''Ceren ve katilin dokunulmazlığı !''

''Ceren ve katilin dokunulmazlığı !''
Güncelleme:

Yeni Şebinkarahisar gazetesi yazarı Cengiz Kahraman, Türkiye'nin konuştuğu Ceren Özdemir cinayetini köşesine taşıdı.

Cengiz Kahraman'ın "Ceren ve katilinin dokunulmazlığı'' başlığıyla köşesine taşıdığı yazı şu şekilde:

“…Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı, sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz… (Rakel Dink)

Göğsüm daralıyor-Yüreğim kanıyor- OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE!...”

"Şili’de Las Tesis’in şarkısı Meksika’dan, İspanya’ya, Almanya’dan ABD’den Kolombiya’ya dalga dalga yayıldı…

“…Ataerkillik bir yargıçtır bizi dünyaya gelmiş olmakla suçlayan

Cezamız senin görmediğin şiddettir, Kadın cinayetidir

Katilimin dokunulmazlığıdır

Kaybolmaktır

Tecavüzdür

Tabi ki suç bende değildi, ne nerede bulunduğumda ne de nasıl giyinmiş olduğumda

Tecavüzcü sendin…”

Bu sözler tüm dünyada yankılanıyor. Sıra bizde, Türkiye’de!

Ahmet Kaya’nın şarkısında olduğu gibi;

Göğsüm daralıyor-Yüreğim kanıyor!

Bir kadından, bir anadan doğan erkek olarak yüreğim kan ağlıyor.

Sevgili Ceren’in anne, baba, yakınları, arkadaşları sevdikleri için yaşadıklarını var sen düşün…

KATİLLER KADAR SUÇLUSUNUZ!

Gazeteci Arkadaşımız T24.com yazarı Şirin Payzın’ın yazdığı gibi;

“Bu katil sürüsünü dizginleyecek devlet aygıtları çalışmıyor. Sanki tersine katillere, tacizcilere destek verircesine, polis kadın örgütlerinin protesto yürüyüşüne plastik mermi sıkarak, gaz bombası atarak engel oluyor

Gülen kadına hoppa!
Sokakta yalnız yürüyen, örtünmeyen kadına yosma gözüyle bakanlar..!
Kadını çocuk doğurma makinesi, evin hizmetkârı, karınları doyuran aşçı, cinsel dürtüleri giderecek damızlık olarak görenler...

TBMM’de bile kadının eteğine dar mı, bol mu, kısa mı, uzun mu diye göz dikenler..!

Polis akademisinin raporuna göre, dört katilden üçü ilkokul, ortaokul mezunu. Bu erkekler kadın olmadan erkek olamaz, anamız da bir kadın hesabını yapamayacak kadar cahiller.

Bu erkeklerin çoğu cehaletlerinin yanında mesleksizler, işsizler, kimliksizler ve Muhafazakârlar. Muhafazakârlar çünkü cinayetlerine gerekçe olarak sundukları; namus, tahrik, töre. Muhafazakâr hakimlerse bu gerekçeleri kabul edip; tacizcilere, katillere tahrik indirimi uyguluyor….”

KADINLAR KİMLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ??

Kasım ayında öldürülen 39 kadının 11’inin kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi,

11’i evli oldukları erkek, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek,

4’i babası, 3’ü akraba/tanıdık, 2’si oğlu, 1’i kardeşi, 4’ü birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldü.

NASIL ÖLDÜRÜLDÜLER?

13’ünün ateşli silahlarla, 8’i kesici aletle, 5’i darp edilerek, 3’ü kimyasal madde ile, 3’ü yüksekten düşerek, 1’i boğularak ve 1’i de hem kimyasal madde ve yüksekten düşerek öldürüldü. Ve ne yazık ki 5’inin nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi.

NEREDE ÖLDÜRÜLDÜLER?

Kadınların 30’u evinde, 1’i arabada, 1’i markette, 2’si sokakta öldürülmüştür. Öldürülen kadınların 2’si ormanda, 1’i sahilde cansız bedenleri bulundu. 2 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilemedi.

SADECE 6 YILLIK RAKAMLAR!

2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440 ve 2019’un ilk 11 ayında 430 kadın öldürüldü.

Peki!

“…Bir bebekten bir katil nasıl yaratıyoruz.?

Psikologlar, sosyologlar, uzmanlar nerede? Bu sapkınlığın arka planında ne var? Bu katillerin önünü kim açıyor? Sadece yasalarla, idam istemekle bu sorunu çözebilir miyiz? En iyi yasalar, en ağır cezalar tek çözüm müdür? Bir akıllı sormuyor mu? Kafa yormuyor mu?

Bence HAYIR?

Önce eğitim. (Diploma değil, öğretim değil)

Şiddet dilimizi, nefret söylemimizi değiştireceğiz.
Ahlaklı ve vicdanlı olacağız…

Konuşacağız, dinleyeceğiz anlayacağız.

Düşman yaratmayacağız!
Halkı korkutmayacağız!

Halkın ve ülkenin çıkarlarını en önde tutacağız…

İnsan olmayı öğreneceğiz! Sevmeyi, sevilmeyi bileceğiz…

Diyanet akıl, bilim ve din dışı fetvaları vermeyecek.

Bu kafayı düzeltecek.

VE BUNLAR LAFLA OLMAZ!
GÜZEL SÖZLERLE OLMAZ…

Bu kirli, kavgalı, gergin iklim acilen değişmeli…

Yoksa düştüğümüz bu çukurdan çıkamayız!

ÇOK AMA ÇOK UTANIYORUM…

Daralıyorum, canım yanıyor!

Sevgili Ceren yaşatamadık, hayallerinle birlikte kara topraklara koyduk seni…
Koruyamadık!

En namuslu vefalı yerde, en sadık yârin kara topraklasın. Huzurla uyu… En güzel çiçekler yeşersin üstünde. Affet..

SOSYAL MEDYADAN

“ Kız öldü!” diyorum,
“Tek başına dışardaymış” diyor.

“ Kız öldü!” diyorum, “Nasıl giyinmiş” diyor.

“ Kız öldü!” diyorum, “Soyu sopu,dini, ırkı neymiş” diyor.

“ Yahu Kız diyorum, öldü... Umutları, hayalleri, geleceği öldü. Annesi öldü, babası öldü."