AYM'den ihraç gerekçesi: En ağır saldırı
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAYM, üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın meslekten ihraç edilmesine ilişkin gerekçeyi açıkladı.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın meslekten çıkarılmasına ilişkin gerekçeli kararında, üyelerin meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.
Anayasa Mahkemesi'nin Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmasının ardından üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın ihracına ilişkin kararının gerekçesinde, "Darbe teşebbüsü fiilen engellenmiş olmakla birlikte bu teşebbüsün demokratik anayasal düzene, temel hak ve hürriyetler ile milli güvenliğe yönelik oluşturduğu tehlikenin tamamen ortadan kaldırılması ve benzer teşebbüslerin önüne geçecek tedbirler alınması devletin sadece yetkisinde olan bir husus değil, Anayasa'nın 5. maddesi gereğince bireylere ve topluma karşı ertelenemeyecek bir sorumluluğu ve görevidir. Bazı durumlarda devletin, demokratik anayasal düzene, temel hak ve hürriyetler ile milli güvenliğe yönelik tehditleri ortadan kaldırması olağan yönetim usulleriyle mümkün olmayabilir. Dolayısıyla bu tehditler ortadan kaldırılıncaya kadar olağanüstü yönetim usullerinin uygulanması gerekebilir. Anayasa'da buna imkân tanımak üzere "olağanüstü yönetim usulleri" öngörülmüş olup bunlardan biri de Anayasa'nın 120. maddesinde düzenlenen "olağanüstü hâl ilanı'dır" denildi.
Gerekçeli kararda AYM Üyeleri Altan ve Erdal Tercan hakkında meslekten çıkarma tedbirinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirmede ise şunlar kaydedildi:
"15 Temmuz 2016 gecesi başlayıp ertesi gün belli bir saate kadar devam eden darbe teşebbüsünün planlayıcısı ve uygulayıcısının uzun süredir soruşturma ve kovuşturmalara konu olan, son dönemde MGK tarafından "millî güvenliği tehdit eden bir terör örgütü" olarak tanımlanan FETÖ/PDY olduğu yetkili makamlarca değerlendirilmiştir. FETÖ/PDY'nin örgütlenmesi bakımından önem verdiği kurumların başında gelen TSK, emniyet teşkilatı ve yargı kurumlarında görev yapan çok sayıda askeri personel, emniyet görevlisi ve yargı mensubu hakkında darbe teşebbüsü sonrası ülke genelinde soruşturmalar başlatılmış ve gözaltı tedbirleri uygulanmıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna ilişkin olarak başlatılan soruşturma kapsamında Anayasa Mahkemesi Üyeleri Alparslan Altan ve Erdal Tercan da "FETÖ-PDY üyesi" oldukları gerekçesiyle 16 Temmuz 2016 tarihinde gözaltına alınmışlardır. Anılan üyelerin farklı sulh ceza hâkimlikleri tarafından yapılan sorgularının ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklanmalarına karar verilmiştir. Sulh ceza hâkimliği tarafından 1 Ağustos 2016 tarihinde bu üyelerin malvarlıkları üzerine tedbir konulmuştur. Bu süreçte darbe teşebbüsü sonrası ilan edilen olağanüstü hâlin uygulanmasına ilişkin tedbirleri düzenleyen 667 sayılı KHK'nın 3. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından Üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın hukuki durumlarının değerlendirilmesine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca yapılacak değerlendirmede dikkate alınmak üzere Üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın yazılı savunmaları alınmıştır. Anılan üyeler savunmalarında FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlarının bulunmadığını beyan etmişler; yöneltilen suçlamayla ilgili somut bilgi ve belgeler kendilerine sunulduktan sonra yeniden savunma imkânı verilmesini, isimlerini belirttikleri bazı tanıkların dinlenilmesini talep etmişlerdir. 667 sayılı KHK kapsamında yapılacak değerlendirme, adli suç veya disiplin suçu niteliğindeki somut bir eylemin soruşturulması mahiyetinde olmayıp Anayasa Mahkemesi Üyelerinin belli bir yapıyla herhangi bir bağlarının olup olmadığına ilişkin kanaatin oluşturulacağı bir süreci ifade etmektedir. Dolayısıyla KHK'nın amacı ve tedbirin niteliği ile somut olayın özellikleri birlikte dikkate alındığında ilgili üyeler hakkında mevcut bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılması gerekmiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun, Üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan hakkında 667 sayılı KHK'nın 3. maddesi uyarınca yapacağı değerlendirme, anılan üyelerin MGK'ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan MGK kararlarında ifade edildiği şekliyle "Paralel Devlet Yapılanması" ile "üyelik', "mensubiyet', "iltisak" veya "irtibat" şeklinde herhangi bir bağlarının olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ifade edildiği üzere bu değerlendirme için Genel Kurulun salt çoğunluğunda anılan üyelerle ilgili oluşacak "kanaat" yeterlidir. Somut olayın yukarıda ifade edilen özellikleri, anılan yapı ile ilgileri olduğuna dair sosyal çevre bilgisi ve Anayasa Mahkemesi Üyelerinin zaman içinde oluşan ortak kanaatleri birlikte dikkate alınarak, Üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın KHK'nın 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında söz konusu yapı ile meslekte kalmalarıyla bağdaşmayacak nitelikte bağlarının olduğu değerlendirilmiştir. Durumları bu şekilde değerlendirilen üyelerin, temel görevi demokratik anayasal düzen ile temel hak ve hürriyetleri korumak olan Anayasa Mahkemesinde görev yapmaya devam etmesinin yargının güvenilirliğini ve saygınlığını da zedeleyeceği açıktır. Açıklanan nedenlerle Üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına oy birliğiyle karar verilmiştir."
İHA
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol