Kızılay'dan ihaleyle kan satışı iddialarına jet yanıt

Kızılay'dan ihaleyle kan satışı iddialarına jet yanıt
Güncelleme:

Çadır satışı tartışmaları sürerken Kızılay'ın Kamu İhale Kanunu’nda doğrudan temin yoluyla ihaleye çıkarak Devlet hastanelerine kan satışı gerçekleştirdiği iddiasına Kızılay'dan yanıt geldi.

Kızılay’ın AHBAP’a çadır sattığı ortaya çıkınca “Kızılay kan mı satıyor?” tartışması gündeme geldi. Devlet hastanelerinin ihale açarak Kızılay’dan kan aldığı belgelendiği iddia edilmişti. 

Cumhuriyet gazetesinden Bora Erdin'in haberinde "5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu ile kan satışı kesinlikle mümkün değil. Ancak devlet hastaneleri ihtiyaç duydukları kanlar için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale açarak Türkiye Kızılay Derneği’nden kan alıyor. “Mal alımı” kapsamında ihale kanunun 22-b maddesi yani doğrudan temin yöntemi ile Kızılay’dan kan ve kan ürünleri temin ediliyor. " ifadeleri yer almıştı.

Kızılay'dan konuyla ilgili bir açıklama geldi ve bu iddia kesin bir ifadeyle yalanlandı.

Devlet hastanelerinin kan ve kan ürünlerini Kızılay’dan ihaleyle aldığı ve kan ürünlerinin satıldığı iddialarına ilişkin Kızılay’dan açıklama geldi. Açıklamada, “Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır” denildi.

 Kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti(çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir,  vs)  ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi.

 SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA TÜM PARASAL İLİŞKİLERE SON VERİLMİŞTİR

 Konuya ilişkin açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:

 “Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, 2005 yılında Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile o tarihten itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verilmiş, kan ve kan ürünlerinin temini görevi Kızılay’a verilmiş, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyet ise Sosyal Güvenlik Kurumu üzerine bırakılmıştır.

 Bu alanda Avrupa mevzuatıyla uyumlanan Kanun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısı ile kabul edilmiştir. Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir. Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır.

 “Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin “bunu Kızılay’a aktarıyoruz” diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.”

 “YARGI ÖNÜNDE HESAP SORULACAK”

 Yargı yoluna gidileceğinin belirtildiği açıklamada, “Kızılay zaman zaman vatandaşlara da böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yapmaktadır. Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır” denildi.