İran'da grevler başladı: Esnaf kepenk kapattı

İran Genel Başsavcısı'nın 'ahlak polisliği' uygulamasının kaldırıldığını duyurmasının ardından çelişkili ifadeler gelmeye başladı. İran devlet medyası Başsavcı'nın ifadelerinin çarpıtıldığını öne sürdü. 

Şah rejimi tarafından 1953'te öldürülen gençlerin anıldığı Öğrenci Günü etkinliği için İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 7 Aralık'ta Tahran Üniversitesi'ni ziyaret edeceği açıklanmıştı. Başkent üniversitesi, eylül ortasında 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındığında ölümü üzerine başlayan gösterilerin en ateşli merkezlerinden biri.

Öğrenciler ve muhalif grupların sosyal medyadaki hesapları, 7 Aralık'ta Tahran'ın Azadi Meydanı'nda gösteri çağrısı yaptı. En az 30 kentte daha benzer gösterilerin yapılacağı belirtiliyor.

Sosyal medyada bugün (5 Aralık) yayınlanan görüntülerde, Tahran ve İsfahan'ın büyük çarşıları dahil, birçok merkezde esnafın kepenk açmadığı görüldü.

Tahran'ın İkbatan ve Neziabad semtlerinde 4 Aralık gecesi toplanan göstericiler, İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri Ali Hameney'e seslenerek "Devrimin sesini dinle" sloganı attı.

Sosyal medyada paylaşılan video kayıtlarına göre, göstericiler kuzeybatı kenti Kazvin'de güvenlik güçlerinin astığı "113'ü arayın" yazılı büyük panoyu ateşe verdi.

Londra'dan yayın yapan Iran International televizyonu, İlam Eyaleti'ndeki Murmuri ve Ebdenan kasabalarında İslam Devrimi Muhafızları'nın kapı kapı dolaşarak bazı kişileri gözaltına aldığını belirtti.

 Avukat ve insan hakları savunucusu Şadi Sadr, ahlak polisi denilen İrşad Devriyesi'nin kaldırılmasının "büyük haber" olmayacağını belirterek eylemlerin süreceğini dile getirdi:

Başörtüsü hâlâ zorunlu ve bu zorunluluk üniversite veya okuldan atılma gibi başka yollarla uygulanıyor. Protestolar, Mahsa Emini'nin ahlak polisi tarafından öldürülmesiyle başladı ama İranlılar rejim gidene kadar durmayacak.

ABD'deki İran İnsan Hakları Belgeleme Merkezi Başkanı Gissou Nia da şöyle dedi:

Protestolar artık sistemin bütününe meydan okumayla ilgili ve başörtüsü takmayı zorunlu kılan ve kadınların evlenme, boşanma, velayet ve miras haklarını kısıtlayan radikal cinsiyet ayrımcı kanunlar hâlâ yürürlükte.