Bozkır Aa Editör Masası'nda

Bozkır Aa Editör Masası'nda
Güncelleme:

AB Bakanı Bozkır (2):- "Adalarda Türk Göç İdaresi Başkanlığından yetkililerle FRONTEX temsilcileri, Türk tarafında da Yunan Göç İdaresinden yetkililer ve FRONTEX oturup sıfır noktasından başlayacaklar. Ondan sonra düzensiz göç yoluyla giden insanlar geri

ANKARA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye'nin mültecilerin geri kabul konusunda sunduğu önerinin Yunan adalarındaki mevcut mültecileri değil, bunların boşaltılmasının ardından belli bir tarihten sonrakileri kapsayacağını söyledi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Bozkır, Avrupa’nın Türkiye’den yasal yollarla mülteci alması hususunda, Yunanistan'la hali hazırda ikili Geri Kabul Anlaşması olduğuna, ayrıca AB ile haziranda yürürlüğe girecek Geri Kabul Anlaşması bulunduğuna işaret ederek şunları söyledi:

"Mekanizma, her bir mülteci için Avrupa tarafından Türkiye'ye bir dosya veriyor. Biz bunu inceliyoruz. Gerçekten Türkiye'den giden bir kişi olduğuna karar verirsek Türkiye'ye gönderilmesini kabul ediyoruz. Yunanistan'la olan anlaşma kapsamında 14 bin civarında talep oldu geçen yıl. Biz bunun 7-8 binine onay verdik. Ama 50 kişi gönderebildiler. Böyle garip tablolar da ortaya çıktı. Geri Kabul Anlaşması ile ilgili olarak şöyle garip bir algı var. 1 milyon kişiyi Türkiye'ye geri gönderecekler gibi. Böyle bir şey söz konusu değil."

Uluslararası bir basın kuruluşunda, şu an Yunan adalarında bulunan düzensiz göçmenlerin tamamının Türkiye tarafından alınacağı yönünde çıkan haberin hatırlatılması üzerine Bozkır, "Önce Yunan adalarında şu anda mevcut düzensiz göç şeklinde gitmiş kim varsa onlar, kesinlikle bu anlaşmanın kapsamında değil" dedi.

Bozkır, "Adalarda Türk Göç İdaresi Başkanlığından yetkililerle FRONTEX temsilcileri, Türk tarafında da Yunan Göç İdaresinden yetkililer ve FRONTEX oturup sıfır noktasından başlayacaklar. Ondan sonra düzensiz göç yoluyla giden insanlar geri kabul kapsamına girecek" bilgisini verdi.

Türkiye'ye gönderilen her bir kişi için kamplardan bir Suriyelinin Avrupa'ya gönderileceğine vurgu yapan Bozkır, "Burada çok önemli bir husus var. 'Bunlar içinden on tane mühendis, yedi tane doktor seçeyim, işime yarayan şu meslekler var' şeklinde bir tabloyu biz kabul etmedik" ifadesini kullandı.

- Avrupa'nın kabul edeceği Suriyeliler

Avrupa'ya gönderilecek Suriyelilerin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) sistemi içinde değerlendirileceğini kaydeden Bozkır şöyle devam etti:

"Bunun içinde engelli de olacak, yaşlı da olacak. Gerekirse çocuk da olacak. Burada önemli olan insan. İnsanın vasfına göre değil insan olduğu için Avrupa'ya kabul edilecek. Bu anlaşma, anlaşmanın yürürlüğe girdiği andan sonraki illegal göçü kapsıyor. Şu ana kadar oraya ulaşmış olanları kapsamıyor. Seçim bakımından da tamamıyla BMMYK kuralları çerçevesinde, insani kriterlerle değerlendirilecek."

