Adana'daki festival yasağı haklı mı ?

Adana'daki festival yasağı haklı mı ?
Güncelleme:

Adana'da 5 yıldır yapılan 'rakı festivali' ile ilgili verilen yasak kararına tepki ve destek yağıyor.

5 yıldır Adana’da gerçekleştirilen 'Adana Dünya Rakı Günü' valiliğin yapmış olduğu açıklama ile yasaklanınca Adanalı tarafından alternatif yollar bulundu. Son olarak 'Adana Kebap ve Şalgam Festivali' olarak sosyal ağlarda yeni adıyla dolanan etkinliğe birçok Adanalı destek veriyor. Yasağı destekleyenler ise çocukları ve gençleri alkolün zararlarından korumak için böyle bir uygulamanın gerekli olduğunu söylüyor. Peki Adanalı belediye başkanları, Adana'da yaşayanlar ve Adanalı sanatçılar bu yasağa ne diyor?

Hürriyet'in haberine göre 2006 yılında Cengiz Taltekin önderliğinde küçük bir arkadaş grubuyla başlayan buluşmanın katılımcı sayısı her yıl artınca son 5 yılda adı festival olarak değişti. Hiçbir kurum, derneğe bağlı olmadan bağımsız bir şekilde Adana halkı tarafından benimsenip organizasyonu gerçekleşen etkinliğin 2014 yılı katılımcı sayısı 20 bine ulaşmışken bu sene yasakla beraber neler olacağı merakla bekleniyor.

‘RAKI FESTİVALİ OLMALI’ DİYENLER

Cengiz Taltekin (Adana Rakı Festivali Öncüsü): İptal edilmesine karşıyım. İptal edilmemesi için de elimden geleni yapacağım. Gerekirse hangi şartlar altında olursa olsun biz Tarihi Kuş Pazarı’nda olacağız. Bugüne kadar hiçbir olay olmadı, insanlar kavga etmedi. Evet “Kebap ve Şalgam Festivali” olarak değiştirilmesi düşünülüyordu, teklif de geldi. Bu durum tamamen hükümetin duruşundan kaynaklı. Bu bir Adana kültürüdür, onlarca yıldır yapılan bir şey. 2006 yılında Seyhan Lions Kulübü olarak kendi aramızda organizasyon yaptık, elde edilen paralarla da okul tamir ettik, kütüphane kurduk, Atatürk büstü yaptık. Sonra kendi kendine gelişti, insanlar benimsedi sonrasında da kamuya mal oldu. Bu işin geri adım atılacak tarafı yok. Benim özel hayatıma girme, müdahale etme diye ısrar ediyoruz. Herkes kendi yoluna gidecektir, gitsin! Kötü bir iş yapıldığını sanmıyorum. 5 sene de 20 bine ulaşan katılımcı sayısı var. Türkiye’nin dört bir yanından geliyorlar hatta yurtdışından geliyorlar. Ve hala da beni arıyorlar geleceğiz diye. Biz orada olacağız!

Elif Doğan Türkmen (CHP Adana Milletvekili): Adana Rakı Günü gerek Adanamız gerekse ülkemizin gelenek oluşturabileceği ve geleceğe aktarabileceği sivil inisiyatif tarafından oluşturulan bir etkinlik. Kamu gücünü temsil edenlerin yapması gereken ise yani görevi ise orada bulunan arkadaşlarımızın etkinliğinin güven ve huzur içinde gerçekleşmesini sağlamak. Sayın Valimiz bu nedenle bireysel haklara ve tercihlere saygı duyarak o gün orada olacak vatandaşlarımızın bu haklarını kullanmasını sağlamalıdır. Bu konuyu yeni bir inatlaşma ve ayrışma alanı haline getirmeye kimse yeltenmesin. Biz karşısında oluruz. Bu konu ile ilgili TBMM’ye soru önergesi verdim, konunun takipçisiyim.

Zeydan Karalar (Seyhan Belediye Başkanı): Dünyanın bütün ülkeleri şehirlerine turist çekmek için milyarlarca para harcıyor. Turizm şehrin gelişmesine, istihdamına katkıdır. Festivalin adı ne olursa olsun sonuçta binlerce insan geliyor, şehrin esnafını canlandırıyor. 5 senedir olan bir organizasyon ve her yıl katılım gittikçe artıyor. Şehrin tanıtımı için güzel bir fırsattır, bunun önünü kesmemek lazım. Sonucu nasıl olacak bilemiyorum, şuanda bu festival için formül bulunmuş, “Adana kebap ve şalgam festivali” güzel de bir ad olmuş. Burası Adana ve festivalin yapıldığı Büyüksaat’e zaten insanlar yıllardır sabaha karşı kalkıp 4-5 gibi gidip ciğer yer. Kanunlara, kurallara aykırı olmayan, vatandaşa saygı duyan bir belediye olarak festivalin destekçisiyiz. 

