Futbolda şike davasının 38 eski savcı ve hakimine iddianame

Futbolda şike davasının 38 eski savcı ve hakimine iddianame
Güncelleme:

FETÖ'nün "futbolda şike" kumpasında yer aldıkları gerekçesiyle aralarında Fikret Seçen ve Zekeriya Öz'ün de bulunduğu 38 eski savcı ve hakim hakkında iddianame düzenlendi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ayhan Memük tarafından hazırlanan iddianamede, eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile eski Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu "müşteki", eski savcılardan Zekeriya Öz, Mehmet Berk, Fikret Seçen, Cihan Kansız ile dönemin bazı hakimleri Hüsnü Çalmuk, Sedat Sami Haşıloğlu'nun da aralarında bulunduğu 38 kişi "şüpheli" olarak yer aldı.

"FETÖ'nün amacı doğrultusunda hareket ettikleri anlaşılmıştır"

İddianamede, şüphelilerin Yargıtayın ilgili ceza dairesinde yargılanmak üzere haklarında son soruşturma açılması kararı verilmesi istendi. Ayrıca, şüphelilerin "kişiseI verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, görevi kötüye kullanma, gizliliğin ihlali, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, özel hayatın gizliliğini ihlal, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma" suçlarından cezalandırılması istendi. İddianamede, şu değerlendirmeye yer verildi:

"Şüphelilerin kamuoyunda 'futbolda şike' kumpası olarak bilinen soruşturma ve kovuşturmada yargı yoluyla futbol camiasını dizayn etmek ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nü ele geçirerek dönemin Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmek amacıyla yaptıkları yargısal faaliyetlerinde Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar vermedikleri, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleriyle hiçbir biçimde bağdaşmayacak şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanması içerisine girerek örgüt hiyerarşisi ve ideolojik bağlılık duyguları ve örgütün talimatıyla kolluk görevlileri ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek FETÖ'nün amacı doğrultusunda hareket ettikleri, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına çalışmadıkları, buna göre tarafsızlık, doğruluk, tutarlılık, ehliyet ve liyakat ilkelerine aykırı davrandıkları anlaşılmıştır."