Şule Çet davasında istenen ceza belli oldu
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlŞule Çet'in ölümüyle ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, Çağatay Aksu ve Berk Akad için müebbet hapis cezası istedi.
Şule Çet’in şüpheli ölümüne ilişkin davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanık Çağatay Aksu’nun "kasten öldürme", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından müebbet hapis ve 39 yıla kadar hapsini istedi. Sanık Berk Akand’ın ise sanık Aksu’ya tüm suçlarda yardım ettiğini belirten savcı, Akand’ın 31 yıla kadar hapsini talep etti.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in Ankara’daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek ölmesine ilişkin davanın 5. duruşması tamamlandı. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, Çet’in babası İsmail Çet, taraf avukatları ve çok sayıda izleyici katıldı. Davanın bugünkü celsesinde Şule Çet’in erkek arkadaşı Furkan C. tanık olarak dinlenildi. Çet ile 1.5 yıllık ilişkisinin olduğunu belirten Furkan C., "Sorunlu bir ilişkimiz olmadı. İş nedeniyle aramızda normal bir soğukluk vardı. Ölümünden yaklaşık 5 gün önce iş yerime geldi ve patronlarıyla görüşeceğini söyledi. Sabah saat 11.00 sıralarında beni telefonla aradılar ve Şule’nin öldüğünü söylediler. Şule ile yüz yüze olarak en son 3 veya 4 gün önce görüştüm. Ondan sonra olay gününe kadar konuşmadı. Utanarak söylüyorum Şule ile cinsel birlikteliğimiz vardı ve tahmini son ilişkimiz olaydan 9-10 gün önce oldu. Şule’nin psikolojik durumu gayet iyiydi, ilaç kullanmıyordu. Bir köpek besliyordu, onunla çok mutluydu. Benimle en son görüştüğünde gayet mutluydu, hayata iyi tutunan biriydi" ifadelerini kullandı.
Sanıklar cezaevinde mektuplaşmış
Sanıklar Aksu ve Akand’ın cezaevinde birbirlerine yazdıkları mektuplar, Akand’ın avukatları tarafından dava dosyasına girmek üzere mahkemeye sunuldu. Çet ailesinin avukatları, sanıkların cezaevinde birbirlerine neden mektup yazdıklarına dair sorular yöneltti. Sanıklar, ayrı koğuşlarda kaldıklarını belirterek, dava ile ilgili gelişmeleri birbirleriyle paylaşmak için mektuplaştıklarını söylediler. Çet ailesinin avukatı, mektupların birinde sanık Aksu’nun sanık Akand’a "Ya beraber çıkarız, ya beraber batarız" ifadesini neden kullandığını sordu. Aksu, "Sosyal medyada paylaşılanlar, yapılan yanlış haberler belli. Onunla aynı suçtan yargılanıyoruz. O yüzden beraber ya batarız ya çıkarız dedim" diye konuştu.
İstenen cezalar belli oldu
Daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanık Aksu’nun "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, "cinsel saldırı" ve "hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından ise 39 yıla kadar hapsini talep etti. Savcı, sanık Akand’ın ise olaylar gerçekleştiği sırada Aksu’nun yanında bulunduğu ve ona destek verdiği gerekçesiyle işlenen suçlara yardımdan cezalandırılmasını istedi. Savcı, bu kapsamda Akand’ın "kasten öldürme" suçuna yardımdan 15 yıl, diğer suçlara yardımdan da 16 yıl olmak üzere toplam 31 yıla kadar hapsini talep etti.
Dava 4 Aralık 2019’a ertelendi
Sanıklar ve taraf avukatlarının savcı mütalaasına karşı beyanları alındı. Akand’ın avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının hazır olduğunu, savunmalarını şimdi yapacaklarını söylerken, sanık Aksu’nun avukatları ise ek süre talebinde bulundu. Savunma yapan sanık Akand, suçsuz olduğunu öne sürerek beraat talebinde bulundu. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı 4 Aralık’a erteledi. Mahkemenin sanık Aksu’nun savunmasının ardından kararını açıklaması bekleniyor.
Adliye önünde basın açıklaması
Duruşmanın ardından Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Savcının esas hakkındaki mütalaasını verdiğini anımsatan Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, "1.5 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde sona yaklaştık. İntihar şeklinde başlayıp şu an gelinen aşamada bir cinayet, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun kılma suçunun işlendiği savcılık makamı tarafından ortaya koyuldu. Biz en başından beri bunun bir cinayet olduğunu, cinsel saldırı olduğunu biliyorduk. Gelinen noktada bunların hepsi ortaya çıktı" diye konuştu.
İHA
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol