İngiliz Aktör Law Fransa'daki Sığınmacı Kampını Ziyaret Etti

PARİS (AA) - İngiliz aktör Jude Law, Fransa'nın Manş Denizi kıyısındaki liman kenti Calais'te bulunan sığınmacı kampını ziyaret etti.

Law, zor koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukların yaşantısına dikkati çekebilmek için beraberinde İngiliz oyuncu ve şarkıcılarla kampa günübirlik ziyarette bulundu.

Law, kampın salı günü tahliyesi planlanan bölümünde kalan çocuklara ilişkin İngiltere Başbakanı David Cameron'a yazdıkları mektubu okuyarak, soruna acil çözüm bulunmasını talep etti.

Mektupta, kampta ebeveynleri olmayan çok sayıda çocuk olduğu ve tahliyeden sonra çocuklar için güvenli ortam oluşturulması çağrısında bulunuldu.

Öte yandan, haftalık yayımlanan İngiliz gazetesi The Observer'ın haberine göre, salı günü güney bölümü hijyen koşulları nedeniyle boşaltılması beklenen kampın tahliye işleminin mahkeme kararıyla ertelendiği duyuruldu.

Gazete, İngiliz yardım kuruluşu Help Refugees'in itirazı sonucu, kampın güney bölümünün tahliyesinin ertelendiğini yazdı.

Dernek, kampın güneyinde 3 bin 455 sığınmacının yaşadığı, bunlardan 315'i ebeveynsiz çocuklar olduğu gerekçesiyle itirazda bulunmuş ve kampın tahliye edilmesiyle çocukların başı boş kalacağını dile getirmişti.

İngiliz dernek, kampın güneyinde yaşayan nüfusu 3 bin 455 olarak ifade etmiş, Fransız yetkililer ise tahliyeden en fazla bin sığınmacının etkileneceğini belirtmişti.

Mahkemeye itiraz sonucu ertelenen tahliyeye ilişkin son karar, salı günü öğleden sonra Lille Mahkemesi tarafından verilecek.

Birkaç hafta önce duyurulan tahliye kararı, Fransa'da büyük yankı uyandırmış ve elektronik imza sitesi Avaaz'da tahliyenin durdurulmasına yönelik 12 binden fazla imza toplanmıştı.

Calais kentinde çoğu Suriye, Irak, Eritre ve Afganistan'dan gelen yaklaşık 5 bin sığınmacı yaşıyor. Calais, İngiltere'ye geçmek isteyen sığınmacılar için önemli ''çıkış yolu'' görülüyor.
Fransa, kentteki sığınmacıların yaşadığı kampların gayriinsani koşulları yüzünden uzun zamandır Avrupalı insan hakları derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkisini üzerine çekiyor.