Başbakan Yıldırım'dan CHP''ye sert eleştiriler

Başbakan Yıldırım'dan CHP''ye sert eleştiriler

Başbakan Yıldırım Ak Parti istişare toplantısında konuştu. Yıldırım'ın hedefince CHP vardı.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Ana Kademe İlçe Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

İNSANIN GÜLESİ Mİ AĞLAYASI MI GELİYOR BİLEMEDİM"

Önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz halk oylamasında öncesinde sizlerle bir araya gelmek ve bu istişareleri yapmayı uygun gördük. Halk oylamasında anayasa değişikliğinin reddedilmesini isteyenlerin kampayansını ses benzerliği üzerine kurduklarını görüyoruz. Hayatlarında hiçbir hayırlı iş yapmamış olanların benzerliği sebebiyle bu mübarek kavrama nasıl sarıldıklarını görünce insanın gülesimi geliyor, ağlayası mı, bilemiyor. Ardından rahmetli Erbakan, rahmetli Türkeş'in içinde yer aldıkları hükümetler kurulmuş ve milletimizin desteğiyle çok önemli işler yapılmıştır. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü inşaa edilirken o çevreler hayır kampanyası düzenlemişti. Rahmetli Özal'da bu konuda çok şey çekti. Attığı her adımda aynı hayırsızlar korosu karşısında olmuştu.

"HER TÜRLÜ HİLEYE BAŞVURDULAR"

Bunlar yıllarca parlamentoda hükümeti çalıştırmamak için ellerinden geleni yaptılar. Şu anayasa değişikliği görüşmelerinde seviyeyi o kadar düşürdüler ki, bacak ısırmadan, burun kırmaya, kürsü ve mikrofonları işgal etmeye kadar gittiler. Parlamentoya ve hükümete saygı duymayanlar sistemi kilitlemek için her türlü hileye başvurdular. Bunların derdi mevcut sistemi savunmak değil. Onlar sadece biz yeni bir sistem önerdiğimiz için ve uyugulama aşamasına, milletin kararına getirdiğimiz için mevcut sisteme can simidi gibi sarıldılar.

"BU ZİHNİYET NE CUMHURİYETÇİ NE DE DEMOKRAT OLABİLİR"

Millete bidon kafalıdan göbeğini kaşıyan adama kadar her türlü hakareti yapan bu zihniyet ne cumhuriyetçi ne de demokrat olabilir. Bir zamanlar hayranı oldukları faşist yöntemlerin hayaliyle yanıp tutuşan iki yüzlülerdir. Cumhura ve cumhurbaşkanına saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği laftan başka bir şey değil. Danıştay saldırısı başta olmak üzere demokrasimize yönelik saldırıların hız kazandığı 2006 yılında Türkiye'ye zarar vermek için Ak PArti'yi yıpratmayı meşru saydılar. 367 icadı gibi bir utancı, hukuk rezaletini yaşattılar. Bu durum yeni bir şeye vesile oldu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağlayan anayasa değişikliği gerçekleşti. 2007 yılında bu kararı millet verdi.

"BİRİLERİNİN CANI SIKILDI"

Reformlarımızı hiç aksatmadan sürdürdük. 2009 yılındaki One Minute hadisesiyle medeniyet duruşumuzun önemli bir sembolü olarak ifade edebiliriz. FETÖ kumpaslarının yavaş yavaş ortaya çıkmasına şahit olduk. Suriye'de 2001'de başlayan iç karışıklığın ülkemizi rahatsız etmesini yaşadık. Gezi'yi, 17-25 Aralık'ı, Hendek eylemleri derken 15 Temmuz'a geldik. Gezi olaylarının başladığı tarihe dönelim. Orada olan Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca 100 yıl sonra ilk defa faizleri yüzde 4,6'ya düşürmüş, dünyanın en büyük havalimanının ihalesini yapmış, dünyanın en geniş köprüsü Yavuz Sultan Selim'in ihalesini başarıyla gerçekleştirmişti. Bu birilerinin canını sıkmıştı.

"MÜSLÜMAN AYNI DELİKTEN İKİ DEFA ISIRILMAZ"

Her saldırı dalgası ülkemizin bir kesimini tahrik etmeyi, devletine karşı cephe açmayı hedefledi. Hamdolsun aziz millletimiz bu oyunlara gelmedi, gelmeyecek. Yakın tarih yolcuğunu yapmamın sebebi şu: Radikal bir yol ayrımına neden geldik? Her şey güllük gülistanlıkken ülkenin yönetim sistemini değiştirelim demedik. Bu noktaya uzun bir tarihsel arka planın tezahürü olarak ve 14 yılın acı tecrübelerinin gösterdiği süreçten geldik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Darbelerle, cuntalarla, siyasi-sosyal krizlerle, ekonomik yaptırımlarla, terörle ısırıldık. Artık yeter! Onun için artık söz de karar da milletindir. Cumhuriyet baki ama yönetim sisteminin miadı dolmuştur. Çözüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir.

"ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM DEDİKLERİ İÇİN..."

Burada bir hakkı teslim etmemiz lazım. Anayasa değişikliği ve hükümet sistemi değişikliğini milletin önüne getirebilmemizin bir diğer paydaşıda MHP'dir. Önce ülkem ve milletim dedikleri için onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. İnşallah Nisan ayı ortasında yapılacak halk oylamasında da aynı yapıcı işbirliği devam edecek. Anayasa değişikliğini milletimizin kararı ile hayata geçirmiş olacağız. 970 ilçe başkanımızın öncelikle yapılan değişiklikle ilgili maddeleri ezbere bilmesi gerekiyor. Kendimiz bilmeden milletimize anlatamayız. Muhalefet yeni sistemde getirilen değişiklikle hiç alakası olmayan konuları tam bir karalama yaklaşımıyla her mecrada anlatıyor. Adeta bir yalan rüzgarı. Yüz kızarmıyorsa dilin zaten kemiği yok üfürüyorda üfürüyorlar. Kaval elin yel Allah'ın üfleyin bakalım.

"BU DEĞİŞİKLİĞİN SEBEBİ CHP"

Değişikliğin sebebi CHP'dir. O gün tilki fıstığı çıkarmasaydı, o gün 367 garabetini çıkarmasaydı bugün belki de bunlara ihtiyaç kalmazdı. Hem ülkeyi kaosa sürükleyeceksiniz sonra da bölünme teranesi okyacaksınız. Yemezler! Bu millet yemez! CHP hiç milletin gücüne ram olarak teveccühüne ram olarak gayret göstermediği için buna karşı çıkmasını anlarız. CHP krizlerden kaoslardan medet umarak iktidar olmuştur. Yarım yamalak, iktidarın köşesinden kendine yer bulmuştur. Bu sistemde çalışan gayret eden tek başına iktidar oluyor. Türkiye güçlü Ak Parti iktidarıyla bunları başardı. Hem krizleri, vesayet odaklarını birer birer devre dışı bırakarak, hem de şeytan taşlamadan vakit buldukça büyük eserleri millete vererek yaptı. Bir Türkiye'yi üçTürkiye yaptık hem de her şeye rağmen.

BU BİR ANAYASA OYLAMASI

Yapılan değişiklikle milletin önüne 2 sandık geliyor. Bu bir halk oylaması değil bir anayasa oylaması. Biz Ak Parti olarak geçmişte gruplaşmalara, ittifaklara hep gördük. Allah'ın izniyle milletin desteğiyle bu odakları yok ederek bugünlere geldik. Hayır'la hayrı karıştırıyor bunlar. Onlar hayırcı biz hayr'cıyız. Ses benzerliği var.