Erdoğan'dan anayasa değişikliği teklifiyle ilgili ilk yorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Necip Fazıl Ödül Töreni'nde konuştu. Erdoğan, " Bugün Parlamento'ya sunulan yeni anayasa çalışması hususunda Sayın Başbakanımıza ve MHP Genel Başkanı'na, bu çalışmalarda emeği geçen arkadaşlara huzurunuzda çok çok teşekkür ediyorum. Temenni ediyorum ki Parlamento bu konuda inşallah beklenen, arzulanan kararı verir, ondan sonra da millet gerçek kararı vermek suretiyle Türkiye yol almaya devam eder." dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sanat edebiyat kültür ve bilim camiamızın kıymetli mensupları, Es Medya ailesinin değerli çalışanları sevgili genç kardeşlerim hanımefendiler beyefendiler hepinizi muhabbetle selamlıyorum. Necip Fazıl Kısakürek ödüllerini yayın hayatımız edebiyat ve fikir dünyamız için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyor, ödül alan kardeşlerimi ayrıca tebrik ediyormu.

Sözlerimin hemen başında şiirde fikrde aksiyon ve sanatta Cumhuriyet tarihimizin şahikalarından üstad Necip Fazıl Kısakürek'i şükranla, minnetle ve özlemle yad ediyorum. Rabbim ondan razı olsun, cennetiyle cemaliyle onu müşerref kılsın. Bu yıl 3.sünü takdim edeceğimiz ödüllerin artık kalıcı olma yolunda uluslararası adeta mesafe kat edeceğine inanıyorum.

Üstadın mirasına ve onun aziz hatırasına sahip çıkan es medya grubunun işvereninde çalışanana tüm çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mıza da destekledikleri için ayrıca teşekkür ediyorum.

3. yılını geride bırakan Necip Fazıl ödülleri her sene çıtayı daha yukarı taşıyarak fikir sanat ve edebiyat hayatımızda hızla ilerliyor. İnşallah kalıcı olacağına ve ülkemizin en itibarlı ödülü konumuna geleceğine inanıyorum. Üstadın nefesini birazcık da olsa almış gönüldaşlık yapmış onunla teşriki mesaide bulunmuş bir Cumhurbaşkanı kardeşqiniz olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sizlere gereken desteği sürdüreceğim.

İnşallah biraz sonra 5 farklı dalda 6 kıymetli şair, yazar, mütefekkir ve ilim adamımıza ödüllerini takdim edeceğiz. Şiir alanında mesele sözün ağızdan çıkması değildir onun kalpte hasıl ettiği titreşimdir. Kalıcı izdir başka türlü inmez bir imge hayalin bahçesine diyerek 50 yıldır kelimelerin kilidini açan eskilerin ırmak gibi şairlerinin peşinde bir ömür geçiren şair Ebubekir Eroğlu'nu tebrik ediyorum.

Necip Fazıl saygı ödülünü bu yıl Türk hikayesinin coşkun pınarı modern zaman dervişi Mustafa abiye tevdi edilmesini son derece yerinde ve anlamlı buluyorum. Onun halini yaradana arz etmekten ibaret olan hikayelerinin sayfaları yarım asırdır okuyucularının gözlerinden süzülen yaşlarla ıslanıyor. Kendisi ya tahammül ya sefer diyerek çıktığı kutlu yolda 50 yıldır yılmadan yorulmadan Anadolu'nun irfanını sadeliğini kelimelere döküyor.

Şüphesiz Mustafa Kutlu okumanın en zor yanı. Bir hikayeyi bitirince ikinciye kadar geçmeyen bitmek bilmeyen zamandır. Ömrünü vakfettiği dergi ekoldür. Onun her fıkrası hakikatli bir kitaptır. İster ferdi ister içtimai olsun Mustafa Kutlu abiyi son nefesine kadar yazacağına inanıyorum. Allah sağlık sıhhat versin. Kıymetli dostlar. Diriliş neslinin ağabeyi Sezai Karakoç. Üstad Necip Fazıl'ın yerini şu şekilde anlatıyor. Necip Fazıl şiiri her şeyin bittiği kendi dünyamızın kapandığı yaşamaya ve var olmaya yeniden başlanıp başlanmayacağı zamanda sorulmuş insanın toprağa ilk ayak bastığı andan bihaber olmuştur toplumumuz için. Ölmüşüz ama işte dirilmekteyiz. İşte Üstadın Allah dediği yasak olduğu o yıllarda Müslüman asalet ve cesaretinin timsali olarak sesini yükseltmiştir.

Başında kim bulunursa bulunsun veya bulunmazsa bulunmasın. Madem ki ben varım Türkiye'de vardır diyerek özgüvenin dirilişi olmuştur.

FİKİR MEHMETÇİKLERİ

İşporta aydınları bileğini bükemedikleri kalemini kıramadıkları Necip Fazıl'ı yok saymaya çalışmış ancak Elhamdulillah muvaffak olamamışlar. Kendisi kibir satanlara kendilerini bir şey sananlara dinimizin emri ile tepeden bakmayı hiç bir zaman ihmal etmemiştir. Üstad 30 yıl boyunca İslam çilehanesinde aç kalmayı tercih ederek çalışmış çabalamış fikir mehmetçikleri yetiştirmek için ömrünü vakfetmiştir.

