AK Partili isimden Öcalan'ı öven sözler !
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAK Partili Galip Ensarioğlu'ndan ilginç "çözüm süreci" açıklaması..
Galip Ensarioğlu, "Öcalan süreç başladığından beri olumlu katkı sunmuştur. Tavsiyeleri hep olumlu nitelikte olmuştur. Kandil zaman zaman direnmiştir çünkü dağdaki varlığını sürdürebilmesi için uluslararası güçlerle ilişkilenmiş" dedi.
AK Parti'nin Diyarbakır’dan seçilen milletvekili Galip Ensarioğlu, Habertürk TV'de Teke Tek programına konuk oldu. Programda bölgenin durumunu ve çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Ensarioğlu "Çözüm süreci bizim vazgeçilmezimizdir, çözüm süreci AK Parti var oluduğu sürece var olacak. Bu gerektiği zaman PKK'ya rağmen devam edecek" dedi. HDP'nin çözüm sürecindeki pozisyonunu kendisinin belirleyeceğini ifade eden Ensarioğlu " Pozisyonunu belirlerken ya yok olacak ya var olacak. Çünkü halkın onlardan beklentileri var. Bildiğim bir şey var ki artık sadece HDP ile bu işi yürütmek doğru değil" diye konuştu. Ensarioğlu'nun açıklamaları şöyle:
"TÜRKİYE ORTADOĞU'YA BARIŞ GETİRECEK"
Kandil eğer gerçekten silah bırakma, çözüm sürecinin ruhuna uygun davranma ve artık silahlı mücadelenin son bulup siyasi mücadelenin başlayacağı talimatına tam olarak uymayı içine sindirmiş olsaydı, bunu yapmazdı. Ortadoğu'da Suriye'den sonra PKK tamamen farklı bir şeye evrildi. Bir taraftan da uluslararası bir çok güçle ilişki kurdu. Tamamen Amerika'yla müttefik olduklarını zannettiler. Amerika Türkiye'den ne kadar rahatsız olursa olsun Türkiye'den vazgecçemez. Güçlü bir devlet ve 60 yılı aşkın bir süredir Türkiye'nin müttefiği, çok sıkı ilişkileri, çok özel ilişkileri var. Ve eski dünya düzeni yok. Bugün Türkiye gibi güçlü bir devlet yanlarında olmadığı sürece Ortadoğu'da hiçbir şey yapamazlar. Türkiye kendi kartlarını oynuyor rahatsız oldukları bu. Türkiye, hem Ortadoğu'ya barış getirecek. Biz hem kendi çıkarlarımızı hem de Ortadoğu halklarının çıkarlarını önde tutuyoruz. Bu onları rahatsız ediyor.
BÖLGENİN ETKİSİ
Böyle bir coğrafyada yaşayamıyorsanız başınız beladan kurtulmaz, bunlar olur. Siz bunları hiçbir şekilde önleyemezsiniz. En ufak bir örgüt de canlı bomba eylemi yapacaksa gelir en kalabalık yerde bir şekilde yapar. Yada 5'i bir araya gelip de bir eylemi çok vahşi bir şekilde yapar. Ama burda hakimiyet kuramazlar, burada iç savaş çıkaramazlar, burada Suriye ve Irak'ta yaptığını yapamazar. Türkiye öyle bir devlet değil. Türkiye özgür seçimlerin olduğu, demokrasinin olduğu, bütün farklılıkları kucaklayan, herkesi eşit yurttaş kabul edenbir devlet bir devlet. Son 10 yılda yapılan reformlar, demokratik gelişmeler Türkiyeyi bambaşka bir ülke yaptı. Türkiye bunları ve çözüm sürecini yapmamış olsaydı ozaman Irak ve Suriye olmaktan korkabilirdi.
HDP'NİN POZİSYONU
HDP kendi pozisyonunu belirleyecek. HDP bu işin içinde olmak isterse ki bana göre olmalı pozisyonunu kendisi belirleyecek. Pozisyonu onun varlığını da belirleyecek. Pozisyonunu belirlerken ya yok olacak ya var olacak. Çünkü halkın onlardan beklentileri var. Bildiğim bir şey var ki artık sadece HDP ile bu işi yürütmek doğru değil. Türkiye'de çok farklı gruplar var. Doğu, Güneydoğu'da bütün Kürtlerin temsilcisi HDP değil; islami gruplar var, farklı gruplar var, farklı Kürt partileri var. Bana göre bunu çeşitlendirmek lazım. Bir kişi kendi tekelinde hissettiği zaman istediği yere çekebiliyor.
"SİLAH KULLANMAK İSTEYENE DEVLET GEREKENİ YAPAR"
PKK sadece şiddetin muhattabıdır. Kürt sorununun çözümünün muhattabı değildir. Şiddetin muhattabı ve şiddetin tarafıdır. Halkın destek vermediği, halkın inanmadığı hiçbir şey yürümez. Oyüzden daha çok özgürlük daha çok hak, daha çok yurttaşlık, bizim bu seçim bildirgemizde var. Anadilde eğitim benim öteden beri savunduğum bir haktır. Anadilde eğitimin önünde şuanda anayasal bir eğitim var. Yeni bir anayasa yapmak zorundasınız. Ne kadar çok özgürlük ve adalet tanırsanız terörün desteğini okadar kesmiş olursunuz. Buna karşı halen Türkiye'ye karşı silah kullanmak isteyen varsa bunun gereğini de devletin yasal silahlı güçleri yapar. Buzrada önemli olan siz halkın taleplerini karşılayacaksınız, herhangi bir nedenle de dağa çıkmış insana bir plan sunacaksınız. Af olmayabilir, bunun adı başka birşey olabilir; rehabilitasyon olabilir. İsmi, toplumu rahatsız edici olmamalı. Bir şekilde her ne sebeple olursa olsun dağa çıkmış bir insanın geri dönüşünü sağlayacak olan teknik düzenlemeler diyelim buna.
ÖCALAN'IN ROLÜ
Şiddetin son bulması için yürüttüğünüz süreci devam ettirirken bunun muhattabı şiddetin tarafıdır, örgütün kendisidir. Bunu örgütün lideriyle yürüteceksiniz. Öcalan da süreç başladığından beri olumlu katkı sunmuştur. Tavsiyeleri hep olumlu nitelikte olmuştur. Kandil zaman zaman direnmiştir çünkü kandil dağda varlığını sürdürebilmesi için uluslararası güçlerle ilişkilenmiş. Onların tavsiyeleri var süreci bozmaları yönünde. Bugün Yalçın Akdoğan'ın dikkat çektiği, habur sürecinde örgütün rolü, Silvan'da örgütün ikinci defa süreci bozması, Kobani'deki bozma girişimi ve en sonunda da 7 Haziran'dan sonraki süreçte "Ateşkesi bozdum" diyerek süreci zehirlemesinden bahsediyor. Siz süreci sabote ederseniz 2 şeye zarar verirsiniz. Hem HDP'nin rolünü zayıflatırsınız, hem de Öcalan'ı İmralı'da ölüme terkedersiniz gibi bir şey kullanmış. Çünkü Öcalan orada rolünü oynayamadığı zaman, orada cezasını çekmeye devam eder. HDP'nin siyasetini de sıkıntıya sokuyorsunuz. HDP özgür davranıp, cesr davranım 2 kelime edebilseydi o hendeklere, yanlışlara; ona oy verenlerin beklentisini karşılamış olurdu. HDP bu rolünü oynayamadı ve şu anda sıkıntıda. Eğer 3 defa itiraz etseydi PKK buna rağmen yapamazdı. 2 defa itiraz edeceksin 5 defa destek olacaksın bu olmaz.
ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDECEK Mİ?
Bunların tamamı örgütün tutumuna bağlı. Dağda bu yöntemleri ne kadar devam ettirebilir? Devam ettiremeyeceğine göre makas değiştirmek zorunda kalacaktır. Türkiye'edeki silahlı varlığına son verme ve bunun gereğini yapma konusunda örgüt bir irade ortaya koyarsa mutlaka bu oturulup konuşulur. Yine seçim beyannamesinde Sayın Başbakan da ifade etti, çözüm süreci bizim vazgeçilmezimizdir, çözüm süreci AK Parti var oluduğu sürece var olacak. Bu gerektiği zaman PKK'ya rağmen devam edecek. PKK bunu yapmazsa ozaman, demokratikleşme, hak ve özgürlükler konusunda düzenlemeleri yaparsınız. Onunla birlikte silah bırakmak isteyenlere de gerekli yasal düzenlemeleri yaparsınız. Buna rağmen devam etmek isteyenlere de terörle mücadeleyi devam ettirirsiniz. Bunun koşulları biraz da örgütün tutumuna bağlı. Türkiye bundan sonra suç işlemeye müsamaha göstermeyecek.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol