Yollarını kesip elbiselerini yırtmışlardı! Taciz skandalında karar verildi

Yollarını kesip elbiselerini yırtmışlardı! Taciz skandalında karar verildi
Güncelleme:

Yerel mahkeme yollarını kestikleri kadınların elbiselerini yırtıp, göğüslerini sıkan sanıkların eylemini “şehevi nitelik taşımadığı” gerekçesiyle cinsel saldırı saymazken Yargıtay kararı bozdu.

Dava dosyasına göre, 22 Temmuz 2012’de Ahmet A., kız arkadaşları G.A., S.K. , G.K. ile Gençlik Parkı’nda eğlendikten sonra, evlerine yürümeye başladı. Grubun önü, Dış Kapı mevkiinde, kendilerini polis olarak tanıtan Soner A., Emrah C. ve Yener G. tarafından kesildi. Ahmet A., kimlik göstermelerini isteyince, tartışma çıktı. Kadınlar uzaklaşmak isteyince de Emrah C., arkadaşı Soner A.’ya, “Bunları köprünün altına götürün” dedi. 

Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Soner A., kızları saçlarından sürükleyerek götürmeye çalıştı. Kızlar direnince, yaşı küçük S.K.’nın elbisesini yakasından tutarak aşağıya çekti. Çevredekilerin müdahalesiyle olay sona erdi. Mağdurlar daha sonra polise giderek, şikâyetçi oldu.

 16 yaşındaki S.K. ifadesinde, “Üzerimdeki elbiseyi yaka kısmından tutup aşağıya doğru çektiğinde, göğüslerim ortaya çıktı ve göğüslerimi sıkarak tırnaklarını geçirdi” dedi. Mağdur kızlardan G.K da “Ben bir taraftan kardeşimi tutup, bir taraftan da Soner ile mücadele ediyordum, sonrasında kardeşimi bıraktı, benim belimden tuttu ve kendisine doğru çekti, benim de göğüslerimi sıktı, vücudumu kendi vücuduna yapıştırdı” şeklinde olayı anlattı.

CİNSEL SALDIRI YOK DEDİ

Üç sanık hakkında “cinsel saldırı”, “basit yaralama”, “tehdit” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamasıyla Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Yapılan yargılamanın ardından sanıklardan Yener G.’nin beraatına karar veren mahkeme, diğer iki sanığa, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan 7’şer yıl hapis verirken, sanıkların cinsel istismar ve cinsel saldırı suçu işlemediklerine karar verdi.

CİNSEL ARZULARINI TATMİN AMACI YOK

Kararda cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için eylemin “cinsel arzuların tatmin amacının” bulunması gerektiğini savunularak, “Sanıkların mağdure ve müştekinin vücudu üzerinde gerçekleştirdikleri davranışların cinsel arzularını tatmin amacına yönelik olmadığını, diğer ifade ile gerçekleştirilen bu hareketlerin objektif olarak şehevi nitelik taşımadığı anlaşılmıştır” denildi.

YARGITAY BOZDU

Müştekilerin avukatı Salih Şahin, karar için temyiz başvurusunda bulundu. Yargıtay 14. Ceza Dairesi sanıkların, 16 yaşındaki S.K’ya yönelik “sarkıntılık düzeyini aşacak şekilde cinsel istismarda bulunduğunu” tespitinde bulunarak, iki sanığın “çocuğun cinsel istismar suçundan” mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine hükmederek, yerel mahkeme kararını bozdu.

Bozma kararının ardında dava dosyası tekrar yerel mahkemeye geldi. 18 Mart tarihinde görülen duruşmada sanık Soner A., son söz olarak “Adaletinize sığınıyorum, takdir mahkemenindir” dedi. Başka bir suçtan tutuklu bulunan diğer sanık Emrah C. ise beraatını talep etti. Savunmalarının ardından mahkeme kararını açıkladı. Her iki sanığa, “kişiyi hürriyetin yoksun kılma” suçundan iyi hal indirimi uygulayarak, 5’er yıl ve “çocuğa karşı cinsel istismar” suçundan da aynı şekilde iyi hal indirimi uyguladı, 15’er yıl hapis cezası verdi. Böylece her iki suçtan sanıklara toplamda 20’şer yıl hapis cezasına hükmedildi.

 9 YIL SONRA TUTUKLANMA KARARI

Mahkeme, suçun vasıf ve mahiyeti ile hükmolunan ceza miktarı gözetilerek, sanıklar hakkında hükmen tutuklamaya karar verdi. Müşteki avukatı Saliha Şahin kararla ilgili olarak, “Sanıklar hakkında 9 yıl sonra tutuklama kararı verilmesi, geç de olsa olumlu bir adım. Ancak verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulanması, kabul edilebilir değildir. Bu yönüyle karara itiraz edeceğiz” dedi.