''Göğüsleri yok'' denince tacizci öz amca beraat etti

''Göğüsleri yok'' denince tacizci öz amca beraat etti
Güncelleme:

Bundan 9 yıl önce tam 6 yaşındayken öz amcasının cinsel istismarına uğrayan minik Seda'nın açtığı dava 9 yıl sonra öz amcasının beraat kararıyla kapandı. Beraat kararının "Çocuğun göğüsleri yok, şehvet uyandıramaz" gerekçesiyle verildiği iddia edildi.

Gazeteci Melis Alphan 6 yaşındayken öz amcasının tacizine uğrayan Seda'nın hikayesini yazdı. 9 yıl sonra davanın sonuçlandığını ve amcanın beraat ettiğine dikkat çeken Alphan, yazısında beraat kararının "Çocuğun göğüsleri yok, şehvet uyandıramaz" gerekçesiyle verildiğini iddia etti.

Artı Gerçek’ten Melis Alphan, 6 yaşında öz amcasının cinsel istismarına uğradığını belirten çocuk için açılan davayı kaleme aldı. Küçük Seda'ya cinsel istismardan yargılanan öz amca beraat ederke, beraat gerekçesinde “Çocuk fiziksel olarak gelişimi tamamlanmadığı için göğüs bölgesinin oluşmadığı ve şehveti duygulara sebep olamayacağı…” denildi.

"Bu gerekçenin hiçbir hukuki, tıbbi veya psikolojik açıklaması, bilimsel dayanağı yok." diyen Alphan, karara tepki göstererek "Savcı kendince beraat için bahane uydurmuş. Mahkeme de ikna olmuş!" ifadelerini kullandı.

Alphan’ın “Cinsel istismara skandal beraat gerekçesi: Çocuğun göğüsleri yok, şehvet uyandıramaz” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

Seda bugün 15 yaşında.

6 yaşındayken öz amcasının cinsel istismarına uğradığını açıkladı.

Anlattığına göre olay şöyle gelişmişti:

Seda bir gece babaannesine kalmaya gitmişti. Halası ve amcası da babaannesi ile beraber yaşıyordu.

Hep beraber salonda oturmuşlar, saat geç olunca halası odasına uyumaya gitmişti. Seda bir koltukta, amcası diğer koltukta yatıyordu. Çocuk yattığı yerden televizyonu izlerken amcası çocuğu yanına çağırdı, sırtüstü yatarken çocuğu üzerine aldı, çocuğun üstündeki tişörtü yukarı doğru çekti, atletini sıyırıp göğsünü okşadı.

Seda’nın halası içeriden konuşma sesleri geldiğini duyunca Seda’ya seslenip onu yanına çağırdı ve amcasının ona kötü bir şey yapıp yapmadığını sordu. “Bunu bana neden sorduğunu hatırlamıyorum” demişti Seda mahkemedeki ifadesinde. “Bu yaşandı. Ben yeni yeni bu olayın nasıl bir şey olduğunu anladım” diye de eklemişti.

Seda olayın ertesinde hiç kimseye bir şey söylemedi, ailesine anlatmaya da korktu.

Ancak iki yıl önce Seda, 7’nci sınıfta okurken, sınıf öğretmeni çocuğun derslerdeki dikkatsizliğini fark etti ve rehber öğretmeniyle görüştü. Rehber öğretmeni ona derslerdeki dikkatsizliğinin nedenini, kötü bir şey yaşayıp yaşamadığını sordu. İşte Seda, 6 yaşında maruz kaldığı cinsel istismarı ilk kez burada dillendirdi.

“AMCA OLARAK ÖPÜP SEVMEM NORMALDİR”

Rehber öğretmeni mahkemede, Seda’nın konuşmalarında ‘abartma, uydurma, olanı farklı anlatma’ gibi bir kanaate ulaşmadığını, çocuğun beyanlarının samimi ve inandırıcı olduğunu söylemişti: “Çocukta, ergenlik öncesi durum nedeniyle bu olayı saklama gibi bir izlenim edinmedim. Ama annesi bana, çocuğun babasının durumu öğrendiği taktirde kötülük yapacağını söyledi.”

