Sevgilisini yaka kartı ipiyle öldürmüştü: Kan donduran olayda korkunç detaylar

Korkunç olay, Ordu Altınordu'da meydana gelmişti. 24 Mart'ta ihbar üzerine bir eve giden ekipler 22 yaşındaki Eda E.'nin cansız bedenini bulmuştu. Yapılan incelemede E.'nin 36 yaşındaki Sinan Ş. tarafından yaka kartıyla boğularak öldürüldüğü tespit edilmişti. Cinayetle ilgili görülen duruşmada Ş.'in telefonundan E.'nin darp edilmiş şekilde otururken ve kanlar içerisinde yerde yatarken çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı. Mahkeme başkanının darp ettikten sonra Eda E.'nin neden fotoğrafını çektiğini sorması üzerine Ş. "Kendine bakmak istedi. 'Git aynaya bak' dedim. Daha sonra telefonla fotoğrafını görmek istediğini söyledi. Kendi isteği doğrultusunda çektim" dedi.

 EVDE CANSIZ BEDENİ BULUNMUŞTU
Olay, 24 Mart'ta Altınordu ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi Soya Sitesi'nde meydana geldi. Dışarıda doğum gününü kutlayan Sinan Ş., iddiaya göre, sevgilisi Eda E. ile alkol aldı. Daha sonra eve gelen ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönmesiyle E., cep telefonuna indirdiği KADES ile polise haber verdi. İhbarla adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Zile basan ekipler, kapı açılmayınca balkondan tırmanıp, giriş kattaki daireye ulaştı. Eda E.'nin hareketsiz yattığını gören ekipler, kapıyı açıp sağlık görE.lerini içeri aldı. Darp edildiği anlaşılan E., kaldırıldığı Ordu Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Genç kadın, Kabadüz ilçesindeki aile kabristanlığında toprağa verildi.

Yapılan incelemede E.'nin iple boğularak öldürüldüğü tespit edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Sinan Ş., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan otopsi raporunda Eda E.'nin vücudunda 29 başlık altında yaralanmalar olduğunu tespit etti.

 "NEFİME YENİK DÜŞÜP BİRLİKTE OLDUK"
Sinan Ş. hakkında, Ordu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan dava açıldı. İlk duruşmada sanık Ş. ile Eda E.'nin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.

Eda E.'nin birliktelikleriyle ilgili eşine mesaj attığını belirten Ş., "Eda ile olay tarihinden 3-4 yıl kadar önce tesadüfen tanıştık. Kendisiyle bir kez rastlaştıktan sonra irtibatımız koptu. Daha sonra Eda'nın evlenip, Antalya'ya gittiğini öğrendim. Olaydan 1,5-2 yıl önce arkadaşım arayıp Eda'nın benimle görüşmek istediğini söyledi. Ben ilk başta kabul etmedim. Daha sonra tekrar görüşmek istediğini söylemesi üzerine, görüştük. Bir kere yüz yüze görüştüğümüzde nefsime yenik düşüp birlikte olduk. Bu birliktelik sonrasında beni eşimle tehdit etmeye başladı. Eda ile duygusal bir birlikteliğim yoktu. Evimin önüne geliyordu. Sürekli beni arıyordu. Benim telefonumdan eşimin telefon numarasını almış. Ona mesaj atıyordu. Benim eşimi sevmediğimi, kendisini sevdiğime yönelik mesajlar atıyordu. Beni de eşimin numarasını tanımadığımız insanlara dağıtmakla ve çocuğuma zarar vermekle tehdit ediyordu. Bunun üzerine eşim 'zarar göreceğiz' diyerek boşanmak istedi. Ben de 'çekişmeli boşanalım ki dava uzasın, ben itiraz edeceğim' dedim. O da bunu kabul etti. Eşimle boşandık. Boşanma davasının ardından beni telefonla arayarak maksadının bana zarar vermek olduğunu ve benimle işinin bittiğini söyledi. Boşanmamızın ardından da beni eşime zarar vereceğine yönelik tehdit ediyordu. Bir keresinde eşime zarar vereceğini söylediğinde evin önüne giderek bekledim. Daha sonra Eda bazen evime geliyordu. Yaşadıklarımız nedeniyle 11 kez Eda'yı evden kovdum. Gidiyordu, bir süre sonra geri geliyordu" diye konuştu.

