DEAŞ'a katılacağını söyleyen kişi hakkında karar çıktı

DEAŞ'a katılacağını söyleyen kişi hakkında karar çıktı
Güncelleme:

DEAŞ'a katılacağını dair mektup bırakan daha sorna eşi tarafından ihbar edilen kişi için mahkeme kararını verdi.

DEAŞ’e katılacağına dair mektup bıraktığı eşi Maysaloon A.’nın ihbarı üzerine Antalya’da yakalanan İsrailli eczacı 37 yaşındaki Hilal Abu H., eylemi düşünce aşamasında kaldığı gerekçesiyle delil yetersizliğinden beraat etti.

İsrail’in Hayfa kentinde eczacılık yapan evli 2 çocuk babası Hilal Abu H., geçen aralık ayında eşi Maysaloon A.’ya DEAŞ’a katılacağına dair mektup bırakıp Türkiye’ye geldi. Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde parasını peşin ödeyip 5 günlük oda rezervasyonu yaptıran İsrailli eczacı Hilal Abu H., burada bir süre kaldıktan sonra pasaportunu da odada bırakıp kapıya ’rahatsız etmeyin’ yazılı not bırakıp Suriye’ye geçmek için Şanlıurfa’ya gitti. Maysaloon A., eşinin bıraktığı mektubu okuyunca durumu İsrail polisine bildirdi. İsrail polisi de durumu Türkiye’deki yetkili mercilere aktardı. Ancak bu süreçte Hilal Abu H. bulunamadı.

SURİYE’YE GİDECEKTİ

Eşiyle sosyal medya üzerinden irtibata geçen Maysaloon A., yazdığı mesajlarla Hilal Abu H.’yi Suriye’ye gitmekten vazgeçirdi. Suriye’ye geçmek için uygun bir zemin bulamayan Hilal Abu H., pasaportunu alıp tekrar ülkesine dönmek için Antalya’ya geldi. Otelde kaldığı odasına gelen İsrailli eczacının durumundan şüphelenen otelin güvenlik müdürü, polise haber verdi. Oteldeki kişinin, İsrail polisine ihbar edilen eczacı olduğu tespit edilince Hilal Abu H. gözaltına alındı. Sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanan Hilal Abu H. hakkında ’terör örgütüne üye olma’ suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle Antalya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

PİŞMAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Davanın ikinci duruşmasında tercüman aracılığıyla ifade veren Hilal Abu H., pişman olduğunu söyledi. Sınırı geçmek için Şanlıurfa’da tanıştığı bir Suriyeli’den yardım istediğini, uygun ortam bulamayınca eşiyle yaptığı mesajlaşmadan sonra Suriye’ye gitmekten vazgeçtiğini anlatan Hilal Abu H., DEAŞ’ın insanların kafalarını kesmesini canlı bomba eylemlerini tasvip etmiyorum. Ancak İslamiyet’i yüceltip yayacaklarını düşündüğüm için onlara katılmak amacıyla memleketimden hicret ettim" dedi.

İKİNCİ DURUŞMADA BERAAT ETTİ

Sanık avukatı Ali Çelik ise müvekkilinin Türkiye’de suça karışmadığını söyledi. DEAŞ’a katılma düşüncesinden de vazgeçtiğini, ülkesine dönmek için pasaportunu almaya geldiği otelde yakalandığını belirten Ali Çelik, Müvekkilimin fiili, düşünce aşamasında kalmıştır. Eyleme dönüşmemiş düşünce ve istekler suç değildir" diyerek tahliyesini ve beraatını istedi. Cumhuriyet savcısı da sanığın delil yetersizliğinden beraatını talep etti.

Yargılama sonunda mahkeme heyeti, sanığın ’silahlı terör örgütüne üye olma’ suçunu işlediğini gösteren delil olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verdi. Sanığın hükümle tahliyesine de hükmeden mahkeme, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ise hazine tarafından ödenmesine karar kıldı.

ÜLKESİNE GÖNDERİLDİ

Avukat Ali Çelik, "Mahkeme heyeti ile sayın savcı olayı çok doğru değerlendirdi. Doğru bir karara imza atıldı. Eyleme dönüşmemiş düşünce ve istekler suç değildir. Keşke bu gerçeği ilgili diğer makamlar da aylar öncesinden görmüş olsalardı" diye konuştu. Hilal Abu. H., tahliye işlemlerinin ardından ülkesine gönderildi.

DHA