''Başakşehir şampiyon yapılıp Katarlılara satılacak''

''Başakşehir şampiyon yapılıp Katarlılara satılacak''
Güncelleme:

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya Başakşehir'le ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı.

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Başakşehir'in AK Parti tarafından desteklenerek şampiyon yapılmak istedindiği iddiasına dair araştırma önergesi verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Süper Lig’in lideri Başakşehir kulübünün AK Parti tarafından desteklenerek şampiyon yapılmak ve daha sonra Katarlı bir şirkete satılmak istendiği iddialarının araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) araştırma önergesi verdi.

Ahmet Kaya, Meclis Başkanlığı’na sunduğu dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Futbol, toplumumuz açısından belki de en önemli sosyal faaliyettir. Milyonlarca taraftar, yaşamının bu önemli heyecanı ile hayatını anlamlandırmaktadır. Birçok insanımız için takımında yaşanan gelişmeler, kendi yaşamındaki olaylardan bile daha önemlidir.

Ülke genelinde yaşanan hukuksuzluk, haksızlık ve adaletsizlikler her geçen gün artmış, futbolda da kendini göstermiştir. Son zamanlarda yaşanan olumsuz gelişmeler siyaset, ticaret ve futbol ilişkisinin daha çok sorgulanmasına sebep olmuştur.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yani kamunun parasıyla kurulan, yıllarca belediyece finanse edilen ve büyüyen Başakşehir Futbol Kulübü, şaibeli bir şekilde iktidara yakın kişilerin kontrolüne bırakılmıştır.
Boş tribünlere oynayan, bilet ve forma satış geliri bulunmayan bu kulüp, hiçbir reytingi bulunmamasına karşın iktidara yakın müteahhitler ya da kuruluşlar sponsorluğunda desteklenmiş, astronomik ücretler vererek transferler yapmıştır.

Sponsorluk anlaşmalarının nasıl yapıldığı ve hangi kaynaktan gelen paralarla transferlerin finanse edildiği büyük bir soru işaretidir.

Ülkemizin köklü kulüpleri UEFA’nın Finansal Fair Play kuralları nedeniyle Avrupa kupalarından men edilme korkusu yaşıyorken, bazı kulüpler transfer yapamazken, neredeyse tek geliri TFF’nin ödediği isim hakkı ve naklen yayın bedeli olan Başakşehir Futbol Kulübü’nün, milyonlarca dolar harcayarak art arda transferler gerçekleştirmesi, kamuoyunda “Nereden geliyor bu değirmenin suyu?” sorularının sorulmasına neden olmaktadır.

Ayrıca futbolculara ödenen ücretler şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Parasal hareketler gizlenmektedir.

Diğer yandan Başakşehir’in birkaç kilometre ötesinde dev bir olimpiyat stadı atıl durumda beklerken, kamu kaynaklarıyla yeni bir stat yapılarak adeta bu kulübe hediye edilmiştir.

Türk futbolunun mihenk taşı olan kulüplerimizin zor günler yaşadığı dönemde, Başakşehir Futbol Kulübü’ne iktidar eliyle bu maddi olanakların sunulmasının sebebi nedir?

Bir gecede 7 milyon sermaye ile kurulan, siyasal yönlendirmelerle ihale alan firmalarca desteklenen Başakşehir’in ‘’şampiyon yapıldıktan’’ sonra, Katar ya da bir başka Arap sermayesine tamamının ya da bir kısmının satılacağı, böylece iştirakçilerine çok büyük kârlar sağlayacağı iddiaları da çok vahimdir.

Başakşehir Futbol Kulübü’nün iktidarca desteklenen bir proje takımı olduğu ve şampiyon yapılmak istendiği iddialarını güçlendiren son gelişme Trabzonspor-Başakşehir maçında yaşanmıştır. Türkiye’nin gözü önünde gerçekleşen vahim hakem hataları ve kuralları hiçe sayan tutumlar, maç sonucunu doğrudan etkilemiştir. Ki bu maç, şampiyonluğa giden yolda en kritik maçlardan biridir.

2010-2011 sezonundaki şike olayının Türk futbol tarihinde bıraktığı kara leke henüz temizlenememişken, siyasetin proje takımlar ile futbolu dizayn ettiği iddiaları, çok vahim sonuçlar doğuracak olayların habercisidir. Adalet kavramının zedelenmesi tribünleri gerebilecek, sokakları hareketlendirebilecek, çeşitli sosyal olaylara neden olabilecektir.

Türk futbolu proje takımları ile değil, kendi öz kaynaklarını yaratan, emek ve alın teri ile var olan, ülkenin köklü kulüpleri ve Anadolu kulüpleri ile bir yerlere varacaktır.

Yaşanan bu vahim iddiaların araştırılarak, varsa usulsüzlüklerin belirlenip sorumluların adalet önüne çıkarılması ve Türk futbolunun gelişimine zarar verecek benzer olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla bir Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.”