Erdoğan’ın referans gösterdiği Kemal Karpat FETÖ’cü mü?

Erdoğan’ın referans gösterdiği Kemal Karpat FETÖ’cü mü?
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Kasım töreninde Harf İnkılabı hakkındaki sözlerini söylerken referans aldığı isim olan ve “liyakatına kimsenin itiraz edemeyeceği tarihçiler”  arasında saydığı Kemal Karpat’ın FETÖ’cü olduğu iddia edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karpat’ı “liyakatına kimsenin itiraz edemeyeceği tarihçiler” arasında saydığı ve 2016 yılında  “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nü verdiği tarihçi Kemal Karpat’ın FETÖ yanlısı olduğu iddia edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Kasım töreninde Harf İnkılabı hakkındaki sözlerini söylerken referans aldığı isim olan Kemal Karpat’ın FETÖ elebaşı Gülen’e açık destek verdiğini belirten Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesi yazarı sıfatıyla orduyu eleştiren bir konuşma yaptığını söyledi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun “Gülen’in çiçekleri Saray’ın saksısında yetişiyor” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Cumhurbaşkanı, tarihçi Kemal Karpat’a dayanarak Osmanlı’nın son döneminde okuma yazma oranının yarıdan fazla olduğunu söylüyordu. Kaynak, Karpat’ın, “Osmanlı Nüfusu 1830-1914” kitabıydı.

Geçen hafta İlker Başbuğ’un son kitabında okuryazarlığın 1926’da ancak yüzde 11’e çıktığını okuyunca, Başbuğ’a sordum. Kitaptaki kaynağı Hasan Bülent Kahraman’ın “Türk Siyaseti’nin Yapısal Analizi” kitabıydı. Başbuğ, Karpat’ın bizzat kendisinin, örneğin “Asker ve Siyaset” kitabında, 1927 yılında okuma bilmeyenleri yüzde 90 olarak yazdığını gösterdi. Bu kadar değil, Karpat’ın “Studies on Turkish Politics and Society: Selected Articles and Essays” kitabındaki istatistikte 1927’de okuryazar oranı yüzde 10.7 gösteriliyordu. Karpat’ın editörlüğünü yaptığı “Ottoman Past and Today’s Turkey” kitabındaki “Modernization from Empire to Republic” makalesinde Mehmet Ö. Alkan, Osmanlı devletinin sonunda okuryazarlığın yüzde 10’un altında olduğunu anlatıyordu. Referans çalışmalardan biri olan Geoffrey Lewis’in “The Turkish Language Reform: A Catastrophic Success” eserinde 1924 yılında okuryazarlığın yüzde 9 olduğu ifade ediliyordu. Şevket Pamuk ise “Türkiye’nin İki Yüz Yıllık İktisadi Tarihi” kitabında 1913’te okuryazarlığı kesin olmamakla birlikte yüzde 10 olarak tanımlıyordu.


Kemal Karpat’ın Osmanlı’da okuryazarlığın düşüklüğünü ele aldığı diğer çalışmalarını anlatarak uzatmayayım. Özetle, ciddi hiçbir eser, Erdoğan’ı doğrulamıyor. Karpat da kendi eserlerinde bile kendisinin kaynak verildiği tezi çürütüyor.”

KEMAL KARPAT AÇIK BİR FETÖ’CÜ

“Ben işte bu noktada başka bir ayrıntıya takıldım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karpat’ı “liyakatına kimsenin itiraz edemeyeceği tarihçiler” arasında sayıyordu. Öyle ya Erdoğan, FETÖ darbe girişiminin olduğu 2016’da “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nü Kemal Karpat’a vermişti. Ödül tartışma yaratmıştı. Zira, Cumhurbaşkanı’nın “tartışılmaz” bulduğu Karpat, Fethullah Gülen’in açık takipçilerinden biriydi.

Hatırlayın, 2009 yılında FETÖ, Islak İmzalı Belge Kumpasıyla TSK’ye meydan okurken, Abant Platformu’nun açılış konuşmasını Bülent Arınç yapıyordu. Örgütün gövde gösterisi yaptığı toplantıya Zaman yazarı ve Wisconsin Üniversitesi öğretim üyesi sıfatıyla katılan Karpat, ordu üzerine eleştirel bir konuşma da yapmıştı.

Karpat’ı Gülen ile bir araya getiren İslamcılıktan çok “ılımlı İslam” idi. 2006’da Erdoğan’a bir mektup yazarak “İslamcı bir rejim kurmaktan vazgeçmediğiniz yönünde şüpheler, korkular var. Bunları gidermeye çalışınız” diye uyarıda bulunan Karpat, konu Gülen olunca bambaşka fikirlere sahipti. Obama’nın dünyanın görebileceği en güzel insanlardan biri olduğunu söyleyen Karpat’ın temel tezi şuydu: “Yıllarca İslama karşı Haçlı mantığıyla hareket etmiş, bizi yok etmek, yok saymak istemiş olan Batı’nın şimdi İslamı tanıması ‘ılımlı İslam’, ‘liberal İslam’ tanımları üzerinden Fethullah Gülen gibi liderlere yaklaşmaya çalışması büyük bir dönüşümdür.””

GÜLEN’E BAĞLILIĞI ÖYLE Kİ…


“2009 yılında İş Bankası Yayınları, Kemal Karpat’la bir nehir söyleşi gerçekleştirdi. Her şey yolunda gitse basılacaktı. Fakat o, sohbetin çoğunu Fethullah Gülen övgülerine ayırdı. FETÖ propagandası içeren kitabı yayınevi basmaktan vazgeçti. Karpat durur mu? İki gün boyunca Zaman gazetesine “Bir hatıra kitabının başına gelenler” başlığı ile yaşadıklarını anlattı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’ni tenkit etmem, Fethullah Gülen hakkında olumlu şeyler söylemem ve hatta ‘Fethullahçı’ olmam, Dobruca’da benim doğum bölgemde yaşayan Alevileri Kızılbaş olarak tanıtmam ve belki de Taraf Gazetesinde arada sırada yazı yazmam.”

Amerika’da Gülen’in misyonerliğini yapan Karpat. Gülen’i dünyaya tanıtmak için yazılan kitaplara kalemini kiralayan Karpat. FETÖ karşıtlarını “Fethullah Hoca’yı zararlı bir kimse olarak göstermek isteyenleri yargı ve halk desteklememiştir” diyen Karpat. Öte yandan Gülen’i terörist sayarken, bütün referansları Gülen’in sevgilileri olan Erdoğan.

Sebebini sorsanız Kemal Karpat’ın eteğinden düşmüş Saray’daki SETA’cı kadrolardan bahsederler. Sebebini sorsanız, bir zamanlar “hocam” dediği Karpat’la birlikte Gülen propagandası yapan İbrahim Kalın’ı anlatırlar.

12 Eylül darbecileri Erbakan’ı hapse atıp ondan daha çok İslamcılık yapmıştı. Şimdi de birileri sanki Gülen’den çok Fethullahçı oldu. Takipçilerini yargılarken, onun söylemini kaldığı yerden devraldı.

Belki de Gülen’in çiçekleri Saray’ın saksılarında yetişmeye devam ediyordur.”
 

Barış Terkoğlu'nun yazısının tamamı için...