"Mültecilerin şantaj unsuru olarak kullanıldığı" yönündeki iddiaların sorulması üzerine Bozkır şu cevabı verdi:

"Türkiye ile ilgili olarak sürekli olumsuz algı yaratılmaya çalışılıyor. Ortada bir müzakere var ve bu sorunun çözümü için öneriler ve bütün ülkelerin kamuoyunu tatmin edecek herkesin kazançlı çıktığı bir tablo yaratmak isteniyor. Bir müzakereyi şantaj olarak değerlendirmek herhalde yanlışlıkların en başında geliyor. Biz iyi niyetle bütün Avrupa ülkelerinin takdir ettiği bir planla ortaya çıktık. Bu plan kabul gördü. Bir şantaj niteliğinde olsaydı ilk baştan reddedilirdi. Bunları kabul etmek mümkün değil. Burada Türkiye'nin talepleri haksız değildir. Müzakere eden ülke olarak, fasılların açılmasını talep etmek şantaj olarak değerlendirilemez. Türkiye'deki 2 milyon 650 bin Suriyelinin insan onuruna yakışır şekilde Avrupa'ya insani yollarla gitmesini talep etmek şantaj olamaz."

- BMMYK'nin açıklaması

BMMYK ve insan hakları kuruluşlarının, Avrupa'dan mültecilerin geri gönderilmesi şeklinde bir anlaşma yapılacak olmasına gösterdiği tepkileri değerlendirilmesi istenen Bozkır, şu ifadeleri kullandı:

"BM'nin böyle bir mutabakatın ilk emarelerinin, 7 Mart Zirvesi sonrası açıklanmasının hemen ardından böyle bir açıklama yapmasını hem doğru bulmuyorum hem de talihsizlik olarak nitelendiriyorum. Daha neyin görüşüldüğünü, ne olacağını anlamadan, gözü kapalı şekilde açıklama yapması BM'nin bundan sonraki dönemde alacağı rol bakımından zorluklar yaratacaktır. BM maalesef son dönemde başarı konusunda çok önemli bir performans gösterememiştir. BM'nin başarı hanesine yazılacak son dönemde hiçbir emare yok. Bütün sorunlar ortadayken beklerdik ki BM önemli bir sorunun çözümü yolunda adımlar atılırken bunu desteklesin. Hatta illegal göçle ilgili olarak sorumluluk alsın."

Düzensiz göçmen olarak Yunan adalarına giden insanların Türkiye tarafından alınacağına vurgu yapan Bakan Bozkır, bu durumun psikolojik etkileri konusunda da, "Yasa dışı yollardan Avrupa'ya gitmeye çalışırken yakalanıp iade edilen insanlar hiçbir zaman yasal yollardan Avrupa'ya gitme şansına sahip olamayacaktır. Hem de ölüm riskini göze almış olacaklardır. 'Beklersen legal olarak başvurularımı yapıp gidebilirim' diye düşüneceklerdir" dedi.

- Türkiye'ye gönderilecek sığınmacılar

Geri kabul anlaşmasıyla gelenlerin Türkiye'de mi kalacakları yoksa kendi ülkelerine mi iade edilecekleri sorusuna Bozkır şu cevabı verdi:

"Şayet bizim bir ülkeyle geri kabul anlaşmamız varsa, bu düzensiz göçle o ülkeye ulaşan insanlar o ülke vatandaşıysa, bu insanları o geri kabul anlaşması olan ülkelere geri göndereceğiz. Dolayısıyla geçici bir süre Türkiye'de kalacaklar. O açıdan bir sorun olmayacak. Bizim geri kabul anlaşması olan ülkeler arasında kaynak ülkeleri de var. Bazılarıyla da imzalayacağız. Dolayısıyla önemli bir sıkıntı olmayacak. Suriyeliler bakımından geri kabul anlaşması olmasına rağmen geri gönderme imkanına sahip değiliz. Onlar (Suriyeliler) Türkiye'de misafir edilmeye devam edilecekler. Şayet Suriye'de güvenli bölge tesis edilirse de oraya intikalleri sağlanacak."

Bakan Bozkır, Yunanistan'la Türkiye arasındaki geri kabul anlaşmasıyla ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı:

"Yunanistan ile olan anlaşmamızda bin kota rakamı vardı. Ancak biz iyi niyetle davranarak bu bin rakamını Yunanistan’la hiç uygulamadık. Dolaysıyla burada yazılı olandan ziyade günün şartlarına uyan uygulamalar daha önemli hale gelecek. Ama neticede burada 100 binler, 1 milyon rakamı değil binler, belki 10 binler rakamlarının telaffuz edilmesi daha doğru olacaktır."