 Olay gününü anlatan Ş., "Olay günü benim doğum günümdü. Eda beni aradı, 'doğum gününde eşinin yanına mı gideceksin' dedi. Ben de çocuğumun yanına gideceğimi söyledim. O da buluşmak istedi. Bekledim, gelmeyince aradım. Nerdesin dedim, 'bir yerdeyim geleceğim, gitme bir yere' dedi. Alkollüydü. Benim başka bir yere gitmemi engelledi. Tekrar aradım. Annesinde olduğunu söyledi. Arabayla gidip, evin arkasından Eda'yı aldım. Gazinoya gitmek istedi. Piraziz'deki bir gazinoya gittik. Orada alkol aldık. Eda'ya kendisini annesine mi, ablasına mı bırakacağım sordum. Annesinin kendisini Bulancak'ta olduğunu bildiğini söyleyerek, benimle kalmak istedi. Eve gittik. Arabada alkol vardı, onları alıp içeri girdik. Oturduk alkol almaya başladık. Benimle birlikte olmak istedi. Ben ilk başta kabul etmedim ancak ısrarına dayanamayarak birlikte olduk" ifadelerini kullandı.

"YAKA KARTINININ İPİNİ BOYNUNA TAKIP YUKARIYA ÇEKTİM"
Eda'nın kendisine hakaret ettiğini öne süren Ş., "Daha sonra 'sen beni aldatıyorsun, sen erkek misin' diyerek tartışma yaşadık. 'Oğlunun peşine adam taktım' dedi. Ben de küçücük çocuktan ne istiyorsun dedim. 'Ben onları kafaya taktım', diyerek küfür etti. Bu sırada bir kere vurdum. Neresine geldiğini görmedim. Daha sonra sigara içmek için mutfağa gittim. İçeriden ses geldi. Baktım Eda yerdeydi. Ne oldu diye sordum. Bu sırada sobaya çarptığını düşünerek düştüğünü tahmin ettim. Kaldırdım. Şakağında kan vardı. Pansuman yaptım. Daha sonra elini yüzünü yıkamaya götürdüm. Ben yıkarım dedi. Ben de tekrar uyumaya gittim. Yanıma gelip gelmediğini ondan sonra hatırlamıyorum. Sabah oldu. Eda beni ayaklarımda salladı. Kapının çaldığını söyledi. Kapıya gittim. Delikten baktı, polis olduğunu söyledi. Duvara yaslanıp 'ne yaptın sen' dedim. 'Seni kelepçeli görmek istiyorum, seni bitireceğim' dedi. Aç kapıyı dedim. Çocuğun deyince omzuna vurdum. Yüz üstü yere düştü. Susmasını söyledim. Bu sırada kapının arkasında yaka kartının ipini gördüm. Boynuna takıp yukarıya çektim. Sıkıp sıkmadığımı bilmiyorum. Sigara içmeye çıktım. Baktım Eda yaşıyordu. Üstümü giyinip dışarı çıktım. Bu sırada kapının önü kalabalık olduğu için dışarı çıkmaya korktum. Üst kattaki dairenin merdivenine oturup bekledim. Polis gelip beni aldı" diye konuştu.

TELEFONUNDAN DARP FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKTI
Mahkeme başkanının darp ettikten sonra Eda E.'nin neden fotoğrafını çektiğini sorması üzerine, "Kendine bakmak istedi. Git aynaya bak dedim. Daha sonra telefonla fotoğrafını görmek istediğini söyledi. Kendi isteği doğrultusunda çektim" ifadelerinde bulundu.

ACILI ANNE: DİNİ NİKAHLI DEĞİLLER
Eda E.'nin annesi Dilek E., kızının Sinan Ş. ile görüştüğünü ve kendisini aldattığını öğrenmesi nedeniyle ayrıldığını söyledi. E., "Benim kızımla Sinan Ş. dini nikahlı değildir. Arkadaş olarak görüşüyorlardı. İleriye dönük bir şey olabilir mi diye. Ancak kızımı aldattığı için kızım görüşmemeye başladı. Hatta kızım telefondan engelledi. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.

Tanıkları da dinleyen mahkeme heyeti, Ş.'nin tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.