Cumhurbaşkanı bizzat açıkladı: Hedef El Bab

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde kesinlikle bir terör koridoru oluşmasına müsaade edilmeyeceğini tekrarladı.

Erdoğan, “90-95 kilometrelik enlemde, 40-45 kilometre boylamda güvenli bölgeyi ilan edelim” önerisini tekrarladı. Birleşmiş Milletler’in (BM) 71. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere dün ABD’nin New York kentine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Genel kurulda muhataplarıyla ikili görüşmeler yapacağını ve bu görüşmelerin Türkiye açısından hassas bir dönemde gerçekleştiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye bir taraftan 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin yaralarını sararken diğer taraftan da Fırat Kalkanı harekâtı ile Suriye kaynaklı terör örgütlerine karşı yoğun bir mücadele veriyor. Sınırlarımız içinde de FETÖ, DAEŞ ve PKK gibi cinayet şebekelerinin uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. İnşallah terör ve terör örgütleriyle mücadelemiz önümüzdeki dönemde yeni boyutlar kazanarak devam edecek” dedi.

Güvenli bölge için

BM zirvesinde mülteci krizinin en önemli Gündem olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’nin en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumu itibariyle zirveye özellikle davet edildiğini kaydetti. Erdoğan, “Sorunun çözümü için yıllardır dile getirdiğimiz güvenli bölge ve terörden arındırılmış bölge ihtiyacını bir kez daha ifade edeceğim. Fırat Kalkanı’nın mülteci krizinin hafifletilmesine yaptığı katkıları paylaşacağım. Bu harekat kapsamında bugüne kadar yaklaşık 900 kilometrekarelik alan terörden temizlendi. Güvenli bölgeyle bunu kast ediyorum...  Cerablus sakinleri başta olmak üzere Suriyeliler, DAEŞ’ten arındırılan bölgeye dönmeye başladı. Güvenli alanlar çoğaldıkça  dönenlerin sayısı da artacaktır” dedi.

‘ABD’lileri biz çıkardık’

Amerikan jetlerinin Suriye rejimi askerlerini vurmasına ilişkin sorusu üzerine de Erdoğan, “ABD özel kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu tarafından istenmiyor. Çünkü, Amerikalı yetkililerin maalesef Özgür Suriye Ordusu’na yönelik  davranışları süreci bu noktaya doğru itti. Fakat orada bizim özel kuvvetler mensuplarımız, Amerikalı özel kuvvetlerin oradaki yetkililerini, 27 veya 30 kadardı, onları almak suretiyle oradan çıkardılar ve böylece hiç olmazsa Suriye ile işi bitirmiş oldular” diye konuştu. Tel Abyad’da ABD bayraklarının asılmasına ilişkin soruyu Erdoğan şöyle yanıtladı: “Başından beri kesinlikle Suriye’nin kuzeyinde bir PYD, terör koridoru oluşmasına müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Devlet ifadesini kullanmayı zül telakki ediyorum. Tel Abyad aslında Arapların yerleşim alanı. Şimdi bu yerleşim bölgesini ne yaptılar? Çeşitli operasyonlarla önce DAEŞ sonra PYD, YPG’ye bıraktılar. Bu Haseke’den itibaren gelen bir süreç. Hedef, Afrin ile bütünleşmek suretiyle Akdeniz’e açılmak.

‘FETÖ için hiçbir yer güvenli değil’

BM Genel Kurulu’na hitabında hem 15 Temmuz darbe teşebbüsünü hem FETÖ’yü dünya  kamuoyuna en doğru biçimde anlatacağını belirten Erdoğan şöyle devam etti? “Biz her platformda, FETÖ ve elebaşının karanlık yüzünü deşifre etmeye, bu terör örgütünün Türkiye ve diğer ülkeler için oluşturduğu tehdidi dile getirmeye, dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Her tarafta örgütün inine girmeyi sürdüreceğiz. Açık ve net olarak diyorum ki; bundan sonra dünyanın hiçbir ülkesi, hiçbir bölgesi FETÖ ve militanları için güvenli bir sığınak değildir ve olmayacaktır.”

‘Hep sabrettik’

Gaziantep’teki bombalama olayından sonra artık yeter diyerek  Fırat Kalkanı harekâtının başlatıldığını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti: “Münbiç operasyonunda “Kesinlikle PYD, YPG olmayacak” dedik. Bölgenin yüzde 95’i Araplara ait olduğu halde bunlar tuttular Münbiç’i sanki PYD ve YPG’ye aitmiş gibi göstermek istediler. Dedik ki ‘Gelin bu işi kuzeyden güneye doğru beraber yapalım. Dediler ki ‘O 3 ay, 4 ay sürer.’ Ne oldu? 15-20 günde iş bitti. Şimdi ‘Haklıymışsınız.’ diyorlar.” 

‘Cerabluslular mutlu’ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi bilenin, tanıyanın, buradaki insanların  ruhunu okuyanın Türkiye olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada bizi dinleyin ya. Biz sizinle NATO’da beraberiz. Bizim  stratejik ortaklığımız var. Burada el ele verelim, buradaki bu pisliği  temizleyelim. Ne oldu? Cerablus halloldu. Cerablus halkı şimdi dört dörtlük sevinç içinde dönüyor mu? Dönüyor. Şimdi Bab’a doğru iniyoruz ama ‘Oraya kadar niye iniyorsunuz?’ Şimdi soru bu. Ya ineceğiz. Bizim buraları bize tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bunu biz daha önce görüştük. Dedik ki ’90-95 kilometrelik enlemde, 40-45 kilometre boylamda biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan edelim.’ Ben bunu Sayın Başkan Obama ile bizim Antalya G20’de çok detaylı görüştüm. Kendisiyle bunları konuştum ve aynı şeyleri o da kabul etti ama uygulamaya gelince maalesef bunu yapamadık. Ben bunu Sayın Putin ile de görüştüm. Dedim ’Burada bir güvenli bölge, konuştuğumuz gibi ’eğit-donat’. ’Eğit-donat’ın dışında uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge... Üç şart. Uygulamaya gelince kimse yok.”

6 bakanla ABD’ye gitti

Erdoğan’la birlike Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, bakanlar BEKİR BOZDAĞ, Nihat Zeybekci,Ömer Çelik, Fatma Betül Sayan Kaya, ve Berat Albayrak da ABD’ye gitti.