İkinci kalkışmanın önü nasıl kesildi ?

İkinci kalkışmanın önü nasıl kesildi ?
Güncelleme:

Finansal İstihbarat Uzmanı olan Muhammed Taha Gergerlioğlu, Türkiye'nin Cerablus operasyonunu gerçekleştirmesiyle bazı devletlerin planlarını alt üst ettiğini ileri sürdü.

Casusluk yaptığı iddialarıyla 11 ay Almanya'da tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan ve Finansal İstihbarat Uzmanı olan Muhammed Taha Gergerlioğlu, Türkiye'nin Cerablus operasyonunu gerçekleştirmesiyle bazı devletlerin planlarını alt üst ettiğini ifade ederek, "Türkiye, Cerablus operasyonlarıyla yeni bir kalkışmanın önünü tamamen kesmiştir. Türkiye Cerablus operasyonlarında kararlı olmasaydı 15 Temmuz'un devamı ikinci halkası devreye sokulacaktı" dedi.

Eski Başbakanlık görevlisi Muhammed Taha Gergerlioğlu, Türkiye'nin terör örgütü DAEŞ'in temizlenmesi için başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunu değerlendirerek açıklamalar yaptı. Türkiye'nin, kimseden izin dahi almadan Cerablus operasyonuna başlamasının bölgedeki devletlerin planlarını bozduğunu ifade eden Gergerlioğlu, operasyonla yeni bir kalkışmanın önüne geçildiğini savundu.

"FETÖ'nün DAEŞ ve PYD üyeleriyle yapığı anlaşma boşa çıktı"
FETÖ örgütünün bir yıl öncesinden DAEŞ ve PYD üst düzey teröristleri ile görüşmeler yaptığını da aktaran Gergerlioğlu, "15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, FETÖ örgütünün bölgede bir yıl öncesinden DAEŞ ve PYD üst düzey teröristleri ile yaptığı anlaşma ve görüşmeleri boşa çıkartılmıştır. FETÖ'nün amacı; Türkiye'de iç kargaşa oluşturmak, Güney ve Güneydoğu'nun daha kontrolsüz hala sokularak dış işgallere aşmaktı; ama bu hedefine ulaşamadılar. Türkiye terörizmden kurtulmak istiyorsa, Fırat kalkanında kararlı olmalı ve hedeflerine ulaşmalıdır" dedi.

"Türkiye'nin sesini yükseltmesi Musul operasyonunu hızlandırdı"
Gergerlioğlu, Türkiye'nin Musul'daki operasyonlara alınmak istememesine de değindi. Türkiye'nin son günlerde masada olmak istemesinin birilerini rahatsız ettiğini anlatan Gergerlioğlu, "Dış güçler, mezhepleri yeni oyuncu olarak sahaya sürmek istiyor. Osmanlının 400 yıldır huzurla yönettiği bu bölge, bu kadar kargaşadan sonra tekrar güvenli ve huzura kavuşturulması istenmemektedir. Türkiye'nin yumuşak karnı olan bölgede, kargaşayı tekrar sonlandırıp bölge haklarını istikrarını istemesi tarihi sorumluluğudur. Ortadoğu'yu dizayn etmeye çalışan güçler, Türkiye'yi masada tabi ki istemezler; çünkü ABD bölgede PYD'ye vaat ettiği toprak ve yerler var. ABD'nin bölgede farklı bir dizaynı var. 15 Temmuz'la beraber asıl dizayn edenleri ülkemizden ve bölgemizden kovaladık. Bunlardan sonra ABD onun oyununu izlemeyi ve yönetmeyi çalışıyor" şeklinde konuştu.

Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
"DEAŞ, yabancı istihbaratlar tarafından kurulmuş yapay ve Türkiye'yi meşgul etmeye çalışan ve bölgedeki kargaşayı sonlandırmak için güya belli Batılı güçlerin bölgeye davetini sağlayan bir örgüttür. Bu örgütü, Türkiye en kestirme yoldan yavaş yavaş temizlemeye başladı. 15 Temmuz'daki kalkışmadan sonra Türkiye, Suriye ve Irak bölgesindeki eylemlerinde artık kararlıdır ve bu kararlılığından vazgeçmeyecektir. Türkiye'nin Musul operasyonu kararlılığı, koalisyon güçlerinin başarısını da yüceltmiş ve yükselmiştir. Türkiye, tarihi misyonu itibariyle kararlı bir şekilde bu bölgeye inmeye niyet edince, onla rda mecburi bir Musul operasyonunu erkene aldılar." 

İHA