İşte Pençe-Kartal harekatının perde arkası: 35 yıllık terörle mücadeledeki en önemli alan

Güncelleme:

TSK'nın Irak'ın kuzeyinde başlattığı operasyonu değerlendiren terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, ''35 yıllık terör tarihindeki en önemli alan burasıydı.'' dedi.

Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, CNN TÜRK canlı yayınında Pençe-Kaplan operasyonunu değerlendirdi.

Ağar şu ifadeleri kullandı:

"Burası Türkiye'ye sızmak için temel güzergahlardan birisi. Suriye ile Sincar ile ilgili çok önemli bağlantı ayağı var. Türkiye sadece buradaki etkiyi sonlandırmıyor. PKK'nın oluşturduğu terör ağına yönelik kırıcı darbe var.

Şunu yapardık biz, karadan sızma harekâtı başlatırdık ve buradan bir baskın tesir üretmeye çalışırdık. PKK mevzilenmiş ve benim geldiğimi görüyor. Bu son derece zor bir mücadele biçimi.

Türkiye şunu amaçlıyor. En minimize edilmiş zayiatla en büyük hasarı üretmek.

Önce analiz ediliyor. Önce hedefler belirleniyor. Hareketler belirleniyor. İlk önce nokta hedeflere yönelik, nokta vuruşlar, karasal ateş destek vasıtaları ile yapılan ateşler açılıyor. Ve bütün bunlar üzerine Mehmetçik karadan ve havadan yapmış olduğu harekatı hedef alanlar üzerinde ortaya koyuyor.

PKK bizim yapmış olduğumuz etkiyi biliyor. Ona yönelik hazırlıklar var. Betonareme mevzilerle karşı karşıya kalıyoruz dağlarda.

Teröristlere sadece yurt içinde değil sınırın öte yanında da göz açtırmayan Türkiye, üst üste yaptığı operasyonlarla örgütü bulunduğu yerlerde kıpırdayamayacak hale getirdi.

Geçtiğimiz gün oldukça geniş kapsamlı bir hava harekatı olan Pençe-Kartal operasyonunu başlatan Türkiye, dün gece yarısı da Pençe-Kaplan operasyonunun başladığını “Kahraman komandolarımız Haftanin’de” mesajıyla duyurdu.

"HEM ORAYI TUTMAK ZOR, HEM ORADA KALMAK ZOR"

Şu an son derece zorlu bir coğrafyada Mehmetçiğin alan hakimiyetine yönelik bir gayret harekâtı var. Hem orayı tutmak zor, hem orada kalmak zor. Şu anda oradaki dağlarda hala kar var. O dağlara çıktığınız zaman gece eksi değerlere düşüyor.

Burası aynı zamanda gelecek dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin yapacağı jeopolitik harekâtlar için aslında bir kıyıbaşı. Çünkü bu alanı tutmak son derece önem taşıyor. Çünkü stratejik tehdit bu alandan geliyor.
 
35 yıllık terör tarihindeki en önemli alan burasıydı.

Örneğin Soylu bir açıklama yaptı 1100 terörist kaldı dedi, sonra dedi ki 600 terörist öldürdük. Normalde ne olması lazım? 500 tane kalması lazım. Ama sayın Soylu aynı dönemde dedi ki 800 kaldı. Sızma var, tamamlıyor. Tamamlamasını engellemek için bu hattı tutmamız gerekiyor. Mehmetçik Türkiye'yi dışarda göğüslüyor.

BU KEZ GEÇMİŞ DÖNEMLERDEN FARKLI BİR YOL İZLENİYOR

Terör ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, Türkiye’nin 90’lı yıllardan itibaren farklı dönemlerde Irak’ın kuzeyine harekatlar düzenlediğini hatırlatarak, “Eskiden bu işleri belirli bir bölgeyle sınırlı kalacak şekilde yapıyorduk. Sincar’a yürüyorsak Kandil’dekiler oraya gelmeyeceğimizi, Kandil’e yöneldiysek Haftanin’dekiler o bölgeye gitmeyeceğimizi biliyordu” dedi.

