Hacettepe'ye 1 milyon liralık dava

Ankara’da yaşayan 73 yaşındaki Safüre Saykun, şiddetli sırt ağrısı ve bulantı şikayetiyle 16 Ekim 2020 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdu. Acil serviste müşahede altına alınan Saykun, ertesi gün koroner yoğun bakıma sevk edildi. Hastaneye annesini görmeye giden çocuklarına “Anjiyoya alınacak” denildi.

Saykun, anjiyodan sonra bir daha uyanamadı. Anjiyoyu yapan hekim, anjiyonun çok iyi geçtiğini, 2 stent takıldığını ve hemen ertesi gün taburcu olabileceğini söyledi. Ailenin iddiasına göre Saykun anjiyo olduktan sonra ateşi çıktı, ertesi gün de entübe oldu ve kalp krizi geçirdi, ancak aileye bu bilgi verilmedi.

"DOKTORLARIN HATALI YÖNLENDİRECEĞİ AKLIMIZA GELMEDİ"

Saykun’ın kızı gazeteci Melis Saykun, ANKA'ya yaptığı açıklamada “Annemizin vefatından 2-3 ay sonrasında bir doktor arkadaşımızla yaptığımız görüşmede, 20 Ekim tarihli kan tahliline bakarak, ağır kalp krizi geçirmiş olduğunu öğrendik” dedi.

Melis Saykun’ın anlatımına göre annesi hastanede yattığı süre içerisinde sepsis (hastane enfeksiyonu) da geçirdi. Anne Safüre Saykun, 25 günlük yaşam mücadelesinin ardından 10 Kasım 2020 tarihinde hayatını kaybetti.

Melis Saykun, hastane hekiminin kendilerine “Kalp iyi, kalpte sorun yok” dediğini, ancak kan tahlillerinde kalbinin iyi olmadığının görüldüğünü aktararak, “Diğer organlara ilişkin değerlerin kalbin düzgün çalışmamasından kaynaklandığını öğrendik. Sürekli dezenformasyon yapılmış olması bizi çok şaşırttı, ama koskoca Hacettepe Hastanesi doktorlarının bizi hatalı yönlendireceği aklımıza bile gelmedi. Ancak, yine vefatından sonra sepsisin hemen anjiyodan sonra yani aynı gün geliştiğini ve kalbinin de hiç iyi olmadığını öğrendik” diye konuştu.

"BU KADAR GERÇEK DIŞI BİLGİLER VERİLMESİ..."

Saykun, anjiyo sonrasında hastada gelişen ağır seyir ve sepsisin, başka uzman doktorlarla görüşmelerinin ardından, anjiyo sırasında bypasslı damarlardan birinin delinmiş olmasından kaynaklanabileceğini öğrendiklerini söyledi. Saykun, Hastane anjiyo CD'sini vermediği için, bu konunun dava sırasında netleşeceğini belirterek, “Bu konuyu kesin olarak bilmiyoruz, ancak bu kadar gerçek dışı bilgiler verilmesi ve bilgi saklanması da bu ihtimali düşündürdü” dedi. 

"ZİNCİRLEME HİZMET KUSURLARI"

Safüre Saykun’un ailesi Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü hakkında Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde ‘hizmet kusuru’ nedeniyle toplamda 1 milyon liralık manevi ve 3 bin liralık da maddi tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde Safüre Saykun’un ölümünün doktor hatası nedeniyle olduğu ifade edilerek, Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’na atıfta bulunuldu. Dilekçede, “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi hekimliğin kötü uygulaması anlamına gelir” denildi.

Ailenin avukatı Buket Derya Karaman ise hekim hatası davalarında, genelde insanların yaşadıkları acı nedeniyle olaya subjektif yaklaşabildiklerini hatırlattı. Karaman, Safüre Saykun’un ölümünde ciddi zincirleme hizmet kusurları olduğunu, ancak hasta dosyasının bilirkişi incelemesinden sonra gerçeklerin ortaya çıkacağını söyledi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR

Karaman, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nden hasta dosyasını istediğini, fakat yasal yükümlülük olmasına rağmen üniversitenin dosyayı vermediğini bildirerek, tam yargı davasının ardından sorumlular hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.