DEAŞ iddianamesinden CHP milletvekili çıktı !

DEAŞ iddianamesinden CHP milletvekili çıktı !
Güncelleme:

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan DEAŞ terör örgütü iddianamesinde CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın da ismi geçti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Suriyeli ingilizce öğretmeni Afra Şaar'a (28) ilişkin hazırladığı iddianamede, IŞİD terör örgütü ile ilgili çarpıcı değerlendirmeler yer aldı. IŞİD’in kuruluşu ve faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı açıklamaların yapıldığı iddianamede, sık sık öldüğü yönünde haberler çıkan Ebu Bekir El Bağdadi'nin halen örgütün liderliğini yaptığı vurgulandı. IŞİD ve El Kaide arasındaki anlaşmazlıkların da açıklandığı iddianamede, her iki örgütün karşılıklı olarak birbirlerine cihad ilan ettikleri ifade edildi.

ÖZTÜRK YILMAZ’IN KAÇIRILMASI

IŞİD'ın hedefinin, dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini yıkarak, yerine radikal-selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurmak olduğuna dikkat çekilen iddianamede, örgütün yayın organlarında Türkiye'ye yönelik eylem çağrılarının yer aldığı kaydedildi. IŞİD terör örgütünün Türkiye'ye karşı gerçekleştirdiği 22 ayrı eyleme dikkat çekilen iddianamede, "Diplomatik misyonlarının uluslararası koruma altına alınan yerler olduğu, bu bağlamda; Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 49 kişinin kaçırılarak rehin tutulmasının, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti'ne ne karşı yapılmış eylem niteliğinde olduğu aşikârdır" denildi.

Savcının terör eylemi olarak gördüğü CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın kaçırılmasına dair hükümete yakın medya, farklı yorumlarda bulunmuştu. Yılmaz, CHP Milletvekili olmasının ardından hedef tahtasına konulmuştu. Hükümete yakın medya organları, Yılmaz’ın kaçırılması sırasında yaşananları “numara” olarak nitelendirmişti.

“TÜRKİYE DAR-ÜL HARP ALANI”

Örgütün kendilerinden olmayan Müslüman grupları bile kolaylıkla kâfir ilan ettiği vurgulanan iddianamede, Türkiye gibi demokratik yönetim tarzına sahip devletlerin örgüt için 'Dar-ül Harp', yani 'küfür devleti' olduğu ifade edildi. İnternet kullanımı konusunda daha önce örneği görülmemiş düzeyde etkinlik yakalayan örgütün, internet aracılığıyla muhtemel yabancı terörist savaşçılara ulaştığına dikkat çeken savcı, örgütün bu şekilde kendisini takip eden kişileri mental olarak cihad fikri ve İslam Devleti saflarında savaşa hazırladığını ifade etti. IŞİD’in şiddet eylemlerini, bölge halkı üzerinde korku ve panik yaratıp, hakimiyetini sağlamlaştırmak için gerçekleştirdiğini belirten savcı, örgütün özellikle sosyal medya üzerinden propagandatif, aynı zamanda tehditkar paylaşımlar yaparak, hem bölgedeki örgüt üyelerinin faaliyetlerini dünya kamuoyu ile paylaşıp, kendi içerisinde sinerji ortamı yarattığını, hem de dünya üzerindeki sempatizanlarını motive ettiğini ifade etti.

 MÜSLÜMANLARIN YAŞADIĞI TÜM ÜLKELER DEAŞ'IN HEDEFİ

Örgütün kullandığı çoğu Türkiye'den olmak üzere 35 internet sitesi olduğunu belirten savcı, Müslümanların yaşadığı tüm ülkelerin IŞİD’in hedefi olduğunu kaydetti. IŞİD'in halen Irak ve Suriye topraklarının bir bölümünde hâkimiyet kurduğu, kendi stratejileri doğrultusunda hedef belirleyerek ilerlemesini sürdürdüğü, bulunduğu alanlarda otoritesini sağlamlaştırdıktan sonra çevresinde bulunan diğer ülkeleri hedef alarak saldırılar gerçekleştirebileceği belirtilen iddianamede, "Bu bağlamda; Anayasada belirtildiği şekilde laik, sosyal ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin, DEAŞ'ın bölgedeki temel hedeflerinden birisi olduğu bir gerçektir. IŞİD’in, dini istismar ederek, sözde dini kuralları esas alan devlet kurmaya yönelik ideolojik bir hedefinin olması, bu hedefe ulaşmada kullanabileceği birden çok silahlı ve örgütlü elemanın olması, hedeflerini gerçekleştirirken silahlı şiddet eylemlerine başvurması da göz önüne alındığında, bir terör örgütü yapılanması olduğu değerlendirilmektedir" denildi.

28 GÜNDE SERBEST BIRAKILMIŞTI

Diyarbakır'da, 22 Aralık 2017 tarihinde ihbar üzerine Suriye'de öldüğü iddia edilen IŞİD üyesi Faysal Selimoğlu'nun ailesinin evine operasyon düzenledi. İhbarda, IŞİD’in canlı bombası olduğu iddia edilen Afra Şaar yakalandı. Ele geçirilen dijital materyallerde, gözaltına alınan Afra Şaar ve dini nikâhlı eşi Faysal Selimoğlu'nun Suriye'deki çatışma bölgelerinde çekildiği tahmin edilen ve ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan fotoğrafları tespit edildi. 6 gün gözaltında kaldıktan sonra 28 Aralık günü tutuklanan Şaar hakkında 4 Ocak günü “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İlk duruşması 18 Ocak günü yapılan Şaar, 28 günlük tutukluluğun ardından serbest bırakıldı. 

OdaTV

Etiketler IŞİD deaş