Fon vurgununda ses kayıtları ortaya çıktı: Mağdurları böyle ikna etmiş

Güncelleme:

Bankacı S.E.'nin tutuklandığı fon vurgunu olayında S.E.'nin mağdurları nasıl ikna ettiğine dair ses kayıtları ortaya çıktı.

Bankacı S.E.'nin, iş insanı B.Ç. ve emekli İngilizce öğretmeni olan eşi İ.Ç. ile arasında geçen, mahkeme dosyasına da giren ses kayıtları ortaya çıktı. Kuşkulandıkları için E.'nin evlerine geldiği gün İ.Ç.'nin kaydettiği konuşmalarda S.E., "Paranızı almama gibi bir riskiniz yok. Benim size verdiğim evrak banka şubesinin size vereceği evraktan daha değerli. Zaten resmi evrak da o. Hoca da vadesini uzattı. Biz gizli bir ısın kodundayız. Vade dolmadan şubeye giderseniz sorun yaşarız. İşlemlerde bir problem olmadığı için ben rahatım. Rahat olun, güzel güzel para kazanıyorsunuz" dediği duyuluyor.

Banka müdürü S.E.'nin 2 milyon dolar dolandırdığı iş insanı B.Ç., emekli İngilizce öğretmeni olan eşi İ.Ç. ile arasında geçen konuşmalara dair ses kayıtları ortaya çıktı. E.'nin B.Ç.'in evine geldiği gün, eşi İ.Ç.'nin kuşkulanması üzerine aldığı ses kayıtları mahkeme dosyasına da girdi. Ses kayıtlarında S.E.'nin çifti ikna etmeye çalıştığı anlaşılıyor.

"HOCA DA VADESİNİ UZATTI BİZİM EVRAK ŞUBENİN VERECEĞİNDEN DAHA DEĞERLİ"

Ses kayıtlarındaki konuşmalar ise şöyle;

İ.Ç.: S. biz Cuma günü vadeyi uzatmasaydık, parayı alacaktık değil mi?

E.: Alacaktınız, Salı günü alacaktınız

İ.Ç.: 3 milyon alacaktık değil mi?

E.: Evet

İ.Ç.: Bu senin müşterilerinin fonuydu. Ondan sonra bitti değil mi?

E.: İşlem bitti, kapattılar.

İ.Ç.: Biz nereye girdik.

E.: Bitmedi o işlemi uzattılar. O işlem devam ediyor.

Ç.: Hoca da devam etmiş oldu. Öyle mi?

E.: O da devam etti tabii ki...

İ.Ç.: Şimdi biz parayı alacak mıyız?

E.: Tabii ki alacaksınız. Parayı almama gibi hiçbir riskiniz yok. Rahat olun.

B.Ç.: Rakam değişmeyecek, 5 milyon dolar…

E.: Evet çünkü vadeyi uzattık.

İ.Ç.: Sen o zaman bize yeni bir kâğıt verecek misin?

E.: Vereceğim tabii ki. Mevcut kâğıdın altına ısın kodu aynı, bakiyesini yazarım, kaşeler, imzalarım.

B.Ç.: Resmi evrak alabiliyor muyuz?

E.: Bizim evrak ondan daha değerli. Resmi evrak dediğimiz o zaten. Bu sizin Çarşamba günü bankaya gidip alabileceğiniz de bir şey ama işlem vadesi bitene kadar oraya girdiğimizde o kadar kârı niye alıyoruz diye sorgulanır, sorun olur. İşlemin içinde gizli bir ısın kodundayız biz. O yüzden sorgulatamıyoruz.

İ.Ç.: Resmi evrak alınacak olsa onu hoca alır sadece.

E.: O da almıyor. Almasına gerek yok. Çünkü bugüne kadar çok aldı gitti.

İ.Ç.: O zaman antetli kağıda yaz. Şu tarihte 5 milyon falan diye. Ben uğrayıp alırım.

"SORUN ÇIKMAYACAK YÜZDE YÜZ EMİN OLUN 5 MİLYONU KESİN ALACAKSINIZ"

Konuşmanın devamı ise şöyle;

E.: Ben rahatım işlemlerde bir problem olmadığı için. B. Bey'in de kaygısını fark ettim.

B.Ç.: Ben de aşırı derecede sinirler falan gitti. Haftaya Çarşamba geldiğimde yine şu şöyle oldu, böyle oldu gibi bir durum olmaz değil mi?

E.: Ben Çarşamba günü saat 16,00'dan sonra işlemi yapacağım. Alamazsam Perşembe günü saat 9'da yapmış olurum.

