Ankara'dan yeni F-35 açıklaması: ''Oturup ağlayacak değiliz''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlABD - Türkiye arasındaki F-35 uçak krizi ile ilgili konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “F-35 ayrı bir hikayedir. Onunla ilgili fazla bir yorum da yapmayayım. Oldu oldu, olmadı olmadı. Tamam alınmış bir karar, artıları oldu ama vermedikleri zaman da oturup ağlayacak değiliz” dedi.
Türkiye Gazetesi’nden Batuhan Yaşar'a konuşan Demir, "Kendi uçağımız olması Millî Muharip Uçağı üstün kılar, çünkü performansı düşük bile olsa her şeyine müdahale edip yerli silahları entegre edebilirsiniz, bütün yazılımlarına hâkim olabilirsiniz” açıklamasını yaptı.
ABD savunma bütçesinde Türkiye’ye ait F-35’lerin satın alınması yönünde karar çıktı. Görülüyor ki artık; başka alternatiflere bakma durumuna geldi Türkiye. Ne yapacağız? Bir taraftan hem ‘avcı’ hem de ‘bombardıman’ uçağına Türkiye’nin ihtiyacı var. F-16’lar belirli bir kullanım aşamasına geldi. Türkiye bu konuda ne yapacak?
Türkiye kendi yoluna gidecek. Kendi uçağını yapacak. F-16’lar ‘fighter’ olarak geçen uçaklar. Ege’de yapılan it dalaşına giriyorsunuz ama bizim F-16’yı kullanım süremize bakın ne kadar bombardıman için kullandık, ne kadar fighter olarak kullandık.
Fighter olarak herhalde Ege dışında kullanmadık.
Demek ki daha çok fighter dediğiniz uçağı rahatlıkla bombardıman için de kullanabiliyorsunuz.
Akıncı ve Aksungur galiba bombardıman…
Onlar İHA sınıfında. Onların da çeşitli fonksiyonları var ama kısacası bizim uçağa ihtiyacımız var. İnşallah yapacağız. İlk tercihimiz yerli uçak. Onu hızlandıracağız. Ne kadar hızlandırabilirsek bütün gücümüzle çalışacağız. Birincisi bu. İkincisi; diğer alternatiflere de bakacağız.. Ama bunları değerlendirirken olmazsa olmazlarımız var. ‘Getir bana uçak sat. Ne güzel al. El sıkıştık’ diye bir durum yok. Bizim tasarımımıza, dizaynımıza, tecrübemize ne kadar katkıda bulunur, onların hepsi önemli faktörler, eğer olursa.
Birinci alternatifimiz MMU’yu yapmak, ikinci alternatif ne diye sorayım? Rusya’dan uçak alımı olabilir mi? Doğrudan temin veya İsveç Gripen’ler…
Hiçbir şekilde biz doğrudan temin niyetinde değiliz. ‘Tüm opsiyonlar masada’ derler ya… Uçakların tiplerini, tarihçelerini biliyoruz ama yarın bir haber çıkınca herkes kapımıza gelir ama bizim verdiğimiz cevap aynı. Şu anda ihtiyaçlarımızı hemen karşılayabilecek fazla da uçak yok…
Mevcutlar dışında, F35 dışında diyorsunuz değil mi?
F-35 ayrı bir hikayedir. Onunla ilgili fazla bir yorum da yapmayayım. Oldu oldu, olmadı olmadı. Tamam alınmış bir karar, artıları oldu ama vermedikleri zaman da oturup ağlayacak değiliz.
Takvime baktığımız zaman, Millî Muharip Uçağı’nın motor olayı en ön plana çıkıyor. Galiba diğer unsurları hazır biz bir tek motorunu mu yapamadık? ‘Motoru olsa hemen uçacağız’ gibi algı var kamuoyunda.
Yok öyle değil. Motoruyla ilgili çalışma devam edecek ama, Türkiye’nin eskiden var olan uçak tasarım tecrübesinin çoğunu kaybetmişiz. Hızla bu tecrübeyi oluşturmak, bu uçağı dizayn etmek gerekiyor Sadece MMU değil, başka platformlar için de birkaç çeşit motor üzerinde çalışıyoruz.
Bu uçağı satabilecek miyiz veya uluslararası bir konsorsiyum olacak mı?
Ortak aradığımızı söyledik. Ortakla ilgili ciddiyiz. Konuşuyoruz. Belli ülkeler ilgilenirse buna ortak olmalarına hiçbir sakınca yok.
