Çin'den alınan aşılarla ilgili ortalığı karıştıracak iddia

İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Dr. Aytun Çıray, Türkiye’deki Covid-19 aşısı ile ilgili yaşanan süreçler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Gelen aşıların gecikmesinin ve yetersiz sayıda olmasının toplumsal bağışıklığı engellediğine vurgu yapan Çıray, konuyu meclise taşıyarak cevaplaması için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya soru önergesi verdi.

70 MİLYON KİŞİYİ AŞILAYAMAZSAK COVİD-19’DAN KURTULAMAYIZ

Covid-19'a karşı aşı ile toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için en az 70 milyon vatandaşımızın aşılanması gerektiğinin Türk bilim insanları tarafından kamuoyuyla sıkça paylaşıldığını belirten Çıray, bu rakama bir an önce ulaşılamazsa virüsün bulaşma zincirinin asla kırılamayacağını söyledi.

Çıray, etkinlik oranı kuramsal olarak %50,65’lerde olan bir aşının hem gecikerek gelmesi hem de aynı anda kitlesel olarak yapılamaması, pandemi süreçlerini çok kötü yöneten Akp iktidarının, aşı konusunda da çuvalladığını ve toplum sağlığını hiçe saydığını bir kez daha göstermiş oldu, dedi.

Bu hızla gidilirse iki yıldan önce covid belasından kurtulamayız diyen Çıray şöyle devam etti:

Esnafımız, işçimiz borç batağına saplanmış durumda. Türkiye ekonomisi kredi çekerek borç ödeme ekonomisine dönüştü. Yani toplumsal bağışıklık için tek çaremiz olan aşı meselesi doğrudan vatandaşımızın cebini etkileyecek.  Bir an önce ciddi devlet olmanın gereği olarak aşı konusu hızla çözüme ulaşmalı ve gerekli olan 145 milyon doz aşı getirilmelidir.

SAĞLIK BAKANLIĞININ GÜVENİLİR YANI KALMADI

Çıray, Sağlık Bakanlığı en başından beri pandemi sürecini Covid-19 rakamlarını gizleyerek yönetmeye çalıştı, dedi. Şimdi de aşı meselesi ayağına dolanmış, beceriksiz bir yönetimle karşı karşıyayız diyen Çıray, aşı karşıtı olmadığı halde insanların Çin aşısına karşı tereddütle yaklaşmasının ve büyük bir kesimin aşı olmak istememesinin sorumlusunun Sağlık Bakanlığı olduğunu söyledi. Son zamanlarda insanların rehavete kapıldığını ancak özellikle yeni mutant virüs varyasyonunun hızla yayıldığını söyleyen Çıray, önlem alınmazsa Mart ayında yeni ve daha tehlikeli bir dalgayla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunarak şunları söyledi: Sanki çok büyük oranda bir aşılama yapılmış ve salgın giderek hafifliyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.

Durumun vahameti ciddiyetini koruyor. Sağlık Bakanlığının güvenilir yanı kalmadı ancak eğer Çin/Sinovac ve diğer aşı firmalarıyla yapılan anlaşmaları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmazlar ise insanların daha ciddi tedbirler almalarına ve kendi koruyucu mekanizmalarını sağlamalarına engel olmuş olacaklar.

COVİD-19 AŞILARINI BORÇLANARAK MI ALDIK?

Türkiye’nin zaten içinden geçtiği ekonomik kriz pandemi süreciyle daha da derinleşmiştir diyen Çıray, Çin’den gelen Covid-19 aşılarının taksit taksit ve az sayıda gelmesinin sebeplerinin Türkiye’nin ekonomik durumuyla ilgili olup olmadığının açıklanması gerektiğini belirtti.

Çıray, Çin/Sinovac firmasından alınan aşıları borçlanarak mı aldık bilmiyoruz dedi ve konuşmasını şöyle tamamladı: Aşı ven ilaç ürünleri ülkeler arasında stratejik ürünlerdir. Eğer Hıfzıssıhha gibi Cumhuriyetin değerli kurumlarını kapatırsanız diğer güçlü ülkelermahkum olursunuz veo ülkelerpandemi gibi ciddi toplumsal tehditlerde bu gibi stratejik ürünleri size karşı kullanır.

Bu aşı tedarikinin henüz istenilen seviyede olmayışının olası nedenlerinden birinin de şu an Uygur Türkleri meselesi bile olabilir. O nedenle tekrar çağrıda bulunuyorum. Derhal gerekli ekonomik tedbirler alındıktan sonra 14 gün tam kapanmaya geçilmeli ve kitlesel aşılanmaya başlanmalıdır. Aksi takdirde yeni bir mutant virüs dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz.

Çıray, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya şu soruları yöneltti:

Sağlık Bakanlığının Covid-19 hastalığını yapan virüsün yeni mutasyonlarına karşı aldığı önlemler nelerdir?
 
Türkiye’ye Çin’den gelen aşıların az sayıda ve uzun sürelerde gelmesinin sebebi nedir? Bu gecikmelerde üretim hızında ya da lojistik süreçlerde yaşanan problemlerin payı var mıdır?
 
Türkiye’ye gelen aşılar ödemesi yapılmış aşılar mıdır yoksa borçlanarak mı alınmıştır? Eğer ödemesi yapıldıysa bugüne kadar aşı için ödenen miktar nedir? Borçlanılarak anlaşma yapıldıysa borçlanılan tutar nedir?
 
Türkiye’nin yurt dışından getirdiği aşılarla ilgili yaptığı anlaşmaları kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?