İ.Ç.: Hemen hesabımıza geçecek mi?

E.: Aynı gün ödemeyi göndereceğim. Çarşamba günü geldiğinde aynı şey olmaz çünkü işlemin vadesi Çarşamba günü bitiyor zaten.

B.Ç.: Geçen sefer ki de bitiyordu. Dedin ki böyle bir şey çıktı. Yeni bir şey…

E.: Şimdi işlemi kapattılar

B.Ç.: Geçen hafta da kapatmışlardı.

E.: Ama sordular girer misiniz diye? Biz o zaman tamam demeseydik…

İ.Ç.: Sen o zaman hocaya da sordun mu? 'Devam edelim mi' diye

E.: Hoca devam etti.

B.Ç.: Şimdi hiçbir sorun çıkmayacak değil mi?

E.: Hayır çıkmayacak. Yüzde yüz emin olun.

B.Ç.: Haftaya Çarşamba kesin tamam mı?

E.: Tamam işlem bitiyor.

B.Ç.: Ben 5 milyonumu alacak mıyım?

E.: Alacaksınız. Kesin alacaksınız.

B.Ç.: Peki haftaya çarşamba, perşembe geldiğinde şu şöyle oldu dersen ne yapacağız?

S.E.: Bankaya gelirsiniz, bankaya gider kendiniz alırsınız.

B.Ç.: Nerden alınıyor? Kimden alacağım?

S.E.: Siz bankaya gelirsiniz, benim şubeye ya da Levent şubeye gidersiniz. İstediğiniz şubeden gidip alırsınız.

B.Ç.: Ama bu kadar gizlilik içeren bir durumda nasıl olacak?

E.: O zamana işlem biteceği için bir gizliliği de kalmayacak, çekebileceksiniz.

B.Ç.: Şu anki ısın kodunun gizliliği kalmadı o zaman…

E.: Hayır hala var işlem çarşambaya kadar devam ediyor.

Ç.: Elim ayağım titriyor. Bende uyku muyku kalmadı.

E.: Hay Allah'ım. Ne yapalım B. Bey, para kazanacaksınız. Kazandınız. Rahat olun.

"RAHAT OLUN GÜZEL GÜZEL PARA KAZANIYORSUNUZ"

B.Ç.: Senden başka kim yapıyor bu işlemleri? Yani genel müdürlükte...

S.E.: Bir sürü kişiler var, yapanlar çok. Onlar yaptırıyorlar zaten.

E.: Ben sizin sonuna kadar yanınızdayım, zaten buradayım. Böyle bir şeyin altına girdiysem hiçbir sorun yok demektir. Kendinizi sakin tutun. Gelirinizle bundan sonra istediğinizi yaparsınız. Bu bir fırsat, bir, sıfırdan büyüktür. Yani öyle bir şey olma ihtimali olsa ben derim ki öldük, bittik arkadaşlar ne yapalım gelin birlikte yapalım.

İ.Ç.: Kesin diyorsun…

E.: Tabi kesin. Öyle bir şey yok da hadi diyelim ki 5 kesin olmadı. 3 buçuk olsa ne olur, 4 olsa ne olur öyle değil mi?

İ.Ç.: Ama 5 kesin dedin.

E.: Kesin. B. Bey sakin… Hiçbir şey yok. Rahat olun, güzel güzel para kazanıyorsunuz.

"BEN TÖHMET ALTINDA KALIYORUM"

İ.Ç., S.E. ile buluştuğunda ses kaydı almaya devam etti. E., Ç.'nin kayıt aldığını fark etti. O konuşmalarda E.'nin çantacısı A.Y.'yi banka çalışanı A.B. diye tanıttığı da duyuluyor.

E.: Ne yapıyorsun İ.?

Ç.: Kayıt alıyorum.

E.: Ay şaka gibisin. Yapma öyle şeyler. Beni üzme yani. Niye böyle bir şey yapıyorsun?

E.: Şimdi ne yapıyoruz? İ. Hanım'la bekliyoruz.

Y.: Yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz ama yetişmezse yarın saat 10'da elinizde.

E.: Valla ben çok töhmet altında kalıyorum.

Y.: Yarın sabah 10'a kadar sıkıntı gözükmüyor.

E.: Yarın sabah 10'da nasıl olacak? İ.'yi alıp tekrar oraya mı geleceğim?

Y.: Biz size ulaştıracağız.

Ç.: Bugün olma ihtimali var mı?

Y.: Elimden geleni yapıyorum, bugüne yetiştirmek için... Yetişmezse de sabah saat 10.00 kesin

DHA