Kpss Sorularının Sızdırılması Davası

Kpss Sorularının Sızdırılması Davası

KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada savunmaların alınmasına devam edi

ANKARA (AA) - 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin davanın dördüncü celsesinde savunma yapan sanıklar, yenilenen sınavda puanlarının, yorgunluk, uykusuzluk, rehavet ve moral bozukluğu gibi nedenlere bağlı olarak düştüğünü iddia etti.

KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan sanık Yalçın Yalçın, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Yalçın, "2000'de üniversitenin sınıf öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Çok çalıştım, 2010 KPSS'ye girdim ancak sınav iptal edildi. İptal edilen sınava da girdim, 93 puan aldım. İptal edilen sınav puanına göre atandım. Bilirkişinin raporunu reddediyorum. Başarımda fazla bir oynama olmamıştır" dedi.

Mahkeme heyetine, matematik sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Yalçın, bilirkişi raporuna katılmadığını, soruları bilgi ve birikimi ile çözdüğünü ileri sürdü.

HTS irtibatındaki 7 kişinin eşi, üniversite ile iş yerinden arkadaşları olduğunu savunan Yalçın, terör örgütü üyeliği suçlamasını reddetti.

- "Uçan kuşa borcum oldu"

Sanık Hasan Demir de iki üniversiteden mezun olduğunu, 2010 KPSS ile değil 2011 KPSS sonuçlarına göre atamasının yapıldığını belirtti.

Demir, "2010 KPSS ile atanmadım, 2011'deki sınavla atandım. 2006'da ilk defa KPSS sınavına girdim. Hiç çalışmadım, 80 aldım. 2009'daki sınava çok çalıştım, bunda 95 net yaptım. Bir sonraki sınavda 19 artırmışım cevaplarımı. 2010'daki KPSS'ye girdikten sonra iptal edildi. 2010'da 92, tekrarlanan sınavda ise 82 aldım. 2011'de devlet memurluğuna atandım. Bilirkişi 'puanlar arasında uçurum var' diyor ancak uçurum yok" ifadesini kullandı.

MASAK Raporunu kabul etmediğini belirten Demir, "Rapordaki para, araba satışından kaynaklanan paradır. Bir kısmını elden almıştım. Diğerini bankaya yatırdı, alan kişi. Dekontun üzerinde ayrıntısı yazıyor. Diğer kişiyle olan ilişkim de bir ev aldım, bu sırada uçan kuşa borcum oldu. Sınavdan üç yıl sonra aldığım borç parasıdır bu. Kayıtlarda var" dedi.

- "Para transferleri borç alışverişinden kaynaklanıyor"

Sanık Hüseyin Kaleci, 2004'de Gazi Üniversitesinden mezun olduğunu, şu anda Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu söyledi.

Kaleci, "Son girdiğim 4 sınavda Türkiye derecesi yaptım. Sadece 2010 KPSS'de derece yapamadım. Bu sınavla hiçbir kuruma da atamam olmadı. Defalarca Türkiye derecesi yapmış, kendini ispat etmiş biriyim. Üç tane üniversite bitirdim" dedi.

Mahkeme heyetine, sınavdaki matematik, genel yetenek, eğitim bilimleri sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Kaleci, "İddiaları kabul etmiyorum. Bilirkişi benim için zorlanmış. Sınavlar arasında fazla puan farkı yok. Düşük olanlar da yorgunluk, uykusuzluk gibi şeylerden kaynaklanıyor olabilir. Para transferleri de borç alışverişinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

- "Rehavet oldu, puanım düştü"

Sanık Gökhan Menteş, 2009'da Aydın Menderes Üniversitesi matematik öğretmenliğinden mezun olduğunu söyledi.

Menteş, şunları kaydetti:

"Çeşitli kurumlarda öğretmenlik yaptım. Çalıştığım dönemlerde bu kurumlar terör örgütü üyeliği ile suçlanmıyordu. 2010'da ilk kez girdiğim KPSS'den 93 puan aldım. 2011'de 83 puan aldım. İlk sınav sonucuna göre memur olarak atandığım için bir rehavet oldu. O yüzden puanım düştü. Hiçbir şüpheli ile akrabalık ve MASAK Raporu bağı bulunmamaktadır. Suçlamayı kabul etmiyorum."

