KESK de ''her şey güzel olacak'' dedi

“31 Mart seçimlerinde İstanbul’da sandığa darbe yapılarak, asgari hukuk kuralları hiçe sayılarak alınan seçim yenileme kararına halklarımızın, emekçilerin cevabı görkemli olmuştur” denilen açıklamada, AKP’yi sandık darbesi yapmaya götüren en temel olgu İstanbul’u kaybetmesinin tek adam rejiminin büyük bir darbe alacağı, rant aktarımının büyük ölçüde sonra ereceği, yapılan usulsüzlüklerin ortaya saçılacağı, kutuplaştırma ve gerginlik siyaseti üzerinden iktidarda kalmanın, saltanat sürmenin artık o kadar kolay olmayacağı idi. AKP+MHP iktidarını en çok korkutan gelişme ise tek adam rejimine karşı tabanda çok farklı kesimlerin bir araya gelişiyle yükselen itirazdır” denildi.

“Demokrasi; barış, eşitlik, özgürlük, laiklik talebinin giderek AKP tabanını da kapsayarak genelleşmesidir” denilen açıklama şu ifadelere yer verildi:

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, her şey güzel olacak!

“23 Haziran’da Tek Adam Rejiminin korktuğu başına gelmiştir. Bir genel seçim havasında geçen İstanbul yerel seçiminde kazanan umut, kaybeden korku, ötekileştirme, düşmanlaştırma siyaseti olmuştur. Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, ötekileştiren dil ve politikalar ters tepmiş, sandıktan bir arada yaşama iradesi baskın şekilde açığa çıkmıştır.

23 Haziran seçimlerinin en önemli mesajı korku imparatorluğuna karşı zaferin ancak ve ancak birlikte mücadele ile kazanılacağıdır.

23 Haziran seçimlerinin önemli bir diğer mesajı ise ayrımcı, cinsiyetçi ve baskıcı politikalara ciddi bir tepkinin olduğu, milliyetçi ve ötekileştirici dilin karşılık bulmadığı, hakeza Kürt sorununun çözümünün de birarada yaşama kararlılığıyla, demokrasi, barış ve diyalog ile sağlanabileceğinin bir kez daha çarpıcı şekilde açığa çıkmasıdır.

Güvencesizliğe, taşeron çalıştırmaya, yoksulluk ve açlık sınırında yaşatılmaya, ihraçlara ve baskılara karşı emekçiler de sandıkta gereken cevabı vererek insanca ve onurlu bir yaşamdan yana tercihini bir kez daha güçlü şekilde vurgulamıştır.

23 Haziran’da çok önemli bir irade açığa çıkmıştır. Tek adam rejimi sarsılmıştır, ancak yıkılmamak için her türlü hukuksuzluğa devam etmek isteyecektir. Ekonomik krizin faturasını emekçilere, ezilenlere fatura etmek için neo liberal politikalarını sürdürecektir.

Bundan sonra da birlikte mücadeleyi esas alarak umudu büyütmeye, baskılara ve tek adam rejimine karşı durmaya, sendikal hak ve özgürlükleri savunmaya, demokratik, özgür, eşit ve laik bir ülke mücadelesi vermeye devam edeceğiz.

Gelecek daha da güzel olacak…”