözülemez.”

 Bozdoğan, eğitime verilen ara nedeniyle çok farklı kesimlerin mağdur olduğuna dikkati çekerek, “Ataması yapılan ancak göreve başlatılmayan öğretmenler, okul aile birliklerinde çalışanlar başta olmak üzere çok sayıda insan mağduriyet yaşıyor. MEB’in bu temel sorunlara açıklık getirmeden sadece okulların kapalı kalacağı süreye ilişkin açıklama yapması da plansızlığı gösteriyor” dedi.
 

Birgün