Borcu olanlar dikkat! Haciz kağıdı yağmuru başlıyor

Doğu Perinçek, Aydınlık gazetesindeki bugünkü yazısında, “İzmir Torbalı’daki Üretici Kurultayı’nda Bayındır Çiftçigediği Köyü Muhtarı Mustafa Çeker’in söyledikleri belleğime mıhlandı: ‘Haciz kağıdı dağıtmaktan başımızı kaşıyacak zaman bulamıyoruz. Köylümüz banka borçlarını ödeyemiyor, hapislere düşüyor. İçimiz yanıyor” ifadelerini kullandı.

“Kimi muhtarlarımız da yolladıkları mesajlarda, haciz kağıdı dağıtacakları için kurultaya katılamadıklarını belirtiyorlardı” diyen Perinçek şöyle devam etti:

BORCU BORÇLA ÇEVİRME DEVRİ BİTTİ

“Yalnız çiftçilerimiz mi, borçluları saysak nüfus sayımı yapmış oluruz. Her boydan sanayici ve tüccar, esnaf, işçi, memur, herkes borçlu. Devlet de borçlu, özel girişimci de. Banka da borçlu, kredi kartlı da. Belediyeler derseniz, boğazına kadar borçlu. Borçlu millet olduk.

Bizim bir kültürümüz vardı: Borçlu yaşamak zorumuza giderdi. Borcumuz varsa uykularımız kaçardı. Çiftçimiz harmanı kaldırınca önce borcunu öderdi. Aylığımızı alınca alacaklıya koşardık. Şimdi herkes alacaklıdan kaçıyor. Alacaklı da kendi alacaklısından kaçıyor. Bu hale geldik.

Bir dönemin sonunu geldik. Yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Borcu borçla çevirme devri bitti.”

DIŞ ÖDEMELER AÇIĞINI BEZ TORBAYLA KAPATAMAZSINIZ

Perinçek “Torbalı da kürsüden inerken Muzaffer kardeşimin söylediği gibi, artık hiç kimse vatandaşı naylon poşet, bez torba muhabbetiyle oyalayamaz!” diyerek şunları kaleme aldı:

“İstediğiniz kadar bez torba dağıtın, dağıttığınız torbaların içi boş!

Dış ödemeler açığını bez torba tıkayarak kapatamazsınız!

İflasları bez torba dağıtarak önleyemezsiniz!

Traktörün deposunu bez torbayla dolduramazsınız!

Tezgâhları bez torbayla çalıştıramazsınız!

Naylon poşeti yasaklayabilirsiniz ama fabrikaların kapısına kilit vurulmasını yasaklayamıyorsunuz! Ekonominin kendi yasaları var!”