Can Paksoy'un beraat kararına itiraz!

Can Paksoy'un beraat kararına itiraz!
Güncelleme:

Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun 8'inci kattan düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili davada savcı, Can Paksoy hakkında verilen beraat kararına itiraz etti.

Boston Üniversitesi mezunu Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun (24), 8’inci kattan apartman boşluğuna düşerek yaşamına yitirmesine neden olmakla suçlanan Paksoy Holding'in veliahtları Mahmut Emre Paksoy (42) ve Can Paksoy (35) hakkında verilen beraat kararına, duruşma savcısı itiraz etti. Savcı Barış Kurt, Erköseoğlu’nun intihar etmesi için bir neden bulunmadığını, sanık Can Paksoy’un verdiği ifadelerin çelişkili olduğuna işaret etti. Savcı Kurt, temyiz başvurusunda, beraat kararının Can Paksoy aleyhine bozulmasını istedi. Savcı Kurt, açıkladığı mütalaada Can Paksoy için müebbet hapis talep etmişti.

Olay bundan 10 yıl önce yaşandı. 26 Eylül 2010 günü İstanbul Gümüşsuyu’ndaki bir apartmanın boşluğunda Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cansız bedeni bulundu. Erköseoğlu, o gece, ağabeyi Mahmut Emre’nin evinde kalan Can Paksoy ile birlikte kalmıştı. Olay sonrası Paksoy kardeşler hakkında yapılan yargılamada ilk karar 2014 yılında çıktı. Mahkeme, iki kardeş için de beraat kararı verdi. Ancak bu kararı Yargıtay bozdu. Bozma kararı dava yeniden görülmeye başlandı.

SAVCI, KARARA İTİRAZ ETTİ
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, geçen Şubat ayında iki kardeş için de beraat kararı verdi. Bu karara, mütalaasında Can Paksoy için müebbet hapis talep eden duruşma savcısı itiraz etti. Savcı Barış Kurt, Yargıtay’a gönderdiği 6 Mart tarihli 3 sayfalık temyiz dilekçesinde dikkat çekici ayrıntılara işaret etti.

Temyiz başvurusunda özekle şöyle denildi:

*Sanıklar ve avukatları, Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun intihar ettiğini iddia ediyorlar. Ancak, maktul olaydan 2 gün sonra bir bankada işe başlayacaktı. İntihar etmesine neden olacak ciddi bir durum da görünmüyor.

*Maktulün, intihar ettiğine ilişkin geride bıraktığı bir not veya mesaj yok.

VERDİĞİ İFADELER ÇELİŞKİLİ
*Sanık Can Paksoy’un, çeşitli aşamalarda verdiği ifadeler çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı. Bu savunmaların, Paksoy’un, olayların odağında olmama ve şüpheyi üzerine çekmeme iç güdüsüyle yaptığı anlaşılıyor. Bu savunmalara itibar edilemez.

*Olay yerine bakan odanın penceresinde Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun parmak izi bulunamadı. Bu pencerede, sanık Mahmut Emre Paksoy’un parmak izi bulundu.

PENCEREYE DOKUNMADAN ATLAMASI İMKÂNSIZ
*Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun üzerinde, ikinci bir kişi olmadan giyilemeyecek kadar dar olan bir elbise bulunuyordu. Pencerenin yüksekliği 76 santimetre. Böyle bir ortamda, bir kişinin, herhangi bir yere tutunmadan, pencereden çıkmadan doğrudan atlaması mümkün değil.

* Sanık Can Paksoy’un, kasten öldürme suçunu işlediği sabit. Beraat kararının, Can Paksoy aleyhine bozulmasını talep ediyoruz.

O GECE SOFYA’YA KAÇTI
Duruşma Savcısı Barış Kurt’un yanı sıra Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de karara itiraz etti.

Mahkemenin verdiği beraat kararının hatalı olduğunu savunan Av. Epözdemir itiraz dilekçesinde özetle “Sanıklardan Can Paksoy, kendisi hakkında cezalandırmanın talep edildiği mütalaanın dosyaya sunulduğu 6 Ocak 2020’de gece 23.25’te Sofya’ya (Bulgaristan’ın başkenti) kaçmış. Sanıklar hakkında hüküm kurulan celse günü de ülkeye dönüş yapmamıştır. Tarafımızca ortaya çıkartılan bu durum açıkça sanık tarafın kaçma iradesini ortaya koymuştur. Sanıklar hakkındaki beraat hükmünün bozulması gerekmektedir” denildi.

Hürriyet

Etiketler beraat can paksoy