Sanık İbrahim Zık, 2007'de Karadeniz Teknik Üniversitesinden mezun olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:

"2010'da Kıbrıs'a askere gittim. Sınav öncesi ve sonrasında Kıbrıs'taydım. 2009'dan beri KPSS'ye hazırlandım. 2009 KPSS'de 95 aldım. Sonra puanım düştü. Düşüş nedeni, askerde yaşadığım psikolojik sıkıntı. 2011'de 91 yaparak başarımı ispatladım. 2010'daki başarım neyse 2011'de başarım odur. Bilirkişiler aleyhime karar vermişlerdir. Bahsedilen para trafiğim 2010 yılı öncesine aittir. Bu paralar iddia edildiği gibi himmet değildir. Arkadaşlar arası borç alıp vermedir. 2011'de milli eğitime atandım."

Sanık Naci Yaman da diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmediğini bildirdi.

İddianamede bahsedilen kişileri tanımadığını, bu kişilerle ortaklığı olmadığını ve birlikte çalışmadığını savunan Yaman, şunları kaydetti:

"Puan düşüklüğü abartıldığı gibi değildir. Sınavın tekrar edilmesi normal takvimde değildir. Okullar açıldıktan sonra yapılmıştır. Sınavdan önce eşim ameliyat geçirdi, çocuklarla ilgilenmek zorunda kaldım. Iğdır'dan gelerek Ankara'da sınava girdim. Bu futbol gibi, deplasmanda oynarsanız farkı vardır, diğer yönde farklı. Sınavda da ortaya çıkan faktörler etkiliyor. Önce eşimi sınav yerine bıraktım, sonra kendim geçtim. Geç kaldım, bunlar bir etkendir. 2009-2010 sınavına bakarak 8 fark puan var. 2011'de 56 doğru genel kültürde. Bir yıl sonra 2012'de 6 yanlış yapmışım, bu zaten 8 puanı çürütüyor."

Mahkeme heyetine, matematik sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Yaman, soru çözümünde gittiği yolun doğru olduğunu, bazı sorular için işlem yapmaya gerek olmadığını, pratik yoldan yaptığını ileri sürdü.

KPSS sonuçlarına göre bir kuruma atamasının yapılmadığını belirten Yaman, "Örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum. Çalıştığım kuruma dayandırılıyorsa Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir kurum, sadece orada öğretmenlik yaptım" ifadesini kullandı.

- "Uykusuz olarak sınava girdim"

Sanık Yakup Şahan, 2006'da Atatürk Üniversitesinden mezun olduğunu, 2010'da tekrarlanan KPSS sonucuna göre öğretmen olarak atandığını söyledi.

Şahan, "KPSS'ye hazırlanmak için ders çalıştım, kursa gittim, hazırlandım. 2010'daki sınavda başarılı oldum. Bundan sonra ders çalışmayı bıraktım. Kitapları geri dönüşüme verdim. Sınav iptal edildi. Arada 43 günlük süre vardı. Gaziantep'teki evimiz gecekondu idi, ders çalışmak için yeterli ortam yoktu. Üstelik sınav yerini İstanbul olarak çıktı. Yaklaşık 16 saat yolculuk yaptım. Yoğun yorgunluk, stres ve hastalık yaşadım. Uykusuz olarak sınava girdim, artık 'bir an önce bitsin ne olursa olsun' durumundaydım. Bu sınavda başarılı oldum. Çengelköy Lisesine atandım. 7 puanlık bir düşüş var. 2010'daki başarım düzenli çalışmanın ürüdür" diye konuştu.

- "Ümitsizliğe düştüm"

Sanık İlker Yalçın, İstanbul Üniversitesi Alman Dili mezunu olduğunu bildirerek, söyle konuştu:

"Devlette fazla ataması yapılmayan bir branş. 2009'da 20 kişilik kadro verildi. 2009'da sınava girdim ancak atama olmadı. Özel Çırağan Lisesinde Almanca öğretmeni olarak çalışmaya başladım. 2010'da sınava girdim. Yine kontenjan verilmedi. Sınav da iptal oldu. İptal edilen sınava girmedim. Girsem de girmesem de atanamayacaktım. Ümitsizliğe düştüm. Sınav yeri de Ankara çıktı, sınava girmedim. Ben de 2009 yılındaki puanımla 2011'de kamuya atandım öğretmen olarak."

Sanıkların savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi.