İşte talimatı verenler
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlTürkiye'yi sarsan Ankara'daki hain saldırıyla ilgili flaş gelişme. 2 IŞİD yöneticisinin ismi emniyete verilmiş...
Emniyet’teki sorgusunda bütün olayı kabul eden ve etkin pişmanlıkla tanık koruma imkânlarından yararlanmak isteyen canlı bombalara eskortluk eden Y.Ş. hâkimlik sorgusunda olayın talimatını veren 2 IŞİD yöneticisinin ismini vermiş
Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre Y.Ş. ifadesinde örgüte dair bildiği her şeyi anlattığını da ileri sürerek “etkin pişmanlık” ve “tanık koruma kanunu”ndan yararlanmak istediğini söyledi. Şahin’in patlamadan sonra Ankara’dan yeğeni H.Ş. ile birlikte döndüğü de ortaya çıktı. Tedavi için Ankara’da bulunduğunu söyleyen H.Ş.'nin patlamadan 2 gün önce Ankara’ya gelerek Ulus’taki bir otelde kaldığı ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre Y.Ş. sorgusunda Emniyet’te bütün olayı kabul ettiğini ve hücre evleri ile diğer yerleri gösterdiğini belirterek etkin pişmanlıktan ve tanık koruma imkânından faydalanmak istediğini söyledi. Y.Ş. sorgusunu yapan hâkime “Ben olaydan dolayı pişmanım. Bir daha dünyaya gelirsem asla böyle işlerle uğraşmayacağım. Kandırılıp kullanıldığıma inanıyorum” dedi. Y.Ş.'nin hâkime tek başına ifade vermek talebinde bulunduğu ve bu nedenle de sorgulanan diğer isimlerin salondan çıkarıldığı öğrenildi.
Bombalama eyleminin talimatını veren isimleri de açıklayan Y.Ş. , bu kişilerin H.İ.D ve Y.D olduğunu söyledi. Şahin ifadesinde şunları söyledi:
“Gerek bu olayla alakalı gerekse öncesinde H.İ.D ile Muhammet Ali kod adlı Y.D dışında bu konularla ilgili herhangi bir şey konuşmadığım gibi bu kişilerin başka kişilerle bu konuları konuştuğunu ya da görüştüğün duymadım. Patlama olayını H.İ.D, Muhammed Ali kod adlı Y.D ve iki canlı bomba dışında başka bir kişinin haberinin olduğunu bilmiyorum. Ancak Y.D’nin H.İ.D’nin üstü ya da amiri olduğunu düşünüyorum. Canlı bombaları petrolde durduğumuzda ben Focus arabanın arka kapısını açtığımda kısa bir süreliğine görmüş isem de hallerinde herhangi bir anormallik görmedim. Ancak kıyafetlerinin kabarık olduğunu, her ikisinin üzerinde siyah mont olduğunu gördüm. Hiçbir şey konuşmadan kapıyı kapattım. Ankara’ya yola çıkmadan önce gittiğim hücre evinde gördüğüm ve canlı bomba olduğunu düşündüğüm üçüncü kişi tarif etmiş isem de bana resim gösterilir ise mutlaka tanıyacağımı ve bu konuda yardımcı olacağımı ifade ediyorum.”
Y.Ş. olaydan sonra Muhammet Ali kod adlı Y.D’nin evine gelerek kendisini ve ailesini tehdit ettiğini de ileri sürerek “Aileme bir zarar verileceğinden endişe ediyorum” dedi.
H.İ.D’nin olaydan sonra nereye kaçtığını bilmediğini de ileri süren Y.Ş., patlamadan sonra örgüt üyelerinin faaliyetlerini sürdürdüğüne ilişkin şu olayı anlattı: “Olaydan sonra kendisiyle sadece bir kez araç ile bana selektör yapıp durdurduğunda yanına gittim. Bana poşet içerisinde üç tane el bombası iki kutu 9 mm tabanca mermisi, 25-30 adet kutusuz tabanca mermisi verdi. Bana bunları Şahin Bey Yeşil Vadi Parkı’nda saat 12.00’de orada dur, C. diye biri gelip senden alacak diye acele ile verip gitmişti. Ben bunları götüremeden zaten yakalandım. Bundan sonra da H.İ.D ile hiçbir görüşmem olmadı.”