Ancak 2018’den bu yana Türkiye’nin bölgede adım adım çok geniş kapsamlı bir operasyon başlattığını ifade eden Başbuğ, şöyle devam etti:

“Eğer hedefe ulaşmak, teröristleri baskı altına almak istiyorsanız eş zamanlı adımlar atmanız gerekir. Türkiye bunu yapıyor. Çok geniş bir alanda ciddi bir vuruş gücüyle teröristlere göz açtırmıyor. Bu çok ciddi bir şok etkisi yaratmakla kalmıyor, değerli bir baskı da ortaya çıkarıyor.”

DÜNYADA BAŞKA BİR ORDU BU HAREKATI BÖYLESİNE BAŞARIYLA YAPAMAZ
 
Dünya genelinde orduların başında bulunan isimlere “Sizce harekat için en zorlu coğrafya neresi?” diye soru sorulması halinde işi bilenlerin mutlaka “Türkiye’nin operasyon yaptığı Kuzey Irak’taki dağlık alanı” cevabını vereceğini anlatan Başbuğ, harekatın mesajlarına ilişkin şunları söyledi:

“Burası öyle zorlu bir coğrafya ki… Sarp kayalar, geçitler, dik yamaçlar, mağaralar, ovalar ne ararsanız var. Şimdi siz böylesine zorlu bir operasyonda gece harekatı yapıyorsunuz. Gece harekatı yapmakla kalmıyor, kara, hava unsurlarınızı, savaş uçaklarınızı, İHA-SİHA’larınızı ve nihayetinde istihbarat birimlerinizi birlikte kullanıyorsunuz. Bu harekat tüm dünyaya ‘Ben en zorlu coğrafyada gece karanlığında müşterek harekat yapabilecek imkan ve kabiliyetteyim’ mesajı vermek demek.

Türkiye bu mesajı teröristlere vermiyor. Onları besleyen ülkelere, her türlü imkanı sağlayan dış güçlere veriyor. Ayrıca son dönemlerde Ege’de, Suriye’de, Irak’ta ve nihayetinde Libya’da sesini yükseltenlere de gücünden bir parça göstermiş oluyor. Türkiye, şakası olmadığını ve diğer ülkelerin de buna göre hareket etmesini tüm dünyaya ilan ediyor.”

TSK SAĞ GÖSTERİP SOL VURDU

Başbuğ, Haftanin’in hedef alınmasına dair çok önemli bir ayrıntının da altını çizerek, şu bilgileri paylaştı:

“Genelde askeri doktrinde bu işler için ‘Zafer süngünün ucunda’ cümlesi kullanılır. Yani siz hedef bölgenizi havadan ne kadar vurursanız vurun eğer oraya kara gücünüzü, piyadenizi sokamıyorsanız nihai bir zafer elde edemezsiniz.

Geçtiğimiz gün başlayan Kartal-Pençe operasyonunda vurulan bölgeler duyurulduğunda herkes yakın bir zaman sonra aynı bölgelere kara operasyonu beklemeye başladı. Türkiye tam tersi bir adım attı ve o operasyonda hedefler arasında olmayan Haftanin’e ani bir harekat başlattı. Sağ gösterip, sol vurdu aslında.

OPERASYON AÇIKLAMASININ SATIR ARASINA DİKKAT

Burada bir noktanın altını daha çizmekte fayda var. Hem Pençe-Kartal hem de Pençe-Kaplan operasyonu için yapılan açıklamalarda ‘Son zamanlarda karakol ve üs bölgelerimize artan taciz ve saldırı teşebbüsünde bulunan PKK ve diğer terörist unsurlara yönelik olarak uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız çerçevesinde icra edilmektedir’ ifadesi kullanılıyor.

Bu ifade öylesine yazılmadı. Irak ve Suriye arasında en kritik geçiş noktalarından biri Haftanin. Kandil’den gelen teröristler Sincar’a oradan Ayn El Arap ve daha sonra Afrin’e gidiyordu. Yani hem Irak hem de Suriye’deki üs noktalarımıza saldıran teröristlerin ana geçiş güzergahı burası. Şimdi biz bu bölgeye operasyon yapıyor ve bu hattı da kesiyoruz.”