Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'ye hapis cezası

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'ye hapis cezası
Güncelleme:

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, ''halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma'' suçundan yargılandığı davada 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Eski Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki'nin, sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle yargılandığı dava, karara bağlandı. İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Nasuh Mahruki ve avukatı hazır bulundu.

"Ben bilgi paylaşmadım, yorumumu belirttim"

Savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirten Mahruki, "Mahkemeye sunduğum belgeler hiç incelenmemiş. Söylediklerimi sadece ben değil, Türkiye'de herkes söylüyor, ben söyleyince mi suç oluyor. Üzerime atılı 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunu kabul etmiyorum. Ben bilgi paylaşmadım, yorumumu belirttim. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Avukatı ise suçlamaları kabul etmediklerini beyan ederek Mahruki'nin beraatini istedi.

"Beraat edeceğime inanıyorum çünkü suç işlemedim"

Son sözü sorulan Mahruki, "Üç defadır mahkemeye geliyorum, mahkeme benim yanıltıcı bilgiyi paylaşmayacağını biliyordur. Beraat edeceğime inanıyorum çünkü suç işlemedim" diye konuştu.

11 ay 20 gün hapis cezası

Savunmaların alınmasının ardından kararını açıklayan mahkeme Nasuh Mahruki hakkında, 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Ardından mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

Cumhuriyet'e konuşan Mahruki, ''Bundan sonra mücadeleme Türk milletiyle birlikte devam edeceğim'' dedi.

Mahruki kendini böyle savunmuştu

26 Aralık 2024 tarihinde hakim karşısına çıkan Nasuh Mahruki'nin duruşmadaki savunması şu şekildeydi: 

"100 bin lira gelirim var. Bana istinat edilen suç yanıltıcı bilgiyi kasten bilerek yayma. Bana paylaşım yaptığım söylendi, cevap hakkı da verilmedi. Sonra öğrendim ki 36 dakika içinde tutuklama yönünde yakalama kararı verilmiş. Evime sivil polisler geliyor, çocuklarımı çok korkutuyorlar. Böyle bir şey mi olur. Daha sonra 16 gün tutuklu kaldım. Soruşturma savcısı da bana bir tek soru sormadı. Ben ikna oldular, halloldu sandım. Bir anda tutuklama kararı çıktı. Hakimliğe sevk edildim. Oradaki hâkime hanıma sordum, 'Hangisi yanıltıcı bilgi' diye. Bana cevap vermedi. Bilgisayar mühendisliği odasının bu konuda açıklaması da var. Ben kamuoyunda yer alan bilgi üzerine paylaşım yaptım. Seçimlerde denetim yapılmasını alıntı yaparak paylaştım.

Bu ülkenin bayrağını ilk defa en yukarılara çıkaran benim. Benim halkla aramda özel bir bağ var. Ben milletime yalan söylemem. Burada yüzlerce insan var, bunu herkes biliyor. Bir tane uyuşturucu bağımlısı çocuk taksiciyi bıçakladı, onu serbest bıraktılar.

Paylaşımlarımdan hangisinin yalan olduğu söyleniyorsa gerekirse kendim, gerekirse uzmanlar getirilerek kanıtlayacağım. Ben asla Türk milletine yalan söyleyecek, yalan bilgi verecek bir insan değilim. Beraatımı talep ederim. Tweetleri atmamdaki amaç, elektronik oylamanın güvenli olmadığını düşünmemdir. Dünyanın birçok yerinde kullanılmıyor, kullananlar da bıraktı. Anlaşmazlık halinde bu verilerin ne şekilde inceleneceği, nasıl kullanılacağı belli değildir, geri dönüşü yoktur.

Ben zamanında Türkiye'nin en güvenilir lideriydim. Asla bunun zararına olacak bir şey yapmam. Paylaşımıma istinaden birçok araştırma yapıldı, kitaplar yazıldı. Ben de bu hususlar üzerine tweet attım. Milli Güvenlik Akademisi mezunuyum, bu işin eğitimini aldım. Bu hususlara dikkat çekmek istedim. Profesör Doktor Ümit Özdağ'ın tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Sığınmacıların yarattığı sorunlar konusunda dinlenmesini istiyorum."

Mahkeme, Ümit Özdağ'ın dinlenmesi talebini reddetmişti.

İHA

text-ad