Bu arada patlama günü Y.Ş.’nin Ankara’dan yeğeni ile birlikte döndüğü de ortaya çıktı. Yeğeni H.Ş.’nin tedavi olmak için Ankara’da olduğunu anlatan Y.Ş. “Yeğenim H.Ş. aslında tedavisine devam edecekti. Ancak ben onunla Antep’e dönme konusunda ısrarcı oldum. Zira ileride bir sorun yaşadığımda Ankara’ya onu almaya geldiğimi söyleyecektim” dedi. Patlamadan sonra amcası Yakup Şahin ile buluşarak Gaziantep’e dönen yeğen Hakan Şahin de çocukluğundan beri kan bozukluğundan kaynaklanan bir hastalığı olduğunu ve tedavi olmak için Ankara’da olduğunu söyledi. Daha önce de iki kez yine tedavi olmak için Ankara’ya geldiğini söyleyen Şahin, 8 ve 9 Ekim’de Ulus’taki Yıldız otelde kaldığını söyledi. Canlı bombaları Ankara’ya getiren 27 AVH 70 plakalı aracın kendi üzerine kayıtlı olduğunu ancak patlama ile ilgisi olmadığını ileri sürdü. Şahin, tedavi olduğu Hacettepe Hastanesi’ndeki tıbbi kayıtları da gösterdi. Belgelerde doktorun pazartesi günü kan vermesinin istediği yönündeki bilgiye ise “İstersem pazartesi günü geldiğimde kan alabileceğimi söylemişti. Ben de kanı Gaziantep’te verebileceğimden bunu beklemedim” dedi.
Amcasının araması üzerine patlama günü AŞTİ’nin önünden aldığını belirterek “Bu araçla birlikte Hacettepe Hastanesi’ne gitmek üzere yola çıktık ancak dönüşünü bulamayınca amcamın migreni başladığından bana ‘Eğer acil bir şey yoksa ben otelde dinleneyim, sen kendin git’ dedi. Bu şekilde otele geldik, ben araçtan ayrıldım. Saat 14 gibi Antep’e doğru yola çıktık” dedi.
Patlamanın organizatörlerinden H.İ.D. ile ilişki içindeki iki kişi de tutuklandı. Bunlardan İbrahim H.A. savunmasında şunları söyledi: “H.İ.D.’yi muhasebeci olması nedeniyle 3 yıldır tanırım. O arabayı 55 bin TL’ye sattım parayı elden aldım. Ama noter devrini H.İ.D. almak istemedi. Halen de almamıştır. Ben IŞİD’e ve başka bir örgüte üye değilim. H.İ.D.’nin bu yönlerinin çok fazla yakınlığım olmadığı için bilmem. Patlamayla alakam yoktur.”
Şüphelilerden R.D. ifadesinde, H.İ.D ile liseden arkadaş olduğunu ve onu İbrahim H.A. ile kendisinin tanıştırdığını söyledi: “H.İ.D ile 2015 Nisan ayında E. plastik isimli şirkete ikimiz birlikte muhasebeci olarak girdik. Ailecek görüşüyorduk. Bir terör örgütünden bahsettiğini duymadım. Patlamanın olduğu günden 1 hafta öncesinde işe hiç gelmedi. Bana telefon açarak sıkıntılarının olduğunu halledince geleceğini söyledi. Patlamanın olduğu gün öğleden sonra beni aradı. Sesi iyi geliyordu.”
Tutuklanıp cezaevine gönderilen Şahin, dün ikinci kez savcılığa getirilerek sorgulandı. Edinilen bilgiye göre, hücre evlerinde yapılan aramada bulunan bazı kimlik kartları ile parmak izlerinden ulaşılan kişilere ilişkin bilgisine başvurulan Y.Ş.’ye, bu kişileri tanıyıp tanımadığı soruldu.
Öte yandan dün, eylemde parmağı olduğu düşünülen ve hakkında yoklukta tutuklama kararı çıkarılan şüphelilerden birinin evine baskın düzenlendi ancak sonuç alınamadı. Savcılığın ayrıca MİT’e bir yazı yazarak, olayda yabancı istihbarat parmağı olup olmadığının araştırılmasını istediği de kaydedildi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol