Binali Yıldırım: Türkiye, Montrö'de durması gereken yerde duruyor

Binali Yıldırım: Türkiye, Montrö'de durması gereken yerde duruyor
Güncelleme:

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Rusya- Ukrayna savaşına ilişkin, "Hepimizin umudu ve beklentisi bir an önce masum sivillerin ölümünün son bulması, masum çocukların hayatta kalmasıdır. Hepimizin arzusu bütün dünyayı kasıp kavuran savaşın bir an önce bitmesi ve insanların hayatta kalmasının sağlanmadır." dedi.

Yıldırım, AK Parti Eskişehir İl Başkanlığınca Anemon Otel'de düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini belirterek ülkenin hemen yanı başında haksız, adaletsiz bir savaşın olduğunu söyledi.

"Savaşın kazananı yok, kaybedeni çok." ifadesini kullanan Yıldırım şöyle devam etti:

"Savaşlar gözyaşıdır, kandır ve yıkımdır. Onun için Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız, iki komşumuz arasında cereyan eden bu savaşı durdurmak için büyük gayret gösteriyor. Bu gayretimiz devam ediyor. Hepimizin umudu ve beklentisi bir an önce masum sivillerin ölümünün son bulması, masum çocukların hayatta kalmasıdır. Hepimizin arzusu bütün dünyayı kasıp kavuran savaşın bir an önce bitmesi ve insanların hayatta kalmasının sağlanmadır. En kötü barış bile savaştan çok çok iyidir."

Binali Yıldırım, Avrasya coğrafyasının merkezindeki Türkiye'ye büyük görevlerin düştüğünü dile getirerek "Bu aziz millete çok büyük görevler düşüyor. Milletin evladına, Recep Tayyip Erdoğan'a dünkünden, geçmiştekinden daha fazla ihtiyacı var ülkenin. Hazır mısınız? 2023'te 'milletin adamı'nı tekrar, tek başına iş başına getirmeye var mısınız? Yeni bir destan yazacak mıyız Eskişehir?" diye konuştu.

"Eskişehir'e 2024'te yeni başkan getirmeye var mısınız?"

Yıldırım, 20 yıl boyunca Eskişehir'de el atmadıkları, hizmet götürmedikleri hiçbir yer kalmadığını belirterek şunları kaydetti:

"Elhamdülillah bu hizmetleri getirirken de hep iki şey bizi heyecanlandırdı. Bir, kendini millete adamış bir lider, Recep Tayyip Erdoğan ve o lidere inanmış aziz milletimizdir. Eskişehir'e Yüksek Hızlı Tren'i getirince 'Eskişehir'e yeni adet mi getiriyorsunuz?' dediler. Hızlı treni getirdik. Bölünmüş yol yaptık. 'Eskişehir'e yeni adet mi getiriyorsunuz?' dediler. Onu da yaptık. Burada jet hızıyla sayılan hizmetlerin hepsini de yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Eskişehir'e yeni bir adet getirmeye hazır mısınız? Eskişehir'e 2024'te yeni başkan getirmeye var mısınız? Onun için önce 2023... 2024'ün yolu 2023'ten geçiyor. 2023'te işi sıkı tutacağız. Çalışkan başkanımızın riyasetinde bilge başkanımızla bu işi inşallah başaracağız. Bu sefer tamam olacağız inşallah."

Yıldırım 2023'teki seçimlere 15 ay kaldığını hatırlattı.

"Şehir hastaneleri hayat kurtarıyor"

Kovid-19'a işaret ederek dünyanın son 2 yıldır bir illetin pençesinde olduğunu hatırlatan Yıldırım şöyle konuştu:

"Korona diye bir bela bütün dünyayı kasıp kavuruyor. Topu topu yarım gramlık bir mikrop, bir virüs, 8 milyarı dize getiriyor. Bütün düzen bozuldu. Dünyadaki bütün bildiğimiz ezberler bozuldu. Tedarik zinciri bozuldu. Üretim aksadı. İnsanların hayatının düzeni altüst oldu. Bütün bunları en az hasarla geçirmek için de Cumhurbaşkanımız, kabinesi var gücüyle tedbirler aldı, almaya devam ediyor. Bir zamanlar 'Bu şehir hastanelerini niye yapıyorsunuz, hangi yandaşa rant sağlıyorsunuz?' diyenlerin sesi soluğu çıkıyor mu? Çıkamaz çünkü şehir hastaneleri hayat kurtarıyor. Bu anlamsız beladan en az hasarla çıkan ülke Türkiye'dir. Sadece Türkiye kendi vatandaşlarının derdine derman olmuyor. Aynı zamanda 150'den fazla ülkenin de imdadına yetişiyor ve onların sağlığına kavuşması için destek oluyor. Büyük ülke budur. Büyük ülke lafla olmaz. Büyük ülke imkanla olur. Büyük ülke vizyonla olur. İşte 20 yıldır ortaya koyduğumuz bu vizyon, bu gayret Türkiye'yi bugün sayılı ülkeler arasına getirmiştir."