Malezya’da bu konu gündeme geldi mi?
Tabii, gündeme geldi konuştuk.
Diğer sistemleri; aviyonik sistemleri, füze sistemleri, görüş, seyir… Birçok şeyi var motorun dışında. Biz hep ‘motor, motor’ diyoruz da diğer şeylerde hangi aşamadayız?
Her birisinde bir koldan çalışıyoruz. ASELSAN bir taraftan çalışıyor, BİLGEM bir taraftan çalışıyor, HAVELSAN bir taraftan çalışıyor, ROKETSAN bir taraftan çalışıyor, TÜBİTAK’ın diğer enstitüleri bir taraftan çalışıyor. Derken, herkes bir kısmı aviyonik çalışıyor, bir kısım radar, bir kısmı silah entegrasyonu, bir kısmı yazılım çalışıyor. F-16’larda bizim ‘Özgür’ diye bir projemiz vardı. Onun görev sistemlerini, muharebe sistemlerini falan hepsini yerlileştirmek üzere çalışıldı. O çok iyi oldu.
F16’lar yerlileştirildi…
Evet bu Özgür Projesiyle özgürleştirildi.
Birkaç çeşit motor?
İHA, seyir füzesi, helikopter, jet motoru gibi motorlar üzerinde çalışıyoruz. inşallah bir yerde bunlar meyvesini verecek. Malum, İHA motorlarını takmaya başladık. Helikopter motoru sırada, geliyor.
O zaman öncelikli olarak Millî Muharip Uçağı’nı uçurma yönüne odaklanmışınız diyebilir miyiz?
Evet, evet aynen öyle.
Mesela hep tarih soruyorlar ya, siz de hızlı yol almayı seven birisiniz.
2023 tarihini bazen spekülasyon yapıyorlar. Uçağımızı biz 2023’te hangardan çıkarırız. Sonrasında test edeceksiniz, yerde test yapacaksınız, radar testi yapacaksınız vs. birçok testi var. O testlerle beraber normalde uçuşu 2026 ama biz 2025’e çekmeye çalışıyoruz.
Geçen yine benden alınmış bir deyim söylendi. ‘2028’de falan Hava Kuvvetlerine teslim ederiz, hizmete hazır…’ Onu şu şekilde anlamak gerekiyor; Prototip uçar, bir filo yaparsınız ancak onu teslim edersiniz. 2028-2029’da teslim ederiz, planımız o şekilde yani.
Motor yerli, diğer sistemler yerli…
Motor ilk başta yerli olmayacak. 2023 tarihindeki ilk motorumuz yerli olmayacak. Onu beklemiyoruz. Onda kalifikasyon süreci var çünkü. İki tip yabancı motor var. Onları prototipte kullanacağız. Şu andaki planımızda. Ondan sonra yerli motorumuzu bekliyoruz. İki tipi de şu anda tasarımda kullanmaya çalışıyoruz.
Kendimiz motor geliştiriyoruz Eskişehir’de galiba, helikopter motorunu yaptığımız gibi MMU için değil mi?
MMU için TRMotor diye ayrı bir yapı kurduk. Onu yavaş yavaş harekete geçiriyoruz.
Bizim uçağımız F35’ten iyi olacak diyebilir miyiz? İyi olacak mı?
‘Aşama aşama..’ Şimdiki F35, beş sene sonraki F35 aynı olmayacak. Kendi uçağınız olacağı için zaten iyi olacak. Niye, her şeyine müdahale edebileceksiniz, bütün yazılımına müdahale edebileceksiniz. Zaten sırf kendi uçağınız olması, havadaki performansı daha düşük olsa bile, birkaç gömlek öteye geçiriyor sizi. Kendi uçağınız. Bütün yerli silahları entegre edebilirsiniz, bütün yazılımlarına hâkim olabilirsiniz.
Amerika F-16 parçalarına ambargo getirse hazır mıyız buna?
Detayları çalışıyoruz. Orada tabii havacılığın kendine has kuralları var ona dikkat etmek gerekiyor. Biz bu hazırlığı yerli unsurlarla yapacağız.
S-400’lerde tüm kumanda Türk subayının elinde mi olacak? Ruslar buna müdahale edebilecek mi?