Eleştirileceğini dışlanacağını bilmesine rağmen bağrından çıktığı millete bir kurtuluş reçetesini sunma cesaretini göstermiştir. Üstadın en büyük katkısı öz yurdunda parya muamelesi görünen ve yüz üstü sürünen bu millete ihtiyacı olan özgüveni aşılamasıdır. Kimsenin icazetine muhtaç olmadan ruh kökünden aldığı kuvvet ve cesaretle bu millete var olabileceğini göstermiştir.

ÜSTADIN EN BÜYÜK SERMAYESİ SAMİMİYETİYDİ

Üstadın en büyük sermayesi samimiyetiydi. Şüphesiz Necip Fazıl'ı en iyi yine kendisi kendi kelimeleri anlatıyor. Karşınızda bir adam var Necip Fazıl Kürek, Türktür, Anadolu'dur, Maraşlıdır, İslamiyetten başka tek bir kaynak tanımaz. Peygamberler peygamberinin en hakir kölesine ebedi köleliği dünya ve ahirette en büyük rütbe bilir kendisini en büsit müminin çarığının altındaki çamurdan aşağı görür.

"NECİP FAZIL İMANI İLE İHLASI İLE AHLAKI İLE ŞECAATİ İLE BİZİMDİR"

Necip Fazıl böyle bir insan böyle bir adamdır. O 78 yıllık ömrünü davasına adamış aksiyon ve fikir adamıdır. 40 Yıl boyunca buz dağını hohlaya hohlaya göze alan bir sabır abidesidir. Üstad intizarla biçmiş ızdırapla erimiş bir ruh hali ile memlekete katkıda bulunmuş bir kıyam şairidir. Necip Fazıl imanı ile ihlası ile ahlakı ile şecaati ile bizimdir bu milletindir tüm Türkiye'nindir.

15 TEMMUZ GECESİ YAŞANANLAR BU ÜLKENİN TECRÜBE ETTİĞİ EN BÜYÜK İHANETLERDEN BİRİDİR.

Üstadı sadece sloganlara belli kalıplara hapsedemeyiz. Onun fikrimizin çerçevesi dediği düşünce siyaset ideoloji alanlarında kaleme aldığı eserlerini okuma listemizin en üst sıralarına yerleştirmeliyiz. Son yıllardaki iştirakı kitap konferans ve eserleri çok değerli buluyorum. Fakat mevcut ile yetinemeyeceğimizin bilincinde olmalıyız. Gençlerin internetin ve sosyal medyanın esiri olduğu 10 cm'lik ekranların içinde hapsolduğu dönemde üstadı anlama çabalarımızı daha da arttırmalıyız. Çile ve kaldırımlar şairini onun davasını bize kazandırdığı her şeyi nesillerimize anlatmalıyız. Onun bıraktığı mirasın, cesur duruşunun bilhassa 15 Temmuz sonrası çok daha iyi anlaşılmasını temenni ediyorum. Çünkü 15 Temmuz gecesi yaşananlar bu ülkenin tecrübe ettiği en büyük ihanetlerden biridir.

"PENSİLVANYA'DAKİ ŞARLATANDAN ALDIKLARI İHANETLE BU MİLLETE PUSU KURMUŞLARDIR"

Pensilvanya'daki şarlatandan aldıkları ihanetle bu millete pusu kurmuşlardır. Kendi ikballeri kendi sapkın ideolojileri için kan dökmekten can almaktan dahi çekinmemişlerdir. Namuslarına emanet edilen silahları millete doğrulttular. Merhum Menderes, Özal, Türkeş ve Yazıcıoğlu ile devam eden ve bizim de ömrümüzü harcadığımız Türkiye'ye son vermek istiyorlardı. 14 yıldır devlet ve milletin kucaklaşmasından rahatsız olan bu çete darağaçları üzerinden iktidara yürüyeceklerdi. O gece ateş serbest, ezin taviz yok, sakın tereddüt etmeyin vurun diyerek 248 vatan evladını şehid eden 2 bin 193 kişiyi yaralayan vahşeti biz en son Anadolu'nun işgalinde yaşadık. O gece ,bir tarafta ruhunu vatanını 1 dolara satan alçaklar vardı, diğer tarafta ise canı cananı bütün varımı alsında hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diyen vatan evlatları.

"15 TEMMUZ YENİ TÜRKİYE'NİN CEMRESİDİR"

Bir tarafta tıpkı 100 yıl önce Beyoğlu sırtlarında işgalcilere alkış tutanlar istiklal ve istikbal için şehadete elinde Türk bayrağı ile gülümseyerek yürüyenler vardı. Şehadet için ölüme koşanlar vardı. Dolaştığımız evlerde dinlediklerimizle elhamdulillah ne büyük bir milletin ne aziz bir milletin mensuplarıyız diye gururlanmak hakkımızdır. 15 Temmuz yeni Türkiye'nin cemresidir öyle bakıyorum. Yeni Türkiye'nin kurucu iradesi 15 Temmuz'da sokaklarda 7 Ağustos'ta da Yenikapı Meydanı'nda görülmüştür.