Binali Yıldırım, vatandaşın hayatını kolaylaştırıp yaşam standardını yükseltmek için çalıştıklarının altını çizdi.

"Türkiye darbelerle, dayatmalarla çok zaman kaybetti"

Ülkede 80 yılda yapılamayanın 10 katını 20 yıla sığdırdıklarını dile getiren Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü neden yapılamıyordu? Vesayetler, muhtıralar, darbeler, zayıf hükümetler sebebiyle ülke hep zaman kaybetti. 1960'tan bu tarafa hükümetlerin ömrü tam 14 ay. 39 hükümet... 14 ayda ne yapacaksınız? İstikrar çok önemli. Daha 15 Temmuz'un üzerinden 6 yıl geçti. Ülkeyi vesayet heveslilerinin, darbe heveslilerinin nereden nereye getirdiğini dün gibi hatırlıyoruz. Onlar zannettiler ki 28 Şubat'ta olduğu gibi, 12 Mart'ta olduğu gibi... 27 Nisan'da ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, darbeye iadeli, taahhütlü olarak darbe bildirisini geriye gönderen bir iktidar vardı, bir lider vardı, Recep Tayyip Erdoğan. 60 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi, 28 Şubat'ı... Türkiye maalesef darbelerle dayatmalarla çok zaman kaybetti. Kesintisiz tam istikrar, güçlü iktidarla yoluna devam ederken de bizi de boş bırakmadılar.

Balyoz, Ergenekon gibi göstermeyle girişimde bulundular ve orada kırılma noktası 27 Nisan muhtırasıdır. İlk defa demokrasi tarihimizde muhtıraya, millet iradesiyle muhtıra verilmiş ve muhtıracıların yaptıkları bu hareket misliyle karşılığını bulmuştur. Ondan sonra Gezi olayları... Türkiye'yi sosyal ağlar üzerinden bir istikrarsızlığa sürüklemek için düğmeye basıldı. Orada da yine sağlam irade, millet iradesi iş başındaydı ve bu sokak hareketlerine asla geçit vermedik. Bununla da kalmadı. 17-25 Aralık'ta bu sefer geldiler. Orada da hak ettikleri cevabı aldılar."

Yıldırım 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatarak şunları kaydetti:

"15 Temmuz dediler ve orada milletin tankını, topunu, uçağını, helikopterini gasbederek o şerefli üniformanın içine girerek bu memleketin masum evlatlarını şehit etmekten asla çekinmediler. Onlara da bu ülkenin lideri, bu ülkenin milli idareyle seçilmiş hükümeti, iş başındaydı. O gece bayrağını kapan 7'den 70'e bütün millet liderinin çağrısına uyarak meydanları doldurdu, alçaklara dünyayı zindan etti. 15 Temmuz'da bayraklar inmedi, ezanlar dinmedi. O gece halkın ve Hakk'ın gücü, tankın gücünü yendi. Bu zor günlerden geçerek buralara geldik. Burada işimiz bitti mi? Hayır. Daha yapacak çok işimiz var. Türkiye'ye, gelecek nesillere borcumuz var. Onlara çok daha güzel bir Türkiye'yi bırakmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bizlerin tecrübesi, gençlerin enerjisi, Türkiye'nin güvencesi ve geleceğidir. Bugün dünyanın en büyük teşkilatı AK Parti teşkilatıdır. Böyle bir teşkilat dünyada hiçbir siyasi oluşuma nasip olmamıştır. İlk günkü heyecanla bu kutlu yolda beraberce yürümeye devam ediyoruz."

AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı da ile verilen hizmetleri vatandaşlara anlatmanın önemine değinerek Yıldırım'a kente yaptıkları için teşekkür etti.

Milletvekili Harun Karacan ise Yıldırım'ı Eskişehir'de görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek toplantıya katılanları selamladı.

Milletvekili Emine Nur Günay da 2023 ve 2024 yılındaki seçimler için stratejik planlar çerçevesinde hedefler koyup iş üreterek çalışacaklarını, gönülden çalışarak 2023 ve 2024 hedeflerine ulaşacaklarını vurguladı.

Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek ise AK Parti Eskişehir İl Teşkilatının 2024 yılında çok büyük başarılara imza atacağına değinerek "Eskişehir'imizin yıllardır CHP'nin köhne zihniyetiyle yönetilen belediye anlayışı inşallah sizlerin emekleriyle değişecek." dedi.

İl Başkanı Zihni Çalışkan da hükümetin yatırımlarına rağmen Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin alternatif çözümler üretemediğini ifade ederek "Belediye kendi sorumluluğunda olan bağlantı ve yan yolları açmak yerine mazeret üretmekte, şehrimizin trafiğinin çileye dönüşmesine neden olmaktadır. Eskişehirli hemşehrilerimiz yerel seçimlerde yapacağı tercihle yenilenmeyi sağlayacak ve kötü gidişe 'dur' diyecektir." diye konuştu.

Toplantının ardından Vali Erol Ayyıldız'ı makamında ziyaret eden Yıldırım ve beraberindekiler, basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.