Soner Çetin (Adana Çukurova Belediye Başkanı): Şimdi bu bir yasaklama mı yoksa onay vermeme mi! Vali Bey yasaklamadığını söyledi. İçki nasıl yasaklanır? Böyle bir şey olamaz, kişilik haklarına aykırı. Sadece karşı olduğunu düşünüyorum. Elbette ki yasaklara karşıyız. Kendiliğinden oluşan sonrasında insanların ilgisini çeken bir etkinlik. Festivalin yapıldığı sokak Tarihi Kuş Pazarı, benim çocukluğumun geçtiği sokaklar. Oraları santim santim bilirim. Oraya öteden beri insanlar sabahın erken saatlerinde gelirler, ciğer yerler. İçki içmek isteyen de içer istemeyen de içmez. Kimse birbirine karışmaz. Böyle doğal bir ortam insanların ilgisini çekti ki bu festivale döndü. Düşünün bir sokak var ve orada yıllardır sabahın erken saatlerinde insanlar yemek yiyor filan. Adana dışındaki insanlar ilgiyle karşılıyor bunu. Şanlıurfa, Gaziantep’te de bu sabahları ciğer yeme kültürü vardır. Amaç burada rakı değil. Akşamdan muhabbete başlıyorlar. Rakı içen içer, şalgam içen içer, su içen içer, ayran içen içer. Zorunluluk söz konusu yok, söz konusu olan kebaptır, ciğerdir. Bugüne kadar da bu etkinlikte tatsız bir olayla karşılaşılmadı. Yasaklama ile bir şeylerin önüne geçemezsiniz. 

Ümit Özgümüş (CHP E. Milletvekili): Doğrudan doğruya bireysel ve özgürlüğe müdahaledir. Özellikle 1 Kasım sonuçlarından sonra bu sürpriz olmadı. Bence festivalin ismi de değişmemeli, yasaklanmamalı da. Zaten pratikte yasaklanması da mümkün değil. İnsanlara o bölgeye girerken “Kebap mı yiyeceksin, içki mi içeceksin” diye güvenlik görevlisi koyup soru mu soracaklar? Anlamsız bir işgüzarlık ve anlamsız bir yasaklama. Her türlü o festival yapılır, yapılacak. Bence ismi değişmemeli, bu bireysel özgürlüktür.

Mustafa Öncül (Reklamcı): Bu festivalin sadece rakıya indirgenerek konuşulmasını doğru bulmuyorum. Festivale geçen yıl yaklaşık 20 bin kişi katıldı ve bu katılımın 5 bin kişiden fazlasının Adana dışından geldiği söyleniyor. Yüz yıllık bir geleneğin üzerine kurulan bu festival, sadece birkaç yıl içerisinde Adana'yı tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanıttı. Adana, kavganın, dövüşün, kutuplaşmanın eksik olmadığı coğrafyamızda, kadın erkek binlerce kişinin katıldığı ve en ufak bir olayın yaşanmadığı bu festivallerle tüm dünyaya olgunluk, hoşgörü ve kardeşlik örneği olmaktadır. Bu festivale dışarıdan katılanlar, Adanalının engin hoşgörüsüne ve özgürlüğüne olan düşkünlüğüne hayran kalmıştır. En az bunlar kadar önemli bir konuyu daha söylemek istiyorum. Bu festivalin arkasında hiçbir kurum, kuruluş yok. Bu festival için özel ya da kamudan tek kuruş kaynak harcanmadı. Bu festival Adanalının hoşgörüsü ve özgürlük aşkıyla başladı, büyüdü, ünü Türkiye sınırlarının dışına taştı. Dileyelim ki daha da büyüsün ve Adana, festivalleri, karnavalları, kültür sanat etkinlikleri ve hepsinden de önemlisi hoşgörüsüyle, kardeşliğiyle anılsın.

‘RAKI FESTİVALİ’ OLMASIN DİYENLER

Atila Menevşe (Adana Ticaret Odası Başkanı): O günün esprisi olarak belki ismi “Rakı festivali” olmuştur, kendi içinde bir dayanışması olmuştur, böyle bir imajla çıkmıştır. Sonrasında gittikçe büyüyen bir organizasyona dönüştü. Rakı ile anılması bir takım sakıncalar doğuruyor. Yoksa Adana kebabı, ciğeri, şalgamı Adana’nın değerleri, yiyecek içecek olarak tabii ki öne çıkarılması lazım. Dediğiniz gibi “Adana kebap ve şalgam festivali” olarak lanse edilirse daha isabetli olur.