Davayı kazandılar belediyelerini geri istiyorlar

Davayı kazandılar belediyelerini geri istiyorlar
Güncelleme:

Afyonkarahisar'da 2012 yılında belde nüfusu 2 bin kişinin altında kaldığı için belediyeleri kapatılan Güney köyü sakinleri, yıllardır süren hukuk mücadelesini kazanarak yeniden belde olma hakkı elde etti.

Afyonkarahisar'da 2012 yılında belde nüfusu 2 bin kişinin altında kaldığı için belediyeleri kapatılan Güney köyü sakinleri, yıllardır süren hukuk mücadelesini kazanarak yeniden belde olma hakkı elde etti. Köylüler, kazandıkları haklarının aylardır uygulanmadığını belirterek, belediyelerini geri istedi.

6 Aralık 2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı 'On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da yer alan 'Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tespit edilen 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre nüfusu 2 binin altında olan belediyelerin tüzel kişilikleri ilk mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak bu belediyeler köye dönüştürülmüştür' maddesi uyarınca Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Güney beldesinin de köy statüsüne düşürülmesi kararlaştırıldı.

BELEDİYE KAPATILDI

Bunun üzerine o dönem nüfusu 1877 olan Güney beldesi, 231 nüfuslu Çalışlar köyüyle birleşme kararı aldı. Çalışlar köyünde yapılan halk oylaması sonucu 'Çalışlar Mahallesi' adı altında Güney beldesiyle birleşme kararı alındı. Karar 4 Ekim 2012 tarihinde Güney Belediye Meclisi'nce de kabul edildi. Buna rağmen yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Güney beldesinin statüsü köye dönüştürüldü ve belediye kapatıldı.

MAHKEME KÖYLÜLERİ HAKLI BULDU

Bir araya gelen köylüler, karara yasal yollardan itiraz etti. 13 Nisan 2018 tarihinde konuyu görüşen Ankara 9. İdare Mahkemesi köylüleri haklı buldu. Mahkeme; yasanın yayımlandığı 6 Aralık 2012 tarihinden önce Güney beldesinin Çalışlar köyüyle birleşme kararı aldığı ve nüfusunun 2 binin üzerine çıktığını belirterek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetti ve işlemin iptaline karar verdi.

İçişleri Bakanlığı karara itiraz edince dosya Danıştay 8. Dairesi'ne gönderildi. Danıştay da itirazı reddederek, Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin kararını onadı. Bakanlık bu karara yönelik yeni bir itirazla 'karar düzeltme' istedi. Ancak Danıştay 19 Şubat 2019 tarihinde bakanlığın karar düzeltme talebini de reddetti. Köylüler 7 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından yeniden belde olma hakkını elde ettiklerini belirterek, bir an önce haklarının verilmesini istedi.

'VERİLEN SÖZLER TUTULMADI'

Güney köyü sakinlerinden Hacer Kestel, 2012 yılında başlattıkları hukuki süreci kazanarak yeniden belde olmak hakkı kazandıklarını söyledi. 7 yıl süren mahkeme sürecinden bahseden Kestel, tüm engellere rağmen adaletin yerini bulduğunu belirterek, kararın uygulanmasını istedi.

Kestel, "Bize geçen 2 Haziran'da seçime gideceğimiz söylendi. Sonra 2 Haziran'a yetişmedi denilerek 23 Haziran tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleriyle birlikte yapılacağı söylendi. Ancak verilen sözler tutulmadı" dedi.