AB ülkelerinin Türkiye'den ilave yasal göçmen kabul edilmesi konusunda kendi aralarında anlaşmaları gerektiğini belirten Bozkır, "Aralarındaki istişareler gerçekten kolay geçmiyor. Bazı ülkeler kesinlikle yeni göçmen almayacaklarını açıklamış durumdalar. Bazıları referanduma gideceklerini söylediler. Ama bu Türkiye'nin sorunu değildir. Yunan adalarına ulaşmış Suriyeli ve başka ülke vatandaşı aldığımız her sığınmacı karşılığı bir kişiyi Avrupa'nın almasını bekleyeceğiz. Almadıkları takdirde bunu da biz almayacağız" ifadesini kullandı.

- Türkiye'ye uygulanan vizelerin kaldırılması

Türkiye'ye AB tarafından uygulanan vizelerin kaldırılması konusunda, "Gerçekten tarihi bir olay yaşıyoruz" diyen Bozkır, "2017'nin sonunda kalkması söz konusu olan vize, 29 Kasım Zirvesi'yle birlikte bir yıl öne çekilmişti. Bu yılın sonunda kalkacaktı. 7 Mart Zirvesi'yle tarih bu yılın haziranına çekildi" şeklinde konuştu.

Vizenin kalkması için Türkiye'nin üzerine düşen bazı yükümlülüklerin 1 Mayıs'a kadar yerine getirileceğini belirten Bozkır, "Şartın yerine gelmesiyle de birlikte varılan mutabakat çerçevesinde Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine girişte vize almaksızın seyahatleri mümkün olacak. Bu çok önemli bir olay" değerlendirmesinde bulundu.

Vize muafiyetiyle ilgili yaklaşık 7 yasanın meclisten geçirileceğini belirten Bozkır süreçle ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Şimdi tabii 1 Mayıs'a kadar daha dar bir süremiz olduğu için bunların meclis takviminde daha kolay gerçekleştirilmesi bakımından belki bir araya getirmeyi dahi planlıyoruz. Tek bir paket halinde meclise sevk etmeyi düşünüyoruz. Ama kişisel verilerin korunması kanunu, insan hakları ve eşitlik yasası meclise sevk edilmiştir. Ayrımcılıkla mücadeleyle ilgili de ayrı bir yasa sevk etmek yerine bunu birleştirerek bu şekilde bir yasa haline getirdik. Kolluk Gözetim Komisyonu kurulması hakkında bir kanun var. Biyometrik veriye sahip pasaportlarla ilgili bir yasa vardı, o geçti. Gerçekten iftihar ettiğimiz kaliteye sahip pasaportlarımızın daha da güvenilir hale gelmesi için parmak izini de içeren yeni bir pasaport tipine geçiyoruz. Bu tür pasaportlara geçiş için de bütün hazırlıklar tamamlandı. Vizenin kalkmasındaki önemli şartlardan birisi de buydu. Meclisten de zaten geçti. Bütün bu yasaların hazırlıkları tamamlandı. 10 kadar da uluslararası sözleşme var. Dördü mecliste onaylandı. Tamamı hazır vaziyette."

Uzun yıllar AB Türkiye'ye vizeyi kaldırırsa, ertesi gün 1 milyon Türk vatandaşının Avrupa'yı istila eder korkusunun yaşandığını kaydeden Bozkır, bu algının gerçek dışı olduğunu belirterek, "Ama bugünkü şartlarda bir Türk vatandaşı Avrupa'ya gitse iş bulma ümidi hiç yok. Gider, gezer ve görür gelir. Halbuki ben hep şunu söylüyorum, AB ülkeleri içerisinde ekonomisini büyüten yegane ülke Türkiye'dir" diye konuştu.

Bakan Bozkır, Türkiye'nin canlı, genç ve çalışan bir nüfusu olduğunu ifade ederek, "Vizeler tamamen kalktıktan sonra çalışma müsadeleri vize haline gelse, biz AB ülkeleri vatandaşlarına vize koymak zorunda kalacağız. Esas akın Türkiye'den Avrupa'ya doğru değil, Avrupa'dan Türkiye'ye doğru olacak" dedi.

(Sürecek)