KARATEPE KATLİAMININ TEK TANIĞI 89 YIL ÖNCE YAŞANANLARI ANLATTI

Aydın'ın Köşk ilçesine bağlı Karatepe Köyü’nde 18 Şubat 1922 tarihinde yunanlılar tarafından gerçekleştirilen katliamın tek tanığı 96 yaşındaki Fatma Günel, 89 yıl önce yaşananları olay yerinde anlattı. Zaman zaman duygulanan zaman zamanda ülkenin bağımsızlık ve özgürlüğü için dua eden Fatma Günel, “Yunanlılar katliama başladığında günlerce ormanda aç susuz memleketimizin kurtarılmasını bekledik. Yunanlılar çok vicdansızdı. Allah bir daha bu memlekete öyle acı günler yaşatmasın” diye konuştu.

Şubat soğuğunda 89 yıl önce yaşanan katliamı unutamadığını ve o acının halendün gibi yüreğini yaktığını ifade eden Fatma Günel; “6-7 yaşlarındaydım. Yunan Gavuru geliyor dediler. Başka yerlerde yaptıkları zulümleri bildikleri için Şeyhlioğlu Dedemgil bizleri ormana götürüp adeta in gibi bir yere bizi sakladılar. Hava çok soğuktu, hem açtık, hem de üşüyorduk. Ancak Yunanlılar gördüklerini öldürdükleri için, kaçamayacak durumda olan bizlerin köye gelmemesini de tembihliyorlardı. Yaklaşık 3 ay kadar ormanda yaşamak zorunda kaldık”.

“O GECE HER TARAFI DUMAN VE KOKU BÜRÜDÜ”

Katliamın olduğu gece gökyüzüne kötü bir dumanla birlikte koku bürüdüğünü acı olayın adeta içlerine doğduğunu ifade eden katliamın günümüze ulaşan tek tanığı Fatma Günel, “Sabaha karşı gökyüzüne duman bürüdü. Camiyle birlikte içine doldurulan onlarca kişiyi diri diri yaktılar. Adı belirlenen 78 kişi var ama bence adı belirlenemeyen daha bir çok kişi daha bu camide yakıldı” dedi.

Yıllar sonra yakılan caminin bulunduğu alanın tadilat yapılarak Şehitlik Anıtı dikilmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Fatma Günel, gençlerin o günleri ve yaşananları iyi öğrenmesini istedi. Bir şeyin değerinin ne kadar zor edinildiği ile ölçülebildiğini belirten, Yunan Mezaliminin tanığı Fatma Gönel, “Şimdiki gençler her şeyi hazır buldu. Ne yoksulluk gördüler, ne de işgal yıllarını yaşadılar. Bu nedenle onlara birçok şey kolay geliyor. Eğer yeni nesil o günleri görseydi, bugün bir çok şeye şükreder ve daha çok çalışırdı. Bugün Türk gençliğini bekleyen en büyük tuzaklardan biri pembe dizi ve magazinlerle yakın tarihin unutturulmaya çalışılmasıdır” dedi.