Narin'in ailesinden karşı hamle: Suç duyurusunda bulundular
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlDiyarbakır'da kayıp olarak aranırken, cansız bedeni bir çuvalın içerisinde dere yatağında bulunan ve korkunç bir cinayete kurban gittiği belirlenen minik Narin'in ailesi, "Narin evinde boğularak öldürüldü" iddiaları için suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyü'nde kayboluşundan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi kenarında bir çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin'in katledilmesine ilişkin yürütülen soruşturma, aile üyelerinin etrafında derinleşmeye devam ediyor.
21 Ağustos'ta kaybolan ardından evinin 1 kilometre yakınındaki derede cansız bedeni bir çuvalın içinde bulunan minik Narin'in hala neden ve kim tarafından öldürüldüğü gizemini korurken, çarpıcı iddialar ortaya atılmıştı.
Halk TV'den Ferit Demir'in haberinde Narin’in evinde topladığı deliler ve deliler üzerinde elde edilen DNA sonuçlarına göre Narin’in kendi evinde bir oda içinde katledildiği sonucuna varıldığı iddia edilmişti.
Haberde aile üyelerinin delilleri yok etmek için evdeki halı, eşyaları, kıyafetleri defalarca yıkadığı hatta çamaşır makinesinin bozulduğu yine aile üyelerinin o gün en az iki defa banyo yaptığı belirlendiği ifadeleri yer almıştı. Büyük yankı uyandıran haberlerin ardından Narin’in babası A.G. ile R.G., H.G., E.G., M.G. adına bir açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“21.08.2024 tarihinde öldürülen Narin kızımın katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisi öncelikli amacımızdır. Narin kızımı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir. Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını artırma, bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup, bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajlar gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir."
"Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişe dönük silindiği şeklinde asılsız haberler yapıldı” ifadelerine yer verilen açıklama şöyle devam etti:
"Keza sabah çamaşırları yıkamak için H.G.'a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Y.G.'ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, E.G.'ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda ifadesi yine çarpıtılarak E.G.'in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haber yapıldığı tespit edilmiştir. Narin kızımın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır. Bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemek, hukuka olan güven ve inancımızı kaybetmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Ailemiz dahil toplum vicdanının tatmini ve adaletin tecellisi için 'Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü' sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin'i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden, iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme, kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkına haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük lekelenmeme hakkını hiçe sayan, somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığı sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı delilsiz, soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir."
"GÖRÜŞMEDE YETKİLİLER TARAFINDAN İFADE EDİLDİ"
Bu kapsamda ailenin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulduğu belirtilen açıklamada, “Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı, görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur. 'Masumiyet karinesi' gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin lekelenmeme hakkına saygın duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir. Ceza soruşturması dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun islenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, islenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni, en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin'in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz” denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Gerçekmiş gibi algılanasına neden olunmuştur. 06.10.2024 tarihli 'Narin'ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği' seklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçeklesen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususundaki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur.” (İHA)
İHA
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol