Adil Ösüz'ün izi o şirketten çıktı

Adil Ösüz'ün izi o şirketten çıktı
Güncelleme:

TSK’daki FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Ankesörlü telefonla FETÖ’cü askerlere ulaşan sözde imamlar arasında Adil Öksüz’ün de olduğu belirlendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, ankesörlü telefonlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen FETÖ mensubu olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen 210 şüpheli asker hakkında 27 ayrı iddianame hazırlandı. Örgüt içerisinde sözde mahrem imamlarıyla ankesörlü telefonla iletişim kurdukları tespit edilen 210 şüpheli hakkında 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi.

KRİPTOLARIN İLETİŞİMİ

İddianamede, terör örgütüne yönelik bilinen kriterlere haiz olan personel sayısının TSK içerisindeki personel sayısına nispeten çok az olduğu, örgütün halen TSK içerisinde bulunan ve “kripto” olarak adlandırılan mensuplarının deşifre edilmesinin hayati önem arz ettiği vurgulandı.

Star’dan Kemal Gümüş’ün haberine göre; örgüt üyelerinin deşifre edilmesine yönelik çalışmalarda askerlerden sorumlu sözde imamların kamuya açık ve bir birinden bağımsız market, büfe, lokanta gibi sair işletmelerde kurulu bulunan sabit (kontörlü) hatlardan sorumlu oldukları “öğrenci” denilen askerleri aradığı, aramanın tek yönlü olduğu, sadece sorumlu kişinin arama yaptığı, arama sürelerinin kısa olarak gerçekleştiği belirtildi.

ONU DA ARAMIŞLAR

Bu çalışmalar kapsamında İstanbul’da bu Üsküdar’daki “Gülcan Gıda” isimli iş yerinde kurulu, sabit (kontörlü) hattan askerlerin yanı sıra FETÖ’nün firari TSK imamı Namık kod adlı Adil Öksüz dahil 50’ye yakın mahrem sözde imamının arandığı ortaya çıktı. İddianamede, FETÖ’nün TSK içindeki ağına ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Deşifre olmayı engellemek maksadıyla farklı bir iletişim modeli kullanıldı. Örgüt mensuplarının Bylock dahil olmak üzere bilinen iletişim usullerinden uzak durdukları, ülke genelinde Bylock kullandığı tespit edilen asker sayısının terör örgütünün TSK’ya sızdırdığı tahmini örgüt üyesi sayısına göre çok az olması bu durumu açıkça gösteriyor. Terör örgütüne yönelik bilinen kriterleri (Bylock, Bank Asya hesap açtırma/ arttırma, üst düzey yöneticilerle irtibat gibi) taşımayan diğer mensuplarını 2. bir darbe girişiminde veya örgütsel başka bir faaliyette kullanmak üzere hazır olarak beklettiği değerlendirilmiştir.”       

27 YIL ÖNCE BAŞLADI

Darbe girişimi nedeniyle ihraç edilen asker sayısına ilişkin istatistiksel verilerin yer aldığı iddianamede, “Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ile Jandarma Genel ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarından gelen yazılara göre her kuvvette görev yapan uzman çavuş, astsubay, subay ve generallerin her bir rütbede en fazla yüzde 10’unun ihraç edildiği veya görevden uzaklaştırıldığı, örnekleme yapmak gerekirse Hava Kuvvetleri’ndeki bin 505 yüzbaşıdan 136’sının, Deniz Kuvvetleri’nde 738 Albay’dan 86’sının, Kara Kuvvetleri’nde ise 3 bin 672 albaydan 386’sının bu kapsamda olduğu, itirafçı ifadelerine göre 80’li yıllardan beri TSK’ya 90’lı yıllardan itibaren sızmanın sistematik şekilde olduğu” belirtildi.

FETÖ elebaşlarından Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’da Akıncılar Üssü’nde olduğu ve darbe girişiminde aktif rol oynadğı belirlenmişti.

DARBECİ KADIN PİLOT DA LİSTEDE

Adil Öksüz’ün dışında ankesörlerden 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Şehitler Köprüsü işgalinden sorumlu komutanlardan olup çıkan çatışmada ölen İbrahim Gül, darbeci kadın pilot Kerime Kumaş Yıldırım ve Yurtta Sulh Konseyi’nce ülke çapındaki birliklere gönderilen “sıkıyönetim direktifi” ekinde yer alan sözde atama listesine göre “Hakkari Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı” olarak görevlendirilen eski Tuğgeneral Ahmet Otal’ın da ankesörlü hattan aranan şahıslar arasında yer aldığı belirlendi.