Sıla bebek davasında ara karar açıklandı

Sıla bebek davasında ara karar açıklandı
Güncelleme:

Tekirdağ'da cinsel istismar ve kafa travması sonucu hayatını kaybeden Sıla bebeğin ölümüne ilişkin dava 5 Şubat'a ertelendi. 4 sanığın tutukluluğu devam edecek.

Tekirdağ'da Sıla Y.'nin ölümüne ilişkin 5 sanığın yargılanmasına Tekirdağ 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Kapalı yapılan duruşmaya; başka dosya kapsamında 'Müstehcenlik' suçundan tutuklu bulunan sanık S.Ö. ile tutuksuz sanık K.A. ile taraf avukatları, TBMM Araştırma Komisyonu'ndan bir avukat, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ve Tekirdağ Barosu'ndan da bir avukat gözlemci olarak katıldı.

Anne B.Y. ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. ise duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bağlandı.

Mahkeme heyeti, diğer baroların katılma talebini kabul etmedi.

Kapalı görülen duruşmada ara karar açıklandı.

Mahkeme heyeti, tutuklu dört sanığın bu hallerinin devam etmesine hükmetti.

Davanın ikinci duruşması 5 Şubat'ta görülecek.

"GİZLİLİK KAYDI VAR"

Duruşmaya TBMM Araştırma Komisyonu'ndan temsilci olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, duruşmaya girip çıktıktan sonra basın açıklaması yaptı.

Mahkemenin kendisi için ara karar verildiğini söyleyen Özçağdaş, "Kuşkusuz duruşmanın içerisindeki konularda gizlilik kaydı var. Kapalı bir görüşme. Çünkü yargılananlar arasında 18 yaşından küçük suça sürüklenmiş çocuklar var. Nitekim şu an çocukların ifadesi alındığından ben dahil, Tekirdağ Barosu da dışarı çıktı." dedi.

Duruşmanın kendisiyle ilgili, içeriğiyle ilgili kapalı bir görüşme olduğundan bir şey söylemenin mümkün olmadığından bahseden Özçağdaş, "Türkiye'de maalesef yeni doğan bebekleri koruyamadığımızı, 18 kez ziyaret etsek de 5 çocuğumuzu ölümden kurtaramadığımızı, burada Sıla bebeği, Diyarbakır'da Narin çocuğumuzu, kadınlarımızı koruyamadık." diye konuştu.

"Türkiye, geride kalan on yıllarda tüm canlılar için, çocuklar için, bebekler için, kadınlar için bir cinnet ülkesi haline gelmiş durumda." değerlendirmesinde bulunan Özçağdaş, "Asıl üzüntü veren olaylardan biri toplumda bu derece büyük infial yaratan, bu derece insanlarımızı gözyaşlarına boğan olaylarda bile iktidar partisi mensuplarının, gerekli bürokratların buralara gelip takip etmediklerini görüyoruz." dedi.

NE OLMUŞTU?

Malkara ilçesinde yaşayan B.Y. (29), kızı Sıla Y.’yi 2 Ağustos günü Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü.

Y., vücudunda morluklar olan çocuğunun bıraktığı komşusu tarafından düşürüldüğünü ve yaralandığını söyledi.

Muayene edilen Sıla Y., daha sonra ailesine teslim edilip, evine gönderildi.

Aile, 8 Eylül akşamı Sıla Y.’yi yeniden Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü.

Baygın haldeki Sıla Y.’yi muayene eden doktorlar, şiddet izleri ve morlukları görünce durumu polise bildirdi.

Durumu ağır olan Sıla Y., Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi.

Muayenesinde Sıla Y.’nin beyin kanaması geçirdiği belirlendi, vücudunda fiziksel şiddete uğradığına yönelik bulgular elde edildi ve ameliyata alındı.

Hastane ayrıca Sıla bebekten aldığı DNA örneklerini incelenmek üzere Tekirdağ Adli Tıp Kurumu’na gönderdi.

BEŞ ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Gizlilik kararı verilen soruşturmada, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, B. Y.’nin de aralarında olduğu beş şüpheliyi gözaltına aldı.

Soruşturmada B. Y., dini nikahla birlikte yaşadığı S.Ö. (57), komşusu ve çocuklardan K.A.’nın babası K. A. (32) ile bebeğin bırakıldığı komşunun çocukları G.K. (14) ve K.A. (13) tutuklandı.

Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, 11 Eylül'de yaptığı açıklamada, Sıla Y.'nin cinsel istismara uğradığının Adli Tıp raporlarıyla kesinleştiğini açıkladı.

Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'nin çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Sıla Y., 7 Ekim’de bir aylık yaşam savaşını kaybetti.

HANGİ SANIK HAKKINDA NE KADAR CEZA İSTENİYOR?

Sıla bebek hakkındaki soruşturma Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanıp davanın açılması amacıyla fezleke Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

Başsavcılık, B. Y., S. Ö., K. A. ile G.K. ve K.A. için 2 ayrı iddianame hazırladı.

İddianamede anne B. Y. için ihmali davranışla kasten insan öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi.

İKİ AYRI İDDİANAME BİRLEŞTİRİLDİ

S. Ö. hakkında, suçu bildirmeme, gizleme suçundan 1 yıl 6 ay, çocuklardan K.A.’nın babası K. A. için ise çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi.

Suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için hazırlanan iddianame ise Tekirdağ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

İddianamede ise G.K. için, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından toplam 66 yıl, K.A. hakkında da nitelikli cinsel istismar, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 48 yıl ile kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Hazırlanan iki ayrı iddianame Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirildi.

EN ÖNEMLİ DELİLİ ÇÖPE ATMIŞ!

B. Y., savcılıkta verdiği ifadesinde S. Ö. ile dini nikahla birlikte olduğunu ve onun evinde olaydan iki hafta önce birlikte yaşamaya başladığını, Malkara’da bir barda saat 16.00 ile 02.00 saatleri arasında konsomatrislik yaptığını, çalıştığı sıralarda çocukları Sıla ve A.S.Y.’yi S. Ö.’nün yakın komşusu K. A. ve çocuklarına bakmaları için bıraktığını anlattı.

2 Eylül günü Sıla’yı bıraktığı komşularından aldığında bezinde kan gördüğünü söyleyen B. Y., kimse görmesin diye bezi çöpe attığını ve kızına zarar verildiğini anladığını ancak kimsenin bilgisi olmasın diye örtbas ettiğini söyledi.

9 Eylül günü de bıraktığı Sıla’nın kustuğunu görmesi üzerine hastaneye götürdüğünü anlatan Y., çocuklarını K. A.’nın kızmaması için onun olmadığı zamanlarda evindeki çocuklara bıraktığını belirterek, 6 Eylül tarihinde Sıla’nın bezinde kan gördüğünü ve bezi çöpe attığını, daha sonra Sıla’nın durumunun kötü olacağını ve ailesinin kendisine kızmasından korktuğu düşüncesiyle bezi başka bir yerdeki çöp konteynerine attığını söyledi.

S.’ya Sıla’nın bezinde kan gördüğünü söylediğini belirten Y., “Cinsel bir şey olabilir mi diye sordum. S. da ‘Çocuk onlar yaa’ dedi. Çocuklardan şüphelendim ancak onların da annesiz büyüdüğünü bildiğim için acıdım.” dedi.