Amerika’da lise eğitimine ilgi her geçen yıl artıyor

Türkiye’de kontenjanların sınırlı olmasından dolayı yurtdışında lise eğitimine devam etmek isteyenlerin sayısı hiç de az değil. Daha iyi bir üniversite için uzmanlar özellikle Amerika’daki lise eğitiminin avantajlarına dikkat çekiyor.

Dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alma, uluslararası yaşam kültürü kazanma ve İngilizce’yi yerinde öğrenme gibi olanaklar liseyi yurtdışında okumayı bir seçenek haline getirdi. Son yıllarda özellikle Türk öğrencilerin yoğun olarak tercih ettiği Brooklyn Amity School ve Pionneer Academy of Science gibi okullara talep her geçen yıl artıyor.
Amerika’da lise eğitimine ilişkin konuşan Eğitim Uzmanı Hasan Demirciler, önceki yıllarda öğrencilerin biraz büyüdükten sonra kendi ayakları üzerinde durabilecek seviyedeyken yurtdışına yöneldiklerini, günümüzde ise güvenilir, korunaklı, başarılı mezunlar veren ve Türk öğrencilerin de son yıllarda tercih ettiği okullar sayesinde bu algının değiştiğini söyledi.

Amerika’da ilk 100’deki en iyi üniversitelere kabul almanın yolunun, yine Amerika’da bir lisede okumaktan geçtiğini belirten Demirciler, Harvard, Caltech, Upenn, Boston gibi yüksek dereceli okullara Türkiye’deki liselerden öğrencinin yerleşemediğini, velilere yurtdışı eğitim olanaklarını araştırmaları gerektiğini ve çocukları için en doğru seçeneğe yönelmelerini tavsiye ettiğini söyledi.

Özellikle son yıllarda Amerika’da lise eğitimine ilginin arttığını belirten Metropolitan Education Türkiye Genel Müdürü Musa Turan Olça Amerika’daki liselere kayıt ettikleri Türk öğrencilerin yüzde yüz’ünün Amerika’daki üniversitelerden kabul aldığının altını çizerek şunları söyledi:
“Amerika’da lise okumak artık mümkün ve çok kolay hale geldi. Türkiye’den her yıl yaklaşık 60 öğrenciyi Amerika’daki liselere yerleştiriyoruz.  New York'taki  Amity School (1999) ve New Jersey'deki Pioneer Academy (1999) Okulları’nda Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik alanlarında yoğunlaşmış ders müfredatı aynı zamanda çocukların ilgilerine göre farklı dersleri seçmeli olarak almalarına ve ilgi alanlarına lise yıllarından itibaren yoğunlaşmalarına olanak sağlıyor. Derslerin hepsi proje eksenli ve uygulamalı bir şekilde veriliyor. Öğrenciler sadece teorik değil ayni zamanda pratik eğitim alarak, dersi ders dışı aktiviteler ile zenginleştirerek alıyorlar. Eyalet, bölge ve Amerika çapındaki bilim fuarları, akademik ve sportif olimpiyatlar, Robotics, Mechatronics gibi yarışmalara katılarak kendilerini sınıyorlar, aldıkları sertifikaları, dereceleri üniversite başvurusunda kullanıyorlar”

TEOG sonuçlarıyla lise tercihlerinin yapılacağı tercihler döneminde ortaokul mezunları ve lise ara sınıf öğrencilerinin tek alternatifinin Türkiye’deki liseler olmadığının altını çizen Metropolitan Education Türkiye Genel Müdürü Musa Turan Olça, “Üniversiteler öğrencileri kabul ederken sadece üniversite giriş sınavı sonuçlarına göre değerlendirmiyor. Dolayısıyla öğrencilerin 4 yıllık lise süreci, almış olduğu her ders, sertifika ve sosyal hayattaki başarıları üniversite girişinde etkili oluyor. Bu nedenlerden dolayı Amerika’da güvenebileceğiniz bir lisede okumak, size en iyi üniversitelerin kapısını açıyor. Ayrıca dilerseniz liseden sonra Türkiye’ye dönüş yapıp yabancı öğrenci statüsünden Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ gibi okullara daha kolay giriş sağlayabiliyorsunuz” diye konuştu.