"İSTİKBAL GÖZÜNÜ KIRPMADAN MAHSÜLÜNÜ ATEŞE VEREN ÇİFTÇİLERİNDİR"

Bu millet kanı pahasına bu devletin de ülkenin de yegane sahibinin kendisi olduğunu hür iradesine asla zincir vurdurmayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Üstad 'Attığınız zannettiğiniz küfür tükenmez pekmezi tarzında sulana sulana büyürken biz pekleşe pekleşe büyürüz'. Bu bakımdan hiç şüphe etmeyin, istikbal bizimdir. İstikbal Anadolu bozkırlarında şeref timsali evlatlar yetiştiren babalarındır. İstikbal gözünü kırpmadan mahsülünü ateşe veren çiftçilerindir.

"İSTİKBAL, 29 GÜN BOYUNCA VATAN İÇİN İRADESİ İÇİN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN NÖBET TUTAN TÜM TÜRKİYE'NİNDİR"

Bu millet kanı pahasına bu devletin de ülkenin de yegane sahibinin kendisi olduğunu hür iradesine asla zincir vurdurmayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Üstad 'Attığınız zannettiğiniz küfür tükenmez pekmezi tarzında sulana sulana büyürken biz pekleşe pekleşe büyürüz'. Bu bakımdan hiç şüphe etmeyin, istikbal bizimdir. İstikbal Anadolu bozkırlarında şeref timsali evlatlar yetiştiren babalarındır. İstikbal gözünü kırpmadan mahsülünü ateşe veren çiftçilerindir. İstikbal babarayıla birlikte şehadete yürüyen asil gençlerindir. İstikbal, ellerinde bayrakları dillerinde duaları yüreklerinde imanlarıyla tankların karşısında set kuran kadınlarındır. İstikbal 29 gün boyunca vatan için iradesi için bağımsızlığı için nöbet tutan tüm Türkiye'nindir. Sorumluluk sahipleri olarak bizler fikir, sanat ve yayın hayatımızın öncüleri olarak sizler o gece yaşananlardan gerekli dersleri çıkarark yeni Türkiye'yi inşaa edeceğiz ihya edeceğiz.

"ZALİME MERHAMET MAZLUMA ZULÜMDÜR İLKESİNİ UNUTMAYIN"

Kimsenin ötekileştirilmediği, kimsenin hor hakir görülmediği 79 milyonun tamamının benim diyerek bağrına bastığı bir yönetim anlayışını hep birlikte tesis edeceğiz. Unutmayın, zalime merhamet mazluma zulümdür ilkesini asla aklımızdan çıkarmadan,

Adil, müşrik ve güçlü bir yapıyı el ele vererek kuracağız. Sizler sahip çıkarsanız milletimiz sahip çıkarsa Türkiye'yi hedeflerine ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamaycaktır. Sizler destek olursanız bu ülke pekleşe pekleşe büyümeye devam edecektir.

Ben sizlerden kaleminizden özellikle fikir çilenizle alnınızdan akan terinizle bu mücadele katkı vereceğinizden hiç şüphe etmiyorum.

Geleceğimiz için çocuklarımızın istikbali için gözlerini ve gönüllerini Türkiye'ye kilitlemiş milyonlarca mağdur ve mazlum için yükümüze omuz vermenizi özellikle rica ediyorum. Tekerlekli sandalyede son nefesini veren Halepli anneler için, sahilde canını kaybeden Gazzeli çocuklar için bu kavgayı vermeye devam etmeliyiz.

Kimden bekleniyor biliyor musunz Türkiye'den bekleniyor, Türk milletinden bekleniyor. Mustafa Kutlu abimizin sözüdür 'Bir şey yapın huzura vesile olsun, dikkate yol açsın şevk versin. Bir şey yapın doğru olsun, İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgara ve akıntıya kapılmasın. Kırılsın lakin eğilip bükülmesin.

Bir şey yap hizmetten merhametten müteşekkil olsun, zayıfın derdine garibin derdine derman olsun.

Bu vesile ile bugün parlamentoya sunulan yeni Anayasa çalışması hususunda da Sayın Başbakanımıza ve MHP Genel Başkanına bu çalşımalarda emeği geçen arkadaşlara huzurunuzda çok çok teşekkür ediyorum. Temenni ediyorum ki parlamento bu konuda inşallah beklenen arzulanan kararı verir ondan sonra da millet gerçek kararı vermek suretiyle Türkiye yol almaya devam eder.

Bu düşüncelerle bir kez daha Necip Fazıl Kısakürek ödüllerini alan herkesi gönülden tebrik ediyorum. Esmedya Grubunu gönülden tebrik ediyorum. Yarın ki Mevlid Kandilimizi şimdiden tebrik ediyorum. Gece boyunca kılınacak namaz ve edilecek duaların kabulunu diliyorum. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Kalın sağlıcakla..