'SÜRECİN UZAMASI İÇİN BİR SEBEP YOK'

Kazanılmış haklarına ilişkin kararın ilgili birimlere gitmediğini iddia eden Kestel, evrakın sümen altı edildiğini öne sürdü. Kestel, şöyle konuştu:

"Bizim evrakımız Afyon dışına çıkmamış ve Ankara'ya ulaşmamış ve bu bizim seçim sürecimizi etkiliyor. Ayrıca belediyemiz kapatıldığında bize 'Çok güzel hizmet alacaksınız' denildi. Ama bize kesinlikle hizmet yok. Bize deniliyor ki 'Elektrik ve suyunuz var mı? Tamam' biz böyle bir durum yaşamak istemiyoruz. Bizim beldemiz ilçe olmayı bile hak ediyor. Gerek yol durumu gerekse bulunduğu konum itibarıyla olsun her şeyi hak edebilecek konumdayken köylüğe düşürüp, buna rağmen hakkımızı kazandığımız halde verilmemesinin sebebini sayın milletvekillerimize soruyorum? Bizim isteğimiz milletvekillerimizin verdikleri sözlerin arkasında durmasıdır. Seçim olacak denilmesine rağmen süreç neden uzadı? Sürecin uzaması için bir sebep yok. Siz istediğiniz zaman birkaç günde bile kararlar alabiliyorsanız bizim köyümüz için de çok zor olmamalı ki karar alabilir siniz? Lütfen bize yardımcı olun. Ben buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; burada olanlardan Cumhurbaşkanımızın haberi yok."

'SEÇİM YAPILMASINI BEKLİYORUZ'

Köy sakinlerinden Ali Baran, mahkeme sürecinin olumlu bittiğini vurgularken, "Beldemizin köy olmasının ardından mahkemeye başvurduk. Mahkemeye devamlı itirazlar yapıldı. Bizimle aynı durumda olan Kütahya'nın Kuşu beldesi vardı. Kuşu'ya hiçbir itiraz olmamışken davayı kazanmamızın ardından 7 defa dosya temyize gönderildi. Hukuki süreç devamlı uzatıldı. Şimdi bütün süreçleri tamamlamamıza rağmen yüksek yargıdan karar dönerek haklı olduğumuz görüldü. Bizim sürecimizi siyasi olarak tekrar uzatıyorlar. 2018 yılı Aralık ayından itibaren seçim yapılmasını bekliyoruz" diye konuştu.

'BELEDİYEYİ BABAM KURDU'

Güney köyü sakinlerinden Gültekin Gençer, babasının belediyeyi 43 yıl önce kurduğunu söyledi. Belediyenin o dönem kurulma sürecini anlatan Gençer, gözyaşlarına hakim olamadı. Gençer, "Ben evlenmeden önce babam ilk kuran kişidir. Belediye kapanınca çok üzüldüm. Babam belediyelik gittiğinde çocuk gibi çok ağladı. Şimdi ben bile ağlayacağım. Babam çok zorluk çekti. Çok emek çekti. Babam şimdi vefat etti ve çok üzülüyorum" dedi.

'KAZANILMIŞ HAKLARINI İSTİYORLAR'

Güney köyü sakinlerine destek veren CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Divan Katip Üyesi Burcu Köksal, konuyu geçen temmuz ayında meclise taşıdığını, mahkemenin verdiği kararın bir an önce uygulanması gerektiğini söyledi. Köksal, şöyle dedi:

"Burası daha önceden belediyeydi. Belediyesi elinden alındıktan sonra yargıya müracaat ettiler. Mahkemede Güney'in haksız bir şekilde belediyeliğinin elinden alındığı tespit edildi. Yargı son noktayı koyarak Güney köyünün belediye olmasına karar verdi. Her nedense bu karar uygulanmak istenmiyor. Bu karar sümen altı edilmiş vaziyette. Vatandaşlar son derece mağdur olduklarını söylüyor. Belediyelik varken daha çok hizmet aldıklarını, özellikle çocuklarını okula gönderen aileler belediyenin servisi sayesinde daha ucuz bir şekilde okula gönderdiklerini söylüyor. Altyapı ve yol gibi hizmetlerden daha çok yararlandıklarını, çöplerinin zamanında alındığını ifade ediyorlar. Kısacası hizmetin belediyelikte daha iyi olduğunu söylüyorlar. Sonuçta mahkeme kararını vermiş ve bu kararın uygulanması gerekiyor."