Çocuğun cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan davada Seda’nın amcası atılı suçu kabul etmedi, “Onu amca olarak öpüp sevmem normaldir. Ancak cinsel içerikli bir durum söz konusu değildir. Hakkımdaki iddiaların hayal ürünü olduğunu düşünüyorum ve hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

Ve amca beraat etti.

Oysa kanuna göre, 15 yaşını doldurmamış çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış cinsel istismardır. En az 8 yıl hapisle cezalandırılması gerekir. Burada, sanık akraba olduğu için suçun ensest şeklinde değerlendirilip cezanın yarı oranında artırılması, yani 12 yıla çıkarılması gerekirdi.

Amca ifadesinde “Çocuğun atletini sıyırıp göğsünü okşamadım” dememiş, “Amca olarak öpüp sevdim”diyerek aslında istismarı ikrar etmiş ve bunu haz amaçlı yapmadığını kanıtlamaya çalışmış.

SAVCI BERAAT İÇİN BAHANE UYDURMUŞ

Burada amcanın ceza alıp almamasından daha dehşet verici bir şey var ki, o da savcının mütalaası.

Savcı, sanığın masum olduğu görüşünü 6 yaşındaki çocuğun “fiziksel özellikleri dikkate alındığında göğüs bölgesinin sanığa herhangi bir şehveti bir duygu yaşatmayacağı” düşüncesiyle gerekçelendirmiş!
Kararda da Seda’nın “fiziksel olarak gelişimi tamamlanmadığı için göğüs bölgesinin oluşmadığı ve şehveti duygulara sebep olamayacağı” yazıldı ve sanığın eylemini bu aşamada bırakıp devam etmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, cinsel saikle yapmadığı belirtildi.

Bu gerekçenin hiçbir hukuki, tıbbi veya psikolojik açıklaması, bilimsel dayanağı yok. Savcı kendince beraat için bahane uydurmuş. Mahkeme de ikna olmuş!

Eğer bir çocuğun cinsel istismara uğrayıp uğramadığına faillerin ‘şehveti duyguları’ üzerinden karar vereceksek, 3 aylık bebeğe, 3-4 yaşında çocuklara cinsel istismarda bulunanlar için ne diyeceğiz? Bu ülkede fiziksel olarak gelişimini tamamlamamış binlerce çocuk var cinsel istismara maruz kalan. Bizim yargımız bırakmış bunu bir yana, faillerin şehveti duygularını ölçüyor.

En amiyane tabirle, yargının dediği şu:

“Yok yok, o niyetle yapmamıştır. Olmayan göğüs mü okşanır? Zaten o niyetle yapacak olsa devam ederdi, öyle okşayıp bırakmazdı...”

Ama şu soruyu sormuyor yargı: Amcası çocuğu ne amaçla üzerine çıkarır, atletini sıyırır?
Hayatın olağan akışına aykırı olan, amcanın eylemlerine devam etmemesi değil, adamın durup dururken bir çocuğun atletini sıyırıp göğsüne dokunması.

Beraat kararına sadece mahkeme başkanı şerh koydu. Mahkeme başkanı, mağdurun beyanlarının ayrıntılı olduğu, zaman ve mekan tanımına yer verdiği, amcasına iftira atması için hiçbir neden bulunmadığını ifade etti.

Ama savcı ve mahkeme heyeti olayı bu açıdan değerlendirmek yerine, sanığın şehveti duyguları üzerinden düşünmeyi tercih etti.

Ve ihtimal o ki, hali hazırda mağdur olan bir çocuk yargı sürecinde yeniden mağdur edildi.

Artı Gerçek / Melis Alphan