Koruma kararı vardı... Eşini koruyan askerlerle çatıştı!

Olay, sabaha karşı merkeze bağlı Çerçi köyünde yaşandı. 2020 yılında disiplinsizlik nedeniyle uzman çavuşluktan atılan Ömer S., 11 Ağustos’ta eşi Eşi Hacer S.'a saldırdı. Olay sonrası Hacer S. için koruma kararı verildi. Ömer S. ise kasten yaralama ve tehdit suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme 7 Ekim'de Ömer S.’ı adli kontrolle serbest bıraktı. Tokat Denetimli Serbestlik Bürosu tarafından Ömer S.'a elektronik kelepçe takıldı. 4 Aralık'ta ayağındaki elektronik kelepçeyi kırarak ortadan kaybolan eski uzman çavuş Ömer S.’ın kullandığı babasına ait araç, şehir merkezinde terk edilmiş halde bulundu.

 Yaşanan olay üzerine jandarma, Çerçi köyünde yaşayan Hacer S. ve daha sonra koruma kararı verilen ağabeyi Adem Gencay için güvenlik önlemi alarak köyde nöbet tutmaya başladı. Evin çevresinde görevli jandarmalar bugün saat 04.30 sıralarında çevredeki köpeklerin havlaması üzerine bölgede araştırma yaptı. Bu sırada Ömer S. tarafından jandarma personeline pompalı tüfekle ateş açıldı. Açılan ilk ateşte Kıdemli Astsubay Ferhat Koyun sol kol ve sol bacağından yaralandı. Olay yerine çok sayıda jandarma ekibi sevk edildi. Bir süre jandarmalarla çatışan Ömer S., ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alınan Ferhat Koyun'un durumunun iyi olduğu öğrenildi.

'JANDARMA OLMASA ÖLEBİLİRDİK'

Olay sonrası konuşan Hacer S. "Bu şahıs sürekli beni tehdit ediyordu. Kelepçeyi kırıp buraya geldi. Jandarmalar vardı. Onlar olmasaydı, gerçekten biz ölebilirdik. Benim aileme çok kötü şeyler olabilirdi. Evimize, arabalarımıza her türlü zararı verdi. Bizim can güvenliğimiz yok. Artık buna bir çözüm bulunsun. Bir sürü kadın ölüyor. Buna artık bir çözüm bulunsun. Ben artık kendimi geçtim, ailemi düşünüyorum, benim ailem ölebilirdi. Ben bununla 1,5 -2 yıldır mücadele veriyorum. Jandarma olmasaydı biz ölebilirdik. Artık bu böyle devam etmez. Bunca kadın boşa ölüyor. Ben devlete sesleniyorum, ne olur artık sesimizi duysunlar. Onu dışarıya çıkarmasınlar. İçeriye girerken bize 'yine geleceğim' diyor. Yine geleceğim diyen adamı çıkarmayın. Biz öldükten sonra mı bu adam mı alacaklar" diye konuştu.