Edemeyecek. ‘Siz bilmezsiniz onlar içine neler kurarlar’ diyorlar. Biz de edemeyeceklerini söylüyoruz. Doğrudan karşı tarafa kötü niyet yaklaşımıdır bu. Biz ‘kötü niyetle anlaşmaya varılmaz’ diyoruz. Tabii herkes kendi çalışmalarını yapmak durumunda.
Bir sistem geldi bir sistem daha gelecek. Türkiye’nin hava sahasını tam güvenli hâle getirmesi için kaç sisteme ihtiyacı var?
Bunun analizi ve tehdit değerlendirmesi başkanlık olarak bizim işimiz değil. Neye göre savunacağınız önemli. Balistik füze, seyir füzesi, İHA, helikopter gibi unsurlara karşı savunmayı birlikte düşünmemiz gerek. Öbür türlü sadece S400 ihtiyacınızı görmez genel anlamıyla. Bir dizi kademe koymanız lazım. Hava savunma kendi başına çalışılması gereken bir konsepttir. Malumunuz biz ihaleye 4 sistem için çıkmıştık. Onun da üzeri gelebilir.
Bu bize ne sağlayacak?
S-400 her şeyi vuracak anlamına da gelmiyor. Drone’lar meselesi gündeme geldi. Kademeli hava savunma kavramına vurgu yapıyoruz. Hava savunmamız kademeli olmalı. O açıdan ‘Tek bir sistem kurdum her şeyi koruyorum’ demek doğru değil.
Bir taraftan da orada yola devam ediyor Türkiye. Patriot ve Sampt-T’ler konusunda…
Patriot’un malum ön şartı vardı. ‘S-400 almayacaksınız, kurmayacaksınız’ şartı vardı. O şart geçerli olduğu için onlar için kapandı. Bizim için bu defter hâlâ açık. Buyursunlar gelsinler. Sampt-T’ler tanımlama çalışması yapmıştık. Onu sonuçlandırıyoruz. Sonraki adımları konuşmamız lazım.
Avrupa’nın ortak bir füzesi olabilir mi?
Niyet oydu zaten. İtalya, Fransa ve Türkiye’nin zaten tanımlama çalışması nasıl bir sistem olacağının tanımlamasıydı. O tanımlama üzerine birlikte oturup çalışacaktık. Onlardan bir adım gelirse yaparız. Gelmezse yapacak bir şey yok.
‘Siper ve HisarA, HisarO var. Kademelendirmemiz lazım dediniz.
HisarA , HisarO, S-400’ün alt kademelerini oluşturuyor. S-400’de balistik füzeleri savunma kabiliyeti var. Siper’e Sampt-T muadili demek daha doğru olur. Patriot’un balistik füze engelleme özelliği var. Bu balistiğe çok girmeyecek. Siper’in bir adım sonrası balistiği de kavrayacak.
Akıncı’nın terörle mücadelede nasıl bir katkısı olacak?
Malum şu andaki İHA’ların taşıdığı mühimmatlar sınırlı kabiliyette. Yani belli bir tahrip gücüne sahipler. Daha büyük tahrip gücü için F-16 çağırıyorsunuz. Akıncı daha yüksek tahrip gücüne sahip olacak ve gördüğünüzü vuracaksınız bir anlamda.
Akıncı devreye girince F-16’ların yükünü alacak dememiz mümkün mü, doğru mu?
Evet alır… Bir tek o da değil Akıncı’nın üzerine sadece bomba koymayacaksınız belki elektronik harp, radar sitemleri vs. olacak.
Altay tankını ne zaman sahada M-60’ların yerine göreceğiz?
Biz M-60’ları modernize ettik, Leopardları modernize ettik. M-60’lar eski M-60’lar değil şu anda 3 sene öncekinden çok daha kabiliyetli. Daha önce İsrail bunu modernize etmişti, İsrail de artık devrede yok, biz varız. İleri unsurlar takıldı. Leopardlar deseniz öyle. Modernize ediliyor ve edilecek de. Gerek elektronik harp sistemleri, gerek koruma sistemleri, gerek görüş sitemleri ile ilgili epey bir unsur kondu üzerine ve şu an devam ediyor. Tanklarımızın kabiliyeti artırıldı.
Atak helikopteri satışı konusunda, motoru ile ilgili sıkıntı çıkmıştı satamıyorduk…
İki sene sonra kendi motorumuzu taktığımızda artık satışlarını daha rahat yapacağız inşallah...
Türkiye